Haberler :::
-
15.08.2022Yeni
İKÇÜ’de Program Doluluk Oranı %99,4
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) tarafından ilan edilen Yükseköğretim Kurumları Sınavı (2022-YKS) yerleştirme sonuçlarına göre İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, %99,4 doluluk oranı ile öğrencilerin en çok tercih ettiği üniversiteler arasında yerini aldı. ‘Farkındayız Farklıyız’ sloganı ile öğrencilerin ilgi gösterdiği üniversiteler arasında adından söz ettiren İKÇÜ bu yıl da gençlerin gözdesi oldu. İKÇÜ, üniversiteli olmak isteyen gençlerin gözdesi olduğunu YKS sonuçları ile bir kez daha tescilledi. Buna göre İKÇÜ bünyesinde bulunan 41 lisans ve 4 ön lisans programına okul birincileri kontenjanları da dâhil olmak üzere toplam 3.224 öğrenci yerleşti. Her geçen yıl artan başarı ivmesiyle İzmir’de eğitim görmek isteyen gençler tarafından tüm programları yoğun ilgi gören İKÇÜ, yerleştirme verileri ile hedeflediği doluluk oranını yakaladı. Hoş Geldiniz! İKÇÜ adına memnuniyetini paylaşan Rektör Prof.Dr. Saffet Köse, kayıt heyecanı başlayan tüm öğrencilere seslenerek; YKS yerleştirme sonuçlarının öğrencilere, ailelerine ve ülkemize hayırlı olmasını diledi ve İKÇÜ ailesinin yeni üyelerine hoş geldiniz dedi. İKÇÜ’nün kuruluşundan bu yana geçen 12 yıla çok sayıda başarı sığdırdığını belirten Rektör Prof. Dr. Köse, “Çocuklarını büyük bir fedakârlıkla geleceğe hazırlayan ailelerimize, öğretmenlerinize ve üniversitemizi tercih ettikleri için yeni öğrencilerimize, teşekkür ediyor, yeni eğitim-öğretim döneminin kendilerine hayırlı olmasını temenni ediyorum. Aramıza yeni katılan öğrencilerimizden aldığımız güçle birlikte başarılarımıza başarı katarak yolumuza devam edeceğiz” dedi. Yolun Başında Olan Öğrencilerimize Desteğimiz Tam Ulusal ve uluslararası iş birlikleriyle toplum yararına projeler üreten, ülke geleceğinde söz sahibi olan bir üniversite prensibiyle ilerleyen bir İKÇÜ olarak; fiziki ve akademik altyapıyı daima güncel ve en üst düzeyde tutma gayretinde olduklarını ifade eden Prof. Dr. Köse, “Yayımlanan rakamlara baktığımızda her yıl artan tercih edilme oranları, yeni açılan programlarımıza gösterilen ilgi yaptığımız çalışmaların yerinde ve doğru olduğunu ortaya koymaktadır. Hiç kuşkusuz bu başarının arkasında İKÇÜ’nün nitelikli akademik ve idari kadrosu var. Gençlerden tek beklentimiz derslerini takip ederek, katılım sağlayarak lisans hayatlarını başarıyla tamamlamalarıdır. Yolun başında olan öğrencilerimize bu süreçte ihtiyaç duydukları her konuda destek olmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Sırada Kayıt Heyecanı Var Üniversiteye yerleşmeye hak kazanan öğrenciler E-kayıt veya şahsen tercihlerine göre kayıtlarını tamamlayabilecek. 22 - 24 Ağustos 2022 tarihleri arasında geçerli olan E-kayıt, https://www.turkiye.gov.tr/ web sitesi üzerinden yapılabilecek. E-Kayıt yaptıramayan veya e-kayıt işlemini tamamlayamayan öğrencilerimiz ise 22 - 26 Ağustos 2022 tarihleri arasında fakültelerinin ilan ettiği tarihte İKÇÜ’ye şahsen gelerek kayıtlarını tamamlayabilecek. Kayıt süreci hakkında detaylı bilgi için tıklayınız. -
15.08.2022Yeni
İKÇÜ’den Orta Asya Çıkarması
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse başkanlığında, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu’nun da eşlik ettiği heyet, Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi, Özbekistan Devlet Kültür ve Sanat Enstitüsü, Buhara Devlet Üniversitesi ve Semerkand Devlet Üniversitesi ile bilimsel anlaşmalara imza attı. Heyet ayrıca Moğolistan'da devam eden İKÇÜ-MUIS Türkoloji Enstitüsü'nün çalışmlarını incelemek üzere bu ülkeyi de ziyaret etti. Ziyaret kapsamında Moğolistan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Moğolistan Devlet Üniversitesi (MUIS), Moğolistan Bilimler Akademisini ziyaret etti. Moğolistan Meclis Başkanı Zandanshatar Gombojav ve Moğolistan Eğitim Bakanı tarafından kabul edilen heyet, Moğolistan Devlet Dostluk Madalyasına layık görülen İKÇÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Türkiyat Araştırma Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şaban Doğan için Moğolistan Meclis binasında düzenlenen törene katıldı. Hedeflediğimiz Coğrafyalardayız Ziyaretleri değerlendiren Rektör Prof. Dr. Köse, tarihi ve kültürel ortaklıklara sahip olduğumuz ülkeler ve bu ülkelerdeki yükseköğretim kurumları ile ilişkilerin güçlendirilmesi adına Moğolistan ve Özbekistan’a yaptıkları ziyaretlerin oldukça verimli geçtiğini kaydetti. Köken birliğimizin merkezini oluşturan Orta Asya Ülkeleri ile kurulan bilimsel temasların önemine değinen Rektör Prof. Dr. Köse, “Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere hedeflediğimiz coğrafyalarda farklı alanlarda ortak araştırma projelerinin yürütülmesi, ortak konferans, sempozyum, paneller düzenlenmesi; akademisyenlerimizin bu üniversitelerdeki meslektaşları ile irtibata geçerek akademik bilgi paylaşımı platformlarının oluşturulması için kardeş üniversitelerimizle birçok iş birliği anlaşmasının altına imzamızı attık” dedi. Kadim Kıtayla İlişkilerimizi Yeniden Canlandırmalıyız Türkiye'nin 'Asya Yüzyılı'nda kadim kıtayla ilişkilerini, 'Yeniden Asya' sloganıyla daha kapsamlı bir yaklaşımla ele aldığı bu dönemde, ortak değerlerin bilimsel alanlarda da paylaşılmasının önem taşıdığını aktaran Rektör Prof. Dr. Köse, “Sosyokültürel değerleri ve hatta sorunları benzer olan bu coğrafyadaki bilim insanlarının bir araya gelmesi, ortak değerleri yeniden canlandırması, yeni ortaklıklar kurmasının zamanı çoktan geldi” diye konuştu. Ortak Miraslarımıza Sahip Çıkıyoruz Dünya medeniyetine yön veren, insanlığın ufkunu genişleten bilim insanları yetiştiren bu coğrafyanın tekrar canlanması adına akademiye büyük görevler düştüğüne işaret eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, gönül bağı ile bağlı olduğumuz Orta Asya’daki kardeş ülkeler arasında iş birliği ve dayanışmayı güçlendirecek tüm girişimler için İKÇÜ olarak tüm desteği sunmaya hazır olduklarını vurguladı. Prof. Dr. Köse, “Medeniyetler bilgiyle inşa edilir. Geleceğe bırakılacak en önemli miras bilgidir. Bizler farklı ülkelerde yaşayan, ortak değerler ve kültürler paydasında buluşan toplumlarız. Bu kadim topraklar batı toplumlarına rehberlik yapan, tıpta, coğrafyada, felsefede, matematikte ve astronomide çok önemli bilim adamları, düşünürler yetiştirdi. Biruni, Uluğ Bey, İbn-i Sina, Harezmî, Ali Kuşçu gibi insanlığın ufkunu genişleten bilim adamları; İmam Buhari, İmam Mâtürîdî, İmam Serahsî, İmam Tırmizi, Ali Şîr Nevâî gibi dünyayı aydınlatan âlimler bu toprakların bizlere armağanıdır. Orhun Anıtları bu coğrafyadadır. Ecdadımızın bıraktıkları eserler, bizi birbirimize gönül bağı ile bağlayan ortak mirasımızdır” şeklinde konuştu. Rektör Prof. Dr. Köse, öğrenci ve akademisyen değişimini de içine alan, tıp, sağlık, tarih, coğrafya, felsefe, mühendislik gibi alanları kapsayan anlaşmalar sayesinde yükseköğretim kurumları arasında kültürlerarası etkileşimin sağlanacağını sözlerine ekledi. -
11.08.2022
DİREKO İKÇÜ Savaşan İHA Ekibi Finalde!
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Robotik ve Yapay Zeka Teknolojileri Topluluğu bünyesinde bulunan DİREKO İKÇÜ takımı, TEKNOFEST 2022 Kritik Tasarım Raporu'nu başarıyla geçerek finale katılmaya hak kazandı. İKÇÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Merih Palandöken danışmanlığında, topluluk başkanı malzeme bilimi ve mühendisliği üçüncü sınıf öğrencisi Furkan Kansızoğlu kaptanlığında, 2 yılı aşkın süredir yarışmaya hazırlanan DİREKO İKÇÜ Ekibi, TEKNOFEST 2022 Savaşan İHA Yarışmasında finalde uçuş beceresini sergileyecek takımlar arasına girme başarısına ulaştı. İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, “Savaşan İHA Sabit Kanat” kategorisinde yarışan finalist gençleri makamında ağırlayarak başarılar diledi. TEKNOFEST 2022 Karadeniz kapsamında Samsun Üniversitesi Ballıca Kampüsünde yapılacak yarışma öncesi DİREKO İKÇÜ Savaşan İHA Ekibi üyeleriyle kahvaltıda buluşan Prof. Dr. Köse, gençleri Samsun yarışlarına başarı temennisi ile uğurladı. Bu Yıl Derece İçin Pistteyiz Yarışma hakkında bilgi veren takım kaptanı Furkan Kansızoğlu, ikinci kez finalde yarışma hak kazandıklarını paylaşarak; ilkinde yine final başarısı kazanan projelerinin final sunumunu geçirdiği Covid 19 rahatsızlığı nedeniyle yapamadığını aktardı. Bu yıl ki yarışlardan İKÇÜ’ye derece ile dönmeyi hedeflediklerini söyleyen Kansızoğlu, “Geçtiğimiz yıl ilk kez katıldığımız yarışmada, Kritik Tasarım Raporu aşamasında Türkiye’nin birçok köklü üniversitesinin projesini geride bırakarak finale çıkmıştık. DİREKO İKÇÜ takımı olarak amacımız, gözlem araçları olarak kullanılan İHA’lara çevresel farkındalık, karar verme yeteneği ve dinamik ortamlarda planlama yeteneği kazandırarak; savaş uçaklarının yaptıkları Dogfight, hava muharebe manevraları yapabilme ve kamikaze yetenekleri kazandırmaktır. Teknolojiyi yakından takip edip milli teknoloji hamlesi yolunda ilerleyerek; havacılık, teknoloji, yapay zeka, inovasyon ve savunma sanayi alanında okulumuzu en iyi noktalara getirmek ve bize sunulan imkanlar ile birlikte kendimizi geliştirmek için çalışıyoruz Şu ana kadar yaptığımız uçuş denemeleri başarılı şekilde devam eden takımımız bu yıl artık derece için piste çıkacak” dedi. Gençlerimiz Şimdiden ‘Ben de Varım’ Diyor TEKNOFEST 2022 Karadeniz kapsamında Samsun Üniversitesi Ballıca Kampüsünde yapılacak yarışlar için yola çıkmaya hazırlanan DİREKO İKÇÜ Savaşan İHA Ekibi ile sohbet eden İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, gençlerin kazandığı başarılarla İKÇÜ’nün büyük gurur yaşadığını söyledi. Savaşan İHA Yarışmalarının, geleceğin savaş teknolojilerini içermesi bakımından dünya genelinde bu alanda gerçekleştirilen en zorlu yarışmalardan biri olarak kabul edildiğine dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Köse, “Milli Teknoloji Hamlesi’nin başarıyla gerçekleştirilebilmesi için elimizdeki en büyük güç gençlerimizdir. Yerlilik oranını artırarak hem ekonomik hem de teknolojik bağımsızlığımızın önünü açmış oluyoruz. Ülkemiz savunma sanayisi açısından büyük öneme sahip teknolojilerde gençlerimizin şimdiden ‘ben de varım’ demesi bizleri son derece mutlu etmektedir” dedi. En Büyük Enerji Kaynağımız Gençlerimiz Bu alanda Bayraktar TB2 Silahlı İnsansız Hava Aracı ve AKINCI Taarruzi İnsansız Hava Aracı (TİHA) gibi teknolojilerini bu ülkenin genç beyinlerinin yaptığının altını çizen Rektör Köse, “Dünyanın en iyi insansız hava araçları listesinde yer alan bu teknolojileri ülkemizin gençleri üretmeyi başardı. İnsansız hava araçlarımızla (İHA) bu alanda dünyanın en iyi 3-4 ülkesinden biriyiz. Uzay, havacılık ve savunma sanayi alanlarındaki yerli ve milli hamlelerinde en büyük enerji kaynağımız gençlerimizdir. Bizlere düşen görev onlara her koşulda destek olmaktır. İKÇÜ olarak öğrencilerimizden gelen bu başarı haberleri ile gururlanmaya devam ediyoruz. Takımımızın finallere kalmasında, yarışmasında emeği geçen tüm öğrencilerimizi ve hocalarımızı tebrik eder başarılarının devamını dileriz” diye konuştu. Gençlerle sohbetinin ardından DİREKO İKÇÜ Savaşan İHA Ekibi ile TEKNOFEST pozu vererek fotoğraf çektiren Rektör Prof. Dr. Köse, gençleri Samsun yarışlarına başarı temennisi ile uğurladı. -
09.08.2022
İKÇÜ’ye Büyük Gurur
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Türkiyat Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Şaban Doğan, Moğolistan ile Türkiye arasındaki dostluk ve iş birliğinin gelişmesine katkılarından dolayı "Dostluk Madalyası” ile ödüllendirildi. Cumhurbaşkanlığı tarafından Moğolistan’la ikili ilişkilerin geliştirilmesine katkıda bulunan devlet adamlarına, siyasetçilere ve iş insanlarına verilen en prestijli ödül olma özelliği taşıyan madalya, ilk kez bir Türk akademisyene verildi. Ülkenin En Prestijli Ödülü Prof. Dr. Doğan’ın 01 Ağustos 2022 tarih ve 169 No’lu Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle “Dostluk Madalyası”na layık görülen Prof. Dr. Şaban Doğan için Moğolistan Meclis binasında özel bir tören düzenlendi. Moğolistan Meclis Başkanı Zandanshatar Gombojav’ın ev sahipliğinde yapılan törende İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, 25. ve 26. Dönem Osmaniye Milletvekili ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruhi Ersoy, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İKÇÜ-MUIS Ortak – Türkoloji Enstitüsü Müdürü Dr. Ankhbayar Danuu ve meclis yetkilileri de hazır bulundu. Orhun Vadisi İki Ülkenin Ortak Değeri Törende konuşan Moğolistan Meclis Başkanı Zandanshatar Gombojav, Prof. Dr. Şaban Doğan’ın Türkiye ile Moğolistan arasındaki ilişkilerin gelişmesi için gösterdiği gayret ve Moğolistan’daki Türk kültür varlıklarıyla ilgili yaptığı çalışmalar sebebiyle Moğolistan Cumhurbaşkanlığınca ödüle layık görüldüğünü ifade etti. Törende konuşan Başkan Gombojav Türk ve Moğol halklarının ortak kültürel miraslarına nemli katkılar sağlayacak araştırmalar yürüten İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’ne ve üniversite yöneticilerine çalışmaları için teşekkür etti. İki ülke tarihi açısından Orhun Vadisinin son derece önemli olduğunu vurgulayan Başkan Gombojav, “İKÇÜ’nün Orhun Vadisinde yaptığı kazı çalışmasını yakından takip ettik. Bölgede yapılan çalışmalar kültürel mirasımızın gün yüzüne çıkarılması ve tarihimize ışık tutması bakımından önem arz ediyor. Bu bölge her iki ülkenin tarihi için de oldukça önemli. Bu eserlerkadar Moğol ve Türk tarihine ilişkin olsa da esasen tüm dünyanın kültürel mirasıdır. İKÇÜ’nün Moğolistan’daki üniversiteler ile eğitim alanında gerçekleştirdiği iş birlikleri iki ülke ilişkilerine olumlu düzeyde katkı verecektir. Türkiye ile yakın ilişkileri son derece önemsiyoruz. İkili ilişkilerin başlamasında, sürdürülmesinde ve gelecekte iki ülkenin kardeşliğinin geliştirilmesinde akademiye büyük görevler düşüyor” dedi. TBMM Başkanı Şentop’a Teşekkür Ziyareti Bu yıl içerisinde Türk ve Moğol bilim insanlarından oluşan çalışma ekibinin Van Aladağ bölgesinde yürüttüğü yüzey araştırmalarını heyecanla takip etiklerini ifade eden Meclis Başkanı Zandanshatar Gombojav: "Hülagü Han'ın yazlık sarayı olduğu düşünülen eser bizim tarihimiz açısından son derece kıymetli. Bu saray, Moğol İlhanlılar tarafından inşa edildiği bilinen dördüncü saray olacak. İlk fırsatta bu bölgeyi de ziyaret etmek istiyorum. Mevkidaşım TBMM Başkanı Sayın Mustafa Şentop ile sürekli görüşüyoruz. Aslında beni birkaç kez Türkiye’ye de davet etti. Özellikle pandemi başta olmak üzere çeşitli nedenlerle bu ziyaret henüz gerçekleşemedi. Sanırım Türkiye ziyaretim için saray kalıntılarının bulunması gerekiyormuş. Hem sona eren hem de devam eden çalışmalarla iki ülke arasındaki ilişkiler daha da pekişecek, iki ülkenin dostluk ve kardeşliği daha da ileri gidecektir. Bahse konu çalışma için hem Türkiye Cumhuriyetine hem de İKÇÜ’ye çok teşekkür ediyoruz. Tüm bu çalışmalara katkı sunan Prof. Dr. Şaban Doğan, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile ‘Dostluk Madalyası’na layık görüldü. Kendisine yaptığı çalışmalar için teşekkür ediyor; başarılı çalışmalarının sürmesini temenni ediyorum” şeklinde konuştu. Türkiye’nin Üçüncü Komşu Olması Memnuniyet Verici İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, üniversite olarak kültürel miraslarla ilgili çalışmalara önem verdiklerini ve İKÇÜ’nün Moğolistan’daki çalışmaları için gayret gösteren akademisyenlerin çalışmalarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Rektör Prof. Dr. Köse “Biz Prof. Dr. Şaban Doğan’ın önderliğinde 2018 yılından bu yana bu bölgede üç üniversite ile birlikte önemli projeler yürütüyoruz. 2018 yılında Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’ın katkılarıyla bu bölgeye yönelik çalışmaları yapmak için harekete geçtik. Bölgede yüzey araştırmaları ve kazı çalışmaları başta olmak üzere önemli araştırmalara imza attık. İKÇÜ olarak 2019 yılında Moğolistan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ile ortak kazı çalışmalarına başladık. Kazı tamamlandı ve tarihsel açıdan önemli bir sonuçlara ulaşıldı. Ayrıca Türkiye ve Moğolistan’daki ortak çalışmaları ve projeleri koordine edebilmek için Moğolistan Devlet Üniversitesi ile ortak bir enstitü kurduk. Enstitümüz saha çalışmalarına ilaveten YTB’nin desteğiyle Moğol öğrencilerin Türkçe öğrenmelerine aracılık ediyor. Onları bir yıl üniversitemizde misafir ediyor, Türkiye Türkçesi öğretiyor ve ülkelerine uğurluyoruz. Moğolistan Sağlık Bilimleri Üniversitesi ile eğitimde iş birliği yapılıyor. İlkini Mayıs ayında İzmir’de üniversitemiz ev sahipliğinde yaptığımız ‘Moğolistan Kültürel Mirası İçinde Türk Yazıtları’ çalıştayının ikincisini Türk ve Moğol bilim insanlarının katılımıyla Ulanbator’da yaptık. Enstitümüzün bu yıl her iki ülkede ses getiren ve bizleri heyecanlandıran saha çalışmasını Haziran ayında kamuoyuyla paylaştık. Enstitümüzün koordine ettiği, üniversitemiz Türk İslam Arkeolojisi bölümüyle Moğolistan’dan gelen akademisyenlerden oluşan ekip, Van’ın Çaldıran ilçesi Aladağ mevkiinde yürüttüğü yüzey araştırmalarında, İlhanlı hükümdarı Hülagü Han tarafından inşa ettirilen yazlık sarayın kalıntılarına ulaştı. 1260'lı yıllarda inşa edildiği tahmin edilen yazlık sarayın İlhanlı tarihi çalışmalarına yeni bir boyut kazandıracağını düşünüyoruz. Biz iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinde elimizden gelen katkıyı en üst düzeyde yapmaya devam edeceğiz. Bu arada Türkiye’yi üçüncü komşu ilana etmenizden duyduğum memnuniyeti de ifade etmek istiyorum. Zatıalinizin ve Moğolistan Cumhurbaşkanının iş birliklerimize verdiğiniz destek için şükranlarımı sunuyor, madalyaya layık görülen Prof. Dr. Şaban Doğan’ı yürekten kutluyorum” dedi. Başarı Ekip İşi Törende konuşan “Dostluk Madalyası” sahibi Prof. Dr. Şaban Doğan, bu başarının ekip işi olduğunu; gelinen noktada en büyük payın Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’ye ait olduğunu söyledi. Prof. Dr. Doğan: “Aladağ Projesi, bize teklif edildiğinde çok heyecanlandık ve zaman kaybetmeden hazırlıklara başladık. Karşımıza çıkan engelleri ve güçlükleri Sayın Rektörümüzün yakın desteği ile aştık. Rektörümüz attığımız her adımda bize yol gösterdi, her sıkıştığınızda imdadımıza yetişti. Türkiye ve Moğolistan’da yapılan her çalışma, tarihe ışık tutacak her türlü kültürel miras unsuru iki ülke açısından son derece önemli. Biz her iki ülkede de yeni projelerle çalışmaya devam edeceğiz. Bizim burada Moğolistan Devlet Üniversitesi ile ortak kurduğumuz enstitü, çalışmalarımızın koordinasyonu açısından kolaylık sağlayıcı işleve sahip. Ben bu madalyayı Enstitüde birlikte çalıştığımız Dr. Ankhbayar Danuu başta olmak üzere tüm ekibimiz adına aldığımı ifade etmek isterim. Çekilen sıkıntılar, zorluklar ve sonrasındaki yorgunluk, çalışmalarınızdan sonuç almaya başlayıp takdir edildiğinizi görünce yerini mutluluk ve huzura bırakıyor. Beni layık gördükleri bu önemli ödül için Moğolistan Cumhurbaşkanına ve Sayın Moğolistan Meclis Başkanına şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Tören sonunda Rektör Köse, Van Akdamar kilisesinde bulunan ve Hülagü Han’ı temsil ettiği düşünülen Moğol atlısı kabartmasının özel olarak yapılmış replikasını Meclis Başkanı Gombojav’a takdim etti. -
04.08.2022
Türk Yazıtları Moğolistan'da Tartışılıyor
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Moğolistan Devlet Üniversitesi, Moğolistan Kültürel Miras Merkezi ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliği; Türk Dil Kurumu, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) destekleriyle “Moğolistan Kültürel Mirası İçinde Türk Yazıtlarının Bugünü ve Geleceği Çalıştayı II” Moğolistan’ın Başkenti Ulanbator’da başladı. 27 Mayıs – 1 Haziran 2022 tarihleri arasında İKÇÜ ev sahipliğinde ilkinin yapıldığı, Moğolistan’daki Türk yazıtlarının korunması ve gelecek nesillere aktarılmasıyla ilgili bilimsel tartışmaların yapıldığı çalıştayın ikincisi Moğolistan Kültürel Miras Merkezi Konferans Salonunda yapılan açılış oturumuyla başladı. Uluslararası alanda önemli araştırmacıları buluşturan çalıştayın açılışına, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Moğolistan Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Din Siyasetleri Baş Danışmanı Bum Oschir Dulaam, 25. Dönem ve 26. Dönem Osmaniye Milletvekili, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruhi Ersoy, TİKA UIanbator Koordinatörü Emrah Ustaömer, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz ile çok sayıda bilim insanı katıldı. Türkiye’deki büyükelçiler toplantısına katıldığı için programda yer alamayan Türkiye’nin Ulanbator Büyükelçisi Zafer Ateş açılışa video konferans ile katılım sağladı. Yürüttüğümüz Kazılarda Tarihin Gizemi Çözülüyor Kısa zamanda böylesine önemli çalıştayın ikincisini yapıyor olmanın memnuniyet verici olduğunu söyleyen İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, daha önce iki kez ziyaret etme şansını bulduğu bu coğrafyada Türkiye ve bilim dünyası adına önemli çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Rektör Prof. Dr. Köse “Üniversite olarak ülkemiz, milletimiz ve üniversitemiz adına yarına bırakılacak çalışmalara katkı vermekten onur duyduğumu vurgulamak istiyorum. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) olarak bu bölgedeki üç büyük üniversite ile farklı alanlarda çok yakın işbirliği halindeyiz. Moğolistan Devlet Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü ile üniversitemizin ortak açtığı İKÇÜ MUİS Enstitüleri bunlardan bir tanesi. Dün geldiğimizde enstitümüzü tekrar görme fırsatı buldum ve yapılan çalışmaları yakından takip ediyorum. Bu çalışmalardan ilkini Mayıs ayı sonunda İzmir’de üniversitemiz ev sahipliğinde yapmıştık. Kısa bir süre sonra burada böyle bir çalıştay ile ikinci kez Moğol ve Türkiye’den araştırmacılarla tekrar bir aradayız. Bu çalışmaların iki ülke akademisine ve ülkeler arası dostluğa katkı yapacağından eminim. Gelinen noktada dil, kültür, tarih ve arkeoloji alanlarında önemli projeleri 4 yılı aşkındır burada yürütüyoruz. Projelerin her birinin somut sonuçları ortaya çıkmaya; ekilen fidanlar ürün vermeye başladı. Bu bölgede bizim yürüttüğümüz kazılarda tarihin gizemi çözülüyor. Hepinizin takip ettiği üzere Van'ın Çaldıran ilçesinde birlikte yürüttüğümüz kazıda Haziran ayında önemli bulgulara ulaşıldı. Aladağ bölgesinde 1260'lı yıllarda Moğol İlhanlı Devleti hükümdarı Hülagü Han tarafından inşa ettirildiği düşünülen yazlık saraya ilişkin buluntular açığa çıkarılmaya başlandı. Üniversitemiz Türkiyat Araştırma ve Uygulama Merkezinden Prof. Dr. Şaban Doğan Hocanın yine Türk İslam Arkeolojisi Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Ersel Çağlıtütüncigil hocanın bu konudaki çabaları orada da önemli sonuçlar verecek. Ben iki ülke arasında bilimsel çabaların ötesinde sonuçlar doğuracağına inandığım bu çalıştayın hayırlı olmasını diliyor, organizasyona destek veren TİKA Başkanlığımıza, Moğolistan Devlet Üniversitemize şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca en başından beri bu projeyi somut hale dönüştüren Prof. Dr. Şaban Doğan’a ve Dr. Ankhbayar Danuu’ya ayrıca teşekkür ediyorum” dedi. Geçmişe ve Kültüre Değer Vermeden Bugün Anlaşılamaz Türk-İslam Bilim ve Kültür Mirası Projesi ile dünyanın çeşitli yerlerinde yazılmış eserleri bilim dünyasına kazandırmaya yönelik çabalar gösterdiklerini söyleyerek sözlerine başlayan TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Türkiye’nin kültürel geçmişinde önemli yeri olan Moğolistan’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti paylaştı. Akademinin sadece var olanı değil dün ile bağlantılıyı da araştırması gerektiğini söyleyen Başkan Şeker: “Geçmişe ve kültüre değer vermeden ya da oradaki birikimi incelemeden bugünü anlamak ya da yarına ilişkin çıkarımlarda bulunmak olası değil. Biz, TÜBA olarak bu coğrafyaya özel önem atfediyoruz. Geçtiğimiz hafta Özbekistan Bilimler Akademisi ile ortak çalışmalar yapmak üzere protokol yaptık ve ‘Özbekistan'ın Kültürel Mirası’ başlıklı konferansa katıldık. Önemli alanlarda daha fazla ortak çalışmalar yapma kararı aldık. Sosyal ve bilimsel tarihimizin dünü ile yarını arasında bağ kuracak tüm adımları destekliyoruz. Son dönemde bölgedeki ülkeler arasındaki siyasal ve iktisadi yakınlaşmalar düşünüldüğünde her kurumun kendi alanıyla ilgili konularda ihtiyaç duyulan hususlarda buralarda olmasının önemli olduğunun belirtmek istiyorum. Biz bu bölgeye ve tarihi mirasa ilişkin bir çalışma dizisini 2020’de başlatmıştık. Bu kapsamda Türk-İslam Bilim ve Kültür Mirası Projesi ile dünyanın çeşitli yerlerinde yazılmış eserleri bilim dünyasına kazandırmaya çalışıyoruz. Proje sonunda eski yazı ile yazılan eserlerin Latin harflerine çevrilmesi yoluyla bu çalışmaları yarına aktarmış olacağız. Yine TÜBA Türkoloji Araştırmaları Destek Programı'yla dünyanın farklı ülkelerinde çalışan Türkologları ülkemizde ağırlıyor bilimsel birikimlerimizin karşılıklı paylaşımına destek veriyoruz. Elbette Moğolistan’a yönelik olarak yaptığımız çok değerli bir eserden ayrıca söz etmek istiyorum. TÜBA 2021 yılında ‘Cengiz Han ve Mirası’ adlı eseri bilim dünyasının yararına sunduk. Moğol İmparatorluğu'nun kurucusu Cengiz Han’ın Asya halklarına getirdiği askeri, ekonomik ve siyasi değişimleri konu edinen eserde onun mirasını ortaya koymaya çalıştık. Onun, kendi çağında bütüncül bir dünya tasavvuru ile yola çıkmasını ve güçlü bir merkezi sistemi teşkil etmenin mücadelesini bilimsel olarak ortaya koyduk. Multidisipliner bir yaklaşımla ortaya çıkan ve 17 bölümden oluşan bu eserin Türkçe yayınlanmış kapsamlı eserlerden biri olduğunun altını çizmek istiyorum. Yakın zamanda kitap Moğolcaya ve İngilizceye de çevrilmiş olacak. Elbette daha fazlasını yapmak zorunda olduğumuzu da hatırlatmak gerekiyor. Gerçekten hem Anadolu hem de bu coğrafya birer hazine hüviyetinde. Göktürklerin ve Uygurların tarihi kültürü kültürel mirasları burada. Tüm boyutlarıyla dünden bugüne kapsamlı araştırmalar yapmak gerekiyor bu yolla yarına bir projeksiyon oluşturması gerektiğine inanıyorum. Giderek artan ortaklıklarımızın artması temennisiyle çalıştaya emek veren herkese teşekkür ediyor, hayırlı olmasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu. Biz Türkleri ‘Anda’ Olarak Görüyoruz Moğolistan Cumhurbaşkanı Kültür ve Din Politikaları Baş Danışmanı Dbum Oschir Dulaam, UNESCO TİKA, Kültürel Miras Kurumu ve İKÇÜ ye teşekkür ederek başladığı konuşmasında, olağan bir çalıştayın ötesinde bir anlamı taşıdığına dikkat çekti. Çalıştayın iki halk arasındaki ilişkilerin binlerce yıllık geçmişinden beslendiğini vurgulayan Prof. Dr. Dulaam “Bu çalıştay esasen iki ülkenin dostluk içindeki ilişkilerinin bir nişanesidir. Bu çalıştay sırasında tüm konuklarımızı Moğolistan daki Türk yazıtlarının geleceğe aktarılmasında fikir alışverişinde bulunacaklar. Bu çalıştay sırasında kültürel mirasların korunması veya kalkınma için çok yönlü kültürel işbirliğinin önemli bir adımı olarak görüyorum. İlk çalıştay İzmir’de yapıldı ve ilk adımda ev sahipliği için TİKA ve İKÇÜ’ye ayrı teşekkür ediyorum. Moğollar olarak iş birliği yapan dostlarımızı “anda” olarak görüyoruz. Anda bizde kan kardeş anlamına geliyor. Yani Moğollar Türkleri yakın dost olarak görürler ve bundan büyük gurur duyuyoruz. Türkiye bizim dost ülkemiz ve Türkler dostumuz. Moğolistan’da Türk eserlerin varlığından haberdarız ve iki tartasın kültürel miras için muhafaza ve aktarma noktasında ortak çalışmaların öncüsü olmasını diliyorum” diye konuştu. Dünya Üzerindeki Kültürel Miras Tüm İnsanlığındır İçinde yer aldıkları coğrafyanın coşku ve gurur yaşattığını söyleyen UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz 2019 yılında Moğolistan, Kazakistan, Azerbaycan, Özbekistan ve Türkiye birlikte çalıştıklarını ve 2020 yılıda Bilge Tonyukuk anıt alanını kültürel miras olarak kabul ettirdiklerini söyledi. Bölgede bir tarafta Bilge Tonyukuk diğer tarafta Cengiz Han’ın gücünü hissettiklerini ifade eden Prof. Dr. Oğuz: “Bugün kültürel mirasımızın yaşayan yönü olan Moğol dans ve müziği de soyut mirasını birlikte izledik. Bu coğrafya, Bilge Tonyukuk’tan bugüne yaşayan ya da tarihi somut veya somut olmayan büyük bir zenginlikle bize haz veriyor. Bu, mükemmel bir ortak değerdir. Biz, böylesi mirasa sahip olduğumuz ve birlikte bunu hissettiğimiz için çok şanslıyız. UINESCOya göre bir eser hangi ülkedeyse onun mirasıdır. Dolayisiyla Moğolistan’da bulunan mirası korumak da onunla gururlanmak da öncelikle Moğolistan’ın hakkıdır. Ancak UNESCO’nun ikinci ilkesi; böylesi eserlerin insanlığın ortak mirası kabul edilmesidir. Bu durum tüm insanlık için eserlerin korunması zorunluluğunu ortaya çıkarıyor. İKÇÜ ve MUIS bu çerçevede önemli bir iş yapıyorlar ve bunu insanlık adına yapıyorlar” dedi. TİKA Tonyukuk Anıtı Çevresine Müze Yapacak Çalıştayın ikincisinde yer almanın memnuniyetini paylaşan TİKA Ulanbator Koordinatörü Emrah Ustaömer ise TİKA-İKÇÜ arasındaki uyuma dikkat çekti. Bu uyumda Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin ve Prof. Dr. Şaban Doğan’ın büyük emeği olduğu söyleyen Ustaömer: “Yedi bin kilometre yolu aşıp geldiniz. Bu coğrafyaya emek veren bilim insanları ve yöneticiler olarak önemli sonuçlara imza atacağımızı umuyorum. Biz TİKA olarak bu bölgede 795 projeyi hayata geçirdik. 2004 yılın TİKA kurulmuş olsa da bölgede bizim çabamızın 27 yıllık bir geçmişi var. 1994 ile 2018 arasında 619 proje ile bölgeye destek sağladık. 2019 yılında yaptığımız proje sayısı 57. 2020 yılında 48 projeyi hayata geçirdik. 2021 yılında 39 proje tamamlanmış ve 2022 yılında 32 proje başlatılmış durumda. Türkiye’nin çalışmaları 1994 yılında başlıyor. Bu süre zarfında 49.297.961,53 ABD Doları yatırımı doğrudan bölge insanının hizmetine aktarmışız. Yani 50 milyon net bütçe ayırmış ve devlet olarak Türkiye bu parayı harcamış durumda. Bu bütçe doğrudan projeye yatırılan bütçe. Yani diğer lojistik ya da proje görevlileri bedelleri gibi giderler bunun içinde yok. 2014 yılına Tonyukuk’u 2011 Bilgehan Karayolunu yaptık. Başkent olması nedeniyle 514 projeyi Ulanbator’da hayata geçirildik. Çok boyutlu yatırımlar yapıyoruz. Her alanda ihtiyaçları karşılamaya gayret gösteriyoruz. Okul öncesi eğitimden sağlık alanına önemli yatırımları her alanda vardı. Şimdi size bir müjdeyi de vereyim. Programdan erken ayrılmak durumundayım. Zira Tonyukuk anıtı çevresinde bir müzenin inşaatına başlıyoruz ve bugün onun proje ihalesini yapıyoruz. Onun da müjdedesini buradan vermiş olalım” şeklinde konuştu. Tarihe Işık Tutuyoruz İKÇÜ MUIS Türkoloji Enstitüsü Müdürü Dr. Akhnbayar Danuu da 2018 yılında kurulan enstitülerinin bugüne kadar 4 kitabı bilim dünyasına kazandırdığına dikkat çekti. Dr. Danuu, geçtiğimiz aylarda İKÇÜ Türk İslam Arkeolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ersel Çağlıtütüncigil başkanlığında, Türk ve Moğol bilim insanlarından oluşan arkeoloji çalışma ekibinin Van’ın Çaldıran ilçesinde 1260’lı yıllarda Moğol İlhanlı Devleti hükümdarı Hülagü Han’ın inşa ettirdiği düşünülen yazlık saray ve şehir kalıntılarına ulaştığını hatırlattı. Danuu, enstitü olarak bilimsel çalışmaların ötesinde arkeolojik olarak da önemli çalışmalara imza attıklarını aktardı. Açılış konuşmalarının ardından uluslararası alanda önemli araştırmacıları buluşturan çalıştayın bilimsel oturumlarına geçildi. -
04.08.2022
İKÇÜ ile Moğolistan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Arasında Değişim Anlaşması
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile Moğolistan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi arasında ortak müfredat geliştirme, öğrenci ve öğretim elemanı değişimi hususlarını içeren iş birliği protokolü Moğolistan’ın Başkenti Ulanbator’da imzalandı. İki üniversitenin birlikte yürüttüğü Ötüken’deki kazılar ve Mevlana değişim programına ilave olarak lisans ve lisansüstü öğrenci değişimi ile müfredat geliştirmeyi de içeren protokol İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ve Moğolistan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tumurpurev Namnan tarafından imzalandı. Turizm Alanında Büyük Deneyime Sahibiz Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İKÇÜ Türkiyat Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Şaban Doğan ile Moğolistan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Dış İlişkiler ve İşbirlikleri Koordinatörü Dr. Tumurkhuu Uuganbayar’ın da katıldığı imza töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse: “Biz Moğolistan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ile birlikte bu bölgedeki kazı çalışmalarını birlikte yönetmiştik. Oldukça uyumlu bir birliktelik ile bu projeyi sonuçlandırdık. Şimdi iş birliğimizi bir adım daha öteye götürmek istiyoruz. Bu amaçla hem öğrenci değişimi hem de bilimsel çok disiplinli iş birliği çerçevesi oluşturma gayreti içindeyiz. 14 ayrı fakülte, 1 yüksekokul, 3 enstitü ile eğitim veren güçlü bir üniversiteyiz. Her alanda büyük başarılara imza atıyoruz. Bunu komşu ve kardeş ülkelerle birlikte sinerji içinde ileriye taşımak; birlikte gelişmek istiyoruz. Son zamanlarda gelişen Türk-Moğol ilişkilerine katkıyı hedefliyoruz. Bölgeyi çok seviyoruz ve önemsiyoruz. Özellikle turizm alanında çok büyük bir deneyime sahibiz ve başlangıç için bu alanda deneyim paylaşımı uygun diye düşünüyorum” dedi. Türkiye Teknolojide Öncü Pozisyona Konumlandı Moğolistan devletinin uluslararası ilişkilere çok önem verdiğini söyleyerek sözlerine başlayan Rektör Prof. Dr. Tumurpurev Namnan, üniversite hakkında bilgiler verdi. Ülkenin büyük üniversitelerinden olduklarını vurgulayan Prof. Dr. Tumurpurev Namnan “ 1960 yılında kurulmuş bir üniversiteyiz ve iki kırılma bizim için çok önemliydi. Bunlardan ilki 1982 ve diğeri 2002 yılı. 2002 yılında teknoloji odaklı bir hale dönüştük. Mevcut durumda 12 fakültemiz ve enstitümüz var. 20 bin öğrenci ile 2 bin akademik personelimiz ile eğitim veriyoruz. En yetkin olduğumuz ya da lokomotifimiz olan alanlar madencilik, enerji ve inşaat. Ben İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesini yakından takip ettim. Çok alanda iş birliği yapabileceğimizi görüyorum. Özellikle teknoloji konusunda daha yakın olmamız gerekiyor. Türkiye son yıllarda sanayi ve teknoloji alanında oldukça başarılı işler yapıyor ve öncü pozisyona konumlandı. Diğer işlerdeki deneyim paylaşımımızı teknoloji alanında da sergilememiz gerekiyor. Kazı çok başarılı biçimde sonuçlandı.Bunun için ayrıca teşekkür ediyorum” dedi. Türkiye’nin Güçlü Akademisi Var Ziyarette konuşan TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, iki üniversite arasında somut çıktıları ulaşan başarılı çalışmalara tanıklık etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerine başladı. Türkiye’nin güçlü bir akademiye sahip olduğunu söyleyen Başkan Şeker “Türkiye gerçekten özellikle sanayi ve teknoloji alanında öncü bir devlet olma yolunda hızla ilerliyor. Savunma sanayinde gelinen nokta örnek olarak gösterilecek nitelikte. Bu başarıda akademisyenlerin de önemli katkıları var. Güçlü bilimsel birikimimizle bu topraklarda olmak zorundayız. Tarihi ve kültürel geçmişimiz ile yakın ilişkilerimiz bunu zorunlu kılıyor. Ülkelerin iktisadi ve kültürel iş birlikleri toplumların yakınlaşması için önemli ancak bilimsel birliktelikler ve bugünün konusu olan öğrenci ile akademisyen değişimleri bu yakınlığı artırıcı en önemli hususların başında geliyor” dedi. Ziyaret iki ülke arasında yapılması gerekenlerin istişare edilmesi ile son buldu. -
03.08.2022
İKÇÜ-MUIS İşbirliği Bir Adım Öteye Taşınıyor
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile Moğolistan Devlet Üniversitesi (MUIS) arasında ortak eğitim ve öğrenci değişimi protokolü imzalandı. İkili görüşmeler için Moğolistan’da bulunan Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker’in de katıldığı törende İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ile MUIS Rektörü Prof. Dr. Ochirkhuyag Bayanjargal tarafından işbirliği protokolleri imzalandı. Törende İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, İKÇÜ Türkiyat Araştırma ve Uygulama Merkezi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Şaban Doğan, MUIS Türkoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Battulga Tsend, MUIS Dış İlişkiler Koordinatörü Badamdash Dashdavaa ve İKÇÜ-MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Dr. Ankhbayar Danuu da yer aldı. Biz Bu Topraklarda Kendimizi Misafir Görmüyoruz Moğolistan’da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerine başlayan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, MUIS ile yakın iletişim ve iş birliği içinde önemli adımlar attıklarını ifade etti. Bölgenin kültürel, sosyal ve ekonomik yapısına katkı sunma gayretinde olduklarını söyleyen Rektör Köse “Biz bu coğrafyayı çok önemsiyoruz ve kendimizi buradan kabul ediyoruz. 4 yıl önce attığımız adımların bugün başta ortak kazı ve yüzey araştırmaları olmak üzere çok sayıda somut çıktısını görüyoruz. Bir diğer deyişle heyecanla başladığımız ilk günden bu yana önemli başarılara birlikte imza atıyoruz. Bilindiği üzere iki Üniversite ortaklığında Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü açtık. Enstitümüzün çabaları ve YTB’nin de destekleriyle Moğolistan Devlet Üniversitesi Türkoloji Anabilim dalını tercih eden öğrencilerimizi bir yıl boyunca üniversitemizde misafir ediyoruz. Öğrencilerimiz Türkiye Türkçesi öğrenerek ülkelerindeki eğitim hayatlarına dönüyor. Bu projeyle Moğolistan yükseköğretimine katkıda bulunuyoruz. 2010 yılında kurulan genç bir üniversite olsak da hızla yükselen bir başarı grafiğine ve çok yetkin bir kadroya sahibiz. 89 ülkeden uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapıyoruz. TİKA ve YTB başta olmak üzere ülkemizin kurumları ile çok yakın çalışıyoruz. Türkçe öğretim merkezimiz ve Türkiyat Araştırmaları Merkezimiz bu işbirliklerinde lokomotif görevini üstlendiler. Biz burada kendimizi misafir olarak görmüyor; yabancı gibi hissetmiyoruz. Biz işbirliklerimizin sadece iki üniversite arasında ve Türkoloji alanında sıkışmasını istemiyoruz. Amacımız Moğolistan’daki işbirliklerimizi daha da ileriye götürmek. İki üniversite arasındaki yakınlığın tesisinde önemli rol oynayan İKÇÜ Türkiyat Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şaban Doğan ve İKÇÜ-MUIS Ortak Türkoloji Enstitüsü Müdürü Dr. Ankhbayar Danuu’ya özellikle teşekkür ediyorum” dedi. Türkiye’de Devam Eden Projelerde Katkı Bekliyoruz MUIS’in İKÇÜ ile var olan güçlü bağlarını geliştirmeye kararlı olduklarını ifade eden MUIS Rektörü Prof. Dr. Ochirkhuyag Bayanjargal, İKÇÜ’nün Moğolistan Devlet Üniversitesindeki Türkoloji çalışmalarına katkılarının önemli olduğunu; bu desteği iki Üniversiteyi yakınlaştıran bir araç olarak gördüklerini ifade etti. Rektör Bayanjargal “MUIS Moğolistan’ın ilk ve en köklü ayrıca da en başarılı yükseköğretim kurumu. Uluslararası çalışmaları, iş birliklerini ve yabancı kültürlerle ilgili çalışmaları çok önemsiyoruz. Üniversitemiz 20 bin öğrenci, 1.300 akademik personelle Moğolistan yükseköğretimine katkı sunuyor. Akademik personelimizin %54’ü doktoralı. Bu önemli bir oran. Üniversite olarak Moğolistan’daki Türkolojinin tek merkeziyiz. Türkoloji anabilim dalının hak ettiği yere gelmesi için sarf ettikleri çaba için İKÇÜ’ye minnettarız. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinin Üniversitemizin Türkoloji öğrencilerine katkısı çok büyük. Bu değerli katkılar için İKÇÜ’nün kıymetli rektörüne şükranlarımı sunuyorum. Ortak Enstitümüz 2022 yılı itibariyle Türkiye’de de bilimsel çalışmalar yapmaya başladı. Üniversitenizin Moğolistan’daki kazı ve yüzey araştırmalarına verdiği desteğin Türkiye’deki saha çalışmalarına da verileceğinden şüphemiz yoktur. Bu konuda da katkı ve desteğinizi bekliyor ve bu konuyu önemsiyoruz. İki Üniversitenin daha fazla alanda iş birliği yapması, mevcut ilişkileri daha da geliştirmesi önceliğimizdir” dedi. Lider Olmanın Rol Model Olmak Gibi Bir Gerekliliği Var Moğolistan’ın en köklü üniversitesi olarak MUIS’in önemli görevleri olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker konuşmasında “Ülkenin en köklü üniversitesi olarak MUIS’in mezunlarının ülkeye yön verdiğini görüyoruz. MUIS, Moğolistan için çok değerli bir üniversite ve lider olmanın rol model olmak gibi bir gerekliliği var. Ülkenin en köklü başarılı üniversitesi olan MUIS’in akademik camiada bir ağabey pozisyonunda olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda sorumluluğunuzun farkında olduğunuzu görüyoruz. Son dönemde ülkeler arası ilişkilerin gelişmesinden duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bir akademisyen ve yönetici olarak Moğol öğrencilerin disiplinli ve işini en iyi biçimde yapmak gayretinde olduklarını memnuniyetle gözlemlediğimi ifade etmek isterim. Bu durum, ülkelerinde aldıkları eğitimin ne denli sağlam temelleri olduğunu ve eğitim sistemiyle gelecekte önemli başarılara imza atılacağını gösteriyor. Biz akademi olarak öncelikle lisansüstü eğitim ile ilgileniyoruz. Ancak lisans düzeyinde de katkı vereceğimiz hususlarda elimizi taşın altına koyuyoruz. İki ülkenin kurumlarının bilim diplomasisi adına atacakları her adımı destekliyoruz. Bölgenin çalışmalarını ve akademisyenlerini yakından takip ediyoruz. TÜBA Akademi ödülleri çerçevesinde 2018 yılında Moğolistan Bilimler Akademisi Üyesi Bold Luvsandorj, alanına yaptığı katkılar nedeniyle ödülünü Sayın Cumhurbaşkanımızdan ödül almıştır. Biz akademi olarak bundan sonra yapılacakları Moğolistan Bilimler Akademisi ile detaylıca ele alacağız” dedi. Başkan Şeker’den MUIS’e Yaz Okulu Müjdesi Ülkeler arasında akademisyen değişimini başlatarak iki ülkenin akademisinin etkileşimini hedeflediklerini söyleyen Başkan Şeker, mevcut durumda bir Moğol Türkolog araştırmacının TÜBA himayesinde İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Prof. Dr. Muzaffer Şeker 26-29 Eylül tarihleri İstanbul’da yapılacak lisans düzeyi yaz okulu ile bu işbirliklerini daha geniş alana yaymak istediklerini de ifade etti. TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, bir MUIS öğrencisinin de bu kapsamda programa katılımlarını sağlayabileceklerinin müjdesini verdi. Program İKÇÜ-MUIS Ortak Türkoloji Enstitüsünün Ulanbator ofisinin ziyareti ile sona erdi. -
30.07.2022
EFE, İzmir'i Temsil Etti
TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali kapsamında TÜBİTAK tarafından Körfez Yarış Pisti'nde düzenlenen Uluslararası Efficiency Challenge Elektrikli Araç Yarışları sona erdi. Geçtiğimiz yıl ilk kez katıldıkları yarışta finallere kalan, İzmir genelindeki takımlar arasından da ilk sırada yer alarak önemli bir başarıya imza atan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’ni (İKÇÜ) öğrencilerinden oluşan Team Efe üyeleri bu yıl ki yarışlarda Türkiye dokuzuncusu oldu. Kocaeli’nin Körfez ilçesindeki yarış pistine ilk kez çıkan İKÇÜ’nün gururu “EFE” 36 takımın seçildiği Uluslararası Efficiency Challenge Elektrikli Araç Yarışlarını dokuzuncu olarak tamamladı. İKÇÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Yeşilyurt danışmanlığında yarışmaya hazırlanan İKÇÜ Team Efe üyeleri, tasarımından teknik donanımına kadar yerli parçalardan oluşturdukları Efe’yi önemli bir aşamaya taşımış oldu. Teknik Kontrollerde İkinci Sırada Gelen başarı ile ilgili bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Yeşilyurt, yarışa Türkiye genelinde 120 takımın başvuru yaptığını, Efe’nin teknik kontroller ve raporlama aşaması olan ön elemeyi rahatlıkla geçtiğini söyledi. Yeşilyurt, “66 araç ön elemeyi geçerek pist alanında yeterlilik durumu ve yerli tasarım kıstasına göre tekrar incelemeden geçti. Bu aşamadaki teknik kontrolleri 2’nci sırada tamamlayan Efe, pistte yarışa çıkacak 36 araç arasındaki yerini aldı. Daha sonra piste çıkan Efe dokuzuncu sırada bitiş noktasına ulaştı” dedi. Gece-Gündüz Çalışmanın Ürünü İKÇÜ’nün başarılı mühendislik öğrencileri ile gece-gündüz demeden tüm teknik ayrıntılar üzerinde çalıştıklarını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Yeşilyurt, başarılarının altında ciddi bir emeğin olduğunu aktardı. İzmir’den pistte araç performansını sergileyen tek aracın İKÇÜ’nün Efe’si olmasından ayrıca gurur duyduklarını vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Yeşilyurt, öğrencilerini tebrik etti. Yeşilyurt, “Yerli parça üreterek yarışa katılma zorunluluğunun bu yıl birden 2'ye çıkarıldığı yarışlarda, her aracın en fazla 65 dakika içinde yaklaşık 2 kilometre uzunluğundaki pistte 30 turu tamamlaması bekleniyordu. Üniversitemizin bizlere sundukları olanakları değerlendirerek Efe’yi ikinci yılında piste çıkarmayı başardık. Yarışlara yıllarca katılan Türkiye’nin birçok köklü üniversitesini geride bırakarak ilk onda yer aldık. Bundan sonraki hedefimiz Efe’yi daha da hafif bir araç haline getirmek ve sıralamalardaki başarımızı yükseltmek olacak. Bizlere her aşamada destek olan üniversitemize ve derslerinin yanında Efe’nin başarısı için emek veren değerli öğrencilerimize teşekkür ediyoruz” diye konuştu. Öğrencilerimizle Gurur Duyuyoruz Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın da izlediği büyük organizasyonda İKÇÜ’yü yine başarıyla temsil eden Team Efe üyelerini ayrı ayrı tebrik etti. Efe’nin hem İKÇÜ’yü hem de İzmir’i başarıyla temsil etmesinden gurur duyduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Köse, “Kendilerini her geçen gün geliştirmeyi başaran öğrencilerimizle gurur duyuyoruz. Yüzde yüz yerli olarak üretilen elektrikli otomobilin yapımında öğrencilerimize verdikleri katkılardan dolayı tüm mühendislik hocalarımıza teşekkür ediyorum. Ayrıca her zaman yanımızda olarak bizlere destek veren Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank ile YÖK Başkanımız Prof. Dr. Erol Özvar’a ve Türkiye’nin milli teknoloji hamlesine ve dönüşümüne yönelik çalışmalarıyla TÜBİTAK Başkanımız Prof. Dr. Hasan Mandal’a, gençlerimize milli teknolojilerin geliştirilmesinde her daim destek olan Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar’a şükranlarımı sunuyorum” dedi. İKÇÜ Team Efe Hakkında: İKÇÜ Team Efe, farklı mühendislik disiplinlerinden bir araya gelen kaptanlığını Mekatronik Mühendisliği öğrencisi Hüseyin Bağhan’ın üstlendiği, kendi içinde 8 farklı birime ayrılan toplam 17 mühendislik öğrencisinden oluşuyor. Yarışmacı takımlardan motor, motor sürücü, batarya yönetim sistemi ve yerleşik şarj birimi gibi yerlilik şartı olan komponentleri kendilerinin tasarlayıp üretmeleri bekleniyor. Takım tamamı yerli üretim parçalarından oluşan Efe’nin en verimli elektrikli araç seçilmesi için TÜBİTAK tarafından düzenlenen Efficiency Challenge Yarışları'nın TEKNOFEST'in en kıdemli yarışmasında ter döküyor. -
27.07.2022
Özbekistan Devlet Kültür ve Sanat Enstitüsü ile İKÇÜ Arasında Protokol
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ile Özbekistan Devlet Kültür ve Sanat Enstitüsü arasında işbirliği protokolü imzalandı. İki üniversite arasındaki protokolü İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ve Özbekistan Devlet Kültür ve Sanat Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. İbrakhim Juraevich Yuldashev imzaladı. Kökü Mazide Olan Ati İle Stratejik Hedeflere Ulaşabiliriz İslam Medeniyeti için son derece önemli bir yer olan Taşkent’te bulunmaktan ve iki üniversite ile iş birliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti paylaşarak başlayan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, ülkeler arasında artan ortaklıklara eğitim boyutunda da katkı sunmak arzusunda olduklarını söyledi. Rektör Köse “Ülkelerimiz pek çok alanda birlikte büyük işler planlıyor ve hayata geçiriyor. Biz de üniversiteler olarak geleceğe miras bırakmak zorundayız. Bu coğrafya bizim gönül coğrafyamız ve bu topraklarda Buhari’nin, Müslim’in, Tirmizî’nin, Ebru Davud Es-Sicistani’nin ve elbette en başta bizim inanç mimarımız Maturidî’nin maneviyatı var. Yine Alaâddin Es-Semerkandi’nin medresesinin burada kurulduğunu da biliyoruz. Keza Özgen’de (Özkent) yerleşik Serahsi İslam Hukuku açısından çok kıymetli bir âlim. Bunları bilmeden geleceğe hedef koyamayız. Ülkelerimizin birlikte başarısı ve stratejik hedeflere ulaşması bu güçlü geleneğe sahip çıkmakla mümkün. Diğer taraftan Taşkent’in işgal döneminde İslamî ilimlerin eğitim merkezi olmaya devam ettiğini biliyoruz. Burada güçlü bir birikim var. Örneğin elinizdeki el yazmalarının ilim hayatına kazandırılması lazım. Bu eserler yaşlandıkça hastalanır ve onları tedavi etmek lazım. Önce tedavi edip sonra da kataloglamak gerekiyor. Ülke olarak biz bu katkıyı verebilecek yeterlilikteyiz. Üniversite olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız” dedi. Tarihi Hatırasız Gelecek Yok İki üniversite arasında öğrenci, öğretim elemanı değişimi, ortak müfredat geliştirilmesi ve diğer alanlarda ortaklıkları düzenleyen protokolün imza töreninde konuşan Devlet Kültür ve Sanat Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. İbrakhim Juraevich Yuldashev ise ülkelerin geçmişten gelen tarihi ve kültürel yakınlığının pek çok alanda iş birliğini zorunlu hale getirdiğini söyledi. Prof. Dr. Yuldashev “İki ülkenin geçmişten gelen kadim birlikteliğinin belgeler üzerinden de gün yüzüne çıkarılması lazım. Bu manada tarihi belgeler incelenmeli, bilimsel birikim tarafların istifadesine sunulmalı. Elbette değişim programları çok önemli ama bizim elimizde hali hazırda 150.000 el yazması var. Sizin insan gücünüz ile bunları günüm yüzüne çıkarmamız zorunlu bir görev. Sizin uzman bilim insanlarınızla Türk çocuğu gelecekte geçmişini hatırlamaya devam edecek. Tarihi hatıralardan yararlanmadan geleceği kurmak mümkün değil. Atatürk’ün dediği gibi ‘Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır” dedi. İmzalanan protokolün ardından Rektör Köse ve Rektör Yuldashev’in günün anısına birbirlerine hediyeler takdim ettiler. -
27.07.2022
İKÇÜ Aday Öğrencilere Kapılarını Açtı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) tercih heyecanı yaşayan öğrenciler için düzenlediği “İKÇÜ Fakülte ve Bölüm Tanıtım Günleri” Çiğli Merkez Kampüsünde başladı. İKÇÜ ve fakülteleri hakkında bilgi almak isteyen öğrenciler ve ebeveynleri, tanıtım masalarında bulunan öğretim elemanlarına, İKÇÜ hakkında merak ettiği tüm soruları yöneltme şansına 3 Ağustos’a kadar sahip olabilecek. Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü, Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığınca hazırlanan Fuaye Alanına gelen gençler ayrıca yurt olanakları, Erasmus +, Mevlana ve Farabi gibi yurt içi-yurt dışı değişim programları, hazırlık eğitimi, spor, kültür gibi hizmetler hakkında ilgili idari ve akademik personel ile bir araya geliyor. Kampüse gelemeyen aday öğrenciler için hazırlanan web sitesi https://adayogrenci.ikcu.edu.tr/AdayOgrenci sayfası ve sosyal medya hesaplarında da İKÇÜ ile ilgili tüm sorular yetkililerce cevaplanıyor. Yeni İKÇÜ’lüleri Heyecanla Bekliyoruz Tercih Günleri için kurulan stantları ziyaret eden ve “Tercihiniz İKÇÜ Olsun” sloganıyla 3 Ağustos günü mesai bitimine kadar öğrencilere kampüs kapılarını açtıklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, 16 binin üzerinde öğrencisiyle İKÇÜ’nün büyük bir aile olduğunu ifade etti. URAP Araştırma Laboratuvarı’nın üniversitelerin akademik performansları doğrultusunda her yıl yayımladığı listeye göre 2000 yılından sonra kurulan üniversiteler içinde İKÇÜ’nün hep en iyi ilk üç üniversite arasında yer aldığını vurgulayan Prof. Dr. Köse, bu anlamda ailelerine katılacak yeni İKÇÜ’lüleri heyecanla beklediklerini söyledi. Rektör Köse: “Yükseköğretimde doğru tercih hiç şüphesiz eğitim ve meslek hayatına yön veren önemli bir aşamadır. Gençlerimizin bu heyecanlı aşamasında, eğitimleri süresince ve eğitimlerinin bitiminde de öğrencisinin her zaman yanında olan bir İKÇÜ olarak iyi bir kariyer planlaması yapmaktayız. Öğrencisini odağa konumlandıran eğitim ilkemizle lisans eğitiminden tam donanım ile mutlu anılar biriktirerek mezun olan öğrencilerimizi geleceğin başarılı bireyleri arasında görmek için çalışıyoruz” dedi. İKÇÜ’de Eğitim Almak Büyük Bir Şans YÖK 2018, 2019, 2020 yıllarını kapsayan “Üniversite Yıllık İzleme ve Değerlendirme” raporlarına göre uluslararası dergilerde yayınlanmış öğretim elemanı başına düşen yayın kategorisinde İzmir’deki yükseköğretim kurumları arasında birinci olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Köse, alanında yetkin akademisyenleri bünyesinde bulunduran İKÇÜ’de eğitim almanın büyük bir şans olduğunu söyledi. Rektör Köse: “Öğrencilerini doğrudan uygulama süreçlerine dâhil ederek ilgili sektör ve sanayi kuruluşları ile buluşturma adına önemli projelere imza atıyoruz. Uluslararası hareketliliğe, üniversite-sanayi iş birliğine önem veren bir araştırma üniversitesi olarak öğrencilerimizi en yetkin şekilde meslek hayatlarına uğurlamak için çalışıyoruz. İKÇÜ, başta İzmir olmak üzere, bölgenin ve ülkenin gereksinimlerini anlayabilen ve bunlara çözümler getiren bir yükseköğretim kurumu haline getirmeyi amaçlıyoruz. Sağlık, mühendislik ve sosyal bilimler alanlarında ülkesi ve milleti için üreten, yenilikçi, girişimci ve risk almaktan korkmayan nesiller yetiştirebilen bir üniversite hedefine emin adımlarla ilerliyoruz” dedi. Öğrencilerinin mutlu olduğu “Farkında ve Farklı” Genç İKÇÜ’lüler Tercih günleri için Çiğli Kampüsüne gelen öğrenciler ve aileleri ile bir süre sohbet eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, bin iki yüze yaklaşan akademisyeni ve on bine yakın mezunu ile büyük bir aile olduklarını öğrencilerinin gönlündeki ve hayalindeki İKÇÜ’yü oluşturmanın öncelikleri olduğunu aktardı. İKÇÜ Tanıtım Günleri ile üniversitelerini tercih etme isteğinde olan gençlere seslenen Rektör Köse: “İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Egenin incisi İzmir’de öğrenciyi merkeze alan, onların yaşamın içinde olmasını amaçlayan ve uygulayarak öğrenme imkânı sunan bir anlayışa sahiptir. Problemlerden şikâyet eden değil; sorunları çözmeyi amaçlayan tüm öğrencileri İKÇÜ’ye bekliyoruz. Tercihleriniz sizin ve sevdikleriniz için güzel sonuçlar doğuracak yönde olsun” şeklinde konuştu. -
26.07.2022
Buhara Devlet Üniversitesi İle İşbirliği Protokolü İmzalandı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) ile Buhara Devlet Üniversitesi arasında Özbekistan’ın Buhara şehrinde iş birliği protokolü imzalandı. İki üniversite arasında öğrenci değişimi, akademisyen hareketliliği, müfredat geliştirme, teorik ve pratik uygulamaları birlikte yapma konularını düzenleyen protokolü İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ve Buhara Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Obidjon Khafizovich Khamidov birlikte imzaladı. Törende İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu ve Buhara Devlet Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abror Juraev de hazır bulundu. Sizin Bu Coğrafyaya Borcunuz Var Kütüb-i Sitte adlı eserin müelliflerinden Muhammed b. İsmail el-Buhârî’nin memleketinde olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerine başlayan Rektör Köse, Özbekistan’da İslam tarihi açısından önemli hazineler bulunduğunu söyledi. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse: “Buhara, bizim ilim dünyamızda özellikle 9 ile 11. Yüzyıllar arasında çok özel bir yere sahip. Tabi biz el-Buhari ile söze başladık ama bu topraklarda çok sayıda âlim, İslam ilminin gelişmesinde etkili olmuştur. Buradaki el yazması eserlerin gün yüzüne çıkarılmasında onların bıraktığı derin mirasın izlerinin sürülmesine ihtiyaç var. Böyle bir medeniyetin üniversitesi olarak Buhara Devlet Üniversitesi’nin de bu coğrafyaya borcunun olduğunu düşünüyorum. Geçmişten günümüze değerlerinden ve inançlarından hiçbir koşulda taviz vermeyen Buhara irfanı, geleceğe de aktarılmak zorunda. Bu bağlamda Buhara Devlet Üniversitesi, bu coğrafyaya borcunu ödemek noktasında önemli çalışmalar yapacaktır. Üniversite olarak biz de bu çabaların paydaşı olmaya talibiz. Başta İslami İlimler Fakültemiz olmak üzere atılacak her adıma katkı vermeye hazırız. Genç ve dinamik bir üniversite olarak tüm alanlarda güçlü bir kadromuz var ve protokol ile daha yakın çalışmaya imkân sunmuş olacağız” dedi. Sorumluluğumuzun Bilincindeyiz Buhara bölgesinde giderek yükselen bir üniversite olarak Özbekistan’ın yükseköğreniminde önemli bir konuma sahip olduklarını vurgulayan Rektör Prof. Dr. Khamidov, Türkiye’den çok sayıda iş birliği talebinin gelmesinden duyduğu memnuniyeti paylaştı. İmzalanan protokol ile genel bir çerçeve çizildiğini ancak daha mikro boyutta uzmanlar arası çalışmaların yapılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Khamidov “Üniversite olarak tarihi birikimimizin farkındayız. Sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve önemli çalışmaları yapıyoruz. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ile birlikte bu çalışmaların daha derinlikli hale geleceğine inanıyorum. Bilimsel iş birlikleri hem üniversitelerin hem de ülkelerin gelişmeleri açılışından son derece önemli. Geleceğe bırakılacak en önemli mirasın bilgi olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Sizinle çok alanda birlikte çalışma yürütebiliriz. Bu protokolün çalışmalarımıza yön vermesini umuyor hayırlı olmasını diliyorum” dedi. -
26.07.2022
İKÇÜ ile Semerkand Devlet Üniversitesi Arasında Protokol İmzalandı
İki üniversite arasında öğrenci ve akademisyen değişimi, müfredat geliştirme, mevcut programları iyileştirme, bilgi ve deneyim paylaşma konularını içeren protokol Semerkand’da imzalandı. İki yükseköğretim kurumunun birlikte çalışmasını düzenleyen protokolü İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ile Semerkand Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rustam Ibragimovich Khalmuradov imzaladı. Semerkand Üniversitesi Rektörlük binasında düzenlenen imza törenine İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu ile Semerkand Devlet Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Akhatov Akmal Rustamovich de katıldı. Bu Bölgenin Âlimleri Özel Olarak Çalışılmalı Orta Asya bizim gönül coğrafyamız ve buraları çok özledik diyen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Buhara ve Semerkand’da İslam Tarihinin en eski kaynakları bulunduğunu ve üniversite olarak bu bölgeyi özel çalışmak istediklerini söyledi. Rektör Prof. Dr. Köse: “Bu bölge bizi her zaman heyecanlandırıyor ve burada yaşamış âlimlerin özel olarak çalışılması gerekiyor. Akademik anlamda bu coğrafyanın alimleri ile ilgili çalışmaların her zaman içinde oldum ve 'Cennetü’l-ahkâm ve Cünnetü’l-hisâm Fi’l-hiyel ve’l-mehâric' adlı eseri neşrettim. Buralarda geçmişte yazılmış çok sayıda el yazması eser var ve bunların edisyon kritiklerinin yapılmasına, kataloglamasına ivedilikle ihtiyaç var. Eserlerin araştırmacıların çalışmalarına açılması gerekiyor. Türkiye’de İslam Araştırmaları Merkezi’nin (İSAM) deneyiminden yararlanılmasını faydalı görüyorum. Üniversite olarak elimizden gelen her tür katkıyı vermeye hazırız. Enstitü oluşturulması da dâhil olmak üzere lisansüstü çalışmaları birlikte planlamak gerekiyor” dedi. Kaynaklarla İlgili Bir Yön Belirlemeliyiz Türkiye’yi çok sevdiklerini ve Türkiye yükseköğretiminin son dönem bölgeye olan ilgisini memnuniyet verici bulduklarını ifade ederek sözlerine başlayan Semerkand Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rustam Ibragimovich Khalmuradov “Elimizdeki kaynaklar aslında doğal kaynaklar kadar kıymetli. Bu eserlerin acilen işleme alınması gerekiyor. Bizde 14.000 el yazması var. Bunlarla ilgili hiçbir şeyin yapılmadığını maalesef görüyoruz. Türkiye’deki üniversitelerle işbirliği yapmalıyız. Özellikle sizin bir akademisyen olarak konulara ilginizi biliyorum. Sizin üniversitenizin bu konuda öncü olmasını bu açıdan önemli buluyorum. Başlangıç için bir yön belirlemek zorundayız. İslam’a ve doğuya yönelik olumsuz propagandayı ortadan kaldırmak biraz da bu eserlerin gün yüzüne çıkarılması ile ilgili. Öğretim elemanlarımız, araştırmacılarımız birlikte çalışmalı. Öğrencilerimizin karşılıklı birbirlerini tanımaları uzun vadede önemli sonuçları ortaya çıkaracaktır” dedi. İmza töreninin ardından katılımcılar, TİKA tarafından üniversite içinde kurulan Türkoloji Enstitüsünü ziyaret ettiler. -
18.07.2022
KTMÜ de UBYS Ailesine Katıldı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Bilgi İşlem Daire Başkanlığı tarafından yazılımı geliştirilen ÜBYS yazılımını kullanan üniversiteler arasına Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi (KTMÜ)’de katıldı. İKÇÜ ile KTMÜ arasında yapılan iş birliği protokolü sayesinde Bilgi Yönetim Sistemi’nin KTMÜ’ye uyarlanıp kullanılması sağlanacak. KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Ceylan’ın ev sahipliğinde, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin yer aldığı imza törenine, KTMÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Asılbek Kulmırzayev, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, KTMÜ Rektör Danışmanı, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Serhat Burmaoğlu ve KTMÜ Genel Sekreter Vekili Doç. Dr. Oktay Özgül katıldı. UBYS Orta Asya’da 1,5 milyona yakın kullanıcıya ulaşan UBYS’nin Türkiye dışında da tanınırlığa ulaşmasından büyük memnuniyet duyduklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, sürekli güncellenen ve tüm ihtiyaçlara hızlı çözüm üretme özelliği ile UBYS’nin Kırgızistan’da kullanılacak olmasının büyük başarı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Köse, “ KTMÜ ile birçok alanda iş birliği yapma imkânına sahibiz. Öncelikle iki noktada protokol imzalamış olduk. İlki Üniversite Bilgi Yönetim Sistemi’nin Manas Üniversitesi’nde de kullanımının sağlanacağı bir anlaşma. İkinci olarak da KTMÜ’nün yürüttüğü Türk Dünyası Dijital Vatandaşlığı Projesi’ne İKÇÜ’nün de katılmasını sağlayacak bir anlaşma. İki dost ve kardeş ülke Türkiye Cumhuriyeti ile Kırgız Cumhuriyeti arasında köprü olan KTMÜ ile bundan sonraki süreçlerde daha çok bir araya gelerek faydalı projelerde buluşacağız. Orta Asya'daki meslektaşlarımızla buluşup akademik bilgi paylaşımının ortak bilimsel çalışmalara dönüşmesinin yolunu açacağız” dedi. Karşılıklı temennilerin paylaşılmasının ardından Prof. Dr. Ceylan ve Prof. Dr. Kulmırzayev, konuk Rektör Prof. Dr. Köse’ye Kırgız yeleği ile tablo armağan etti. -
06.07.2022
FETÖ, Laboratuvarda Üretilmiş Bir Çıkar Örgütüdür
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ), “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” etkinlikleri kapsamında Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin moderatörlüğünde, “15 Temmuz'a Giden Süreçte FETÖ Yapılanması” başlıklı panele ev sahipliği yaptı. İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici’nin konuşmacı olduğu paneli; Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, siyasi partilerin il temsilcileri, dekanlar, akademik ve idari personel ile çok sayıda katılımcı izledi. Sözde Dini Tabanlı Örgütler Panelin açış konuşmasını yapan İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, milletimizin bütünlüğüne, devletimizin bekasına yapılan hain darbe girişiminin yıl dönümünde tüm şehitleri rahmetle anarak başladığı konuşmasında, egemen güçlerin ülkemizde oluşturduğu ihanet şebekesini çözümlemek için büyük fotoğrafı görmenin gerekliliğine vurgu yaptı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Bu güçler hedef aldıkları ülkelerdeki yandaşlarını tespit ederek örgütler oluşturuyorlar. Dünyanın çeşitli coğrafyalarındaki ülkelere baktığımızda sözde dini olarak nitelendirilen örgütler vasıtasıyla ülkelerde iç karışıklık çıkartıyorlar. Klasik sosyolojik yapılarla bunları sınıflandıramıyorsunuz. Ezoterik okültist bir yapıya sahipler ve terör örgütünün üyelerinde adanmışlık ruhu var. Takiye dolayısıyla uyuyan hücreleri var, ibahiyeci taraflarıyla kendi çıkarları için her şeyi mubah görüyorlar. Dini araçsallaştırarak kullanıyorlar” dedi. Egemen Güçler Cihat Kavramını Müslümanın Müslüman ile Mücadelesine Dönüştürdüler FETÖ yapılanmasının diğer örgütler gibi küresel güçler tarafından oluşturulan laboratuvar örgütü olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, “Bunlar nasıl kendilerini yıllarca gizleyebildiler? Niye hala kitlesel kopmalar yok? Bu iki soruyu irdelemek gerekir” diyerek yapının toplumun her kesimine hitap eden şeytani bir tarafının olduğunu vurguladı. Rektör Prof. Dr. Köse, “İslam dünyasında faaliyet göstermesi için laboratuvarlarda oluşturulmuş örgütler kurdular. Egemen güçler, cihat kavramını Müslümanın Müslüman ile savaşmasına dönüştürdüler. Uluslararası olarak bulundukları ülkelerde dinler arası diyalog diye bir şey çıkardılar. Faaliyet gösterdikleri ülkelerde eğitim, iş ve medya alanları gibi ülkeleri yönetecek araçlara sahip olmaya başladılar. Herkes hangi dilden anlıyorsa zaafları varsa o yoldan gittiler. Şeytanca bir çalışma yaptılar” diye konuştu. Şike Davasına Hepimiz Şahit Olduk Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici de konuşmasında bu yapılanmanın en az görüldüğü bakanlıklardan birisinin Gençlik ve Spor Bakanlığı olduğunu aktardı. Futbol dünyasındaki yapılanmasının seçtikleri rol modeller sayesinde yürütüldüğünü söyleyen İl Müdürü Murat Eskici, “Futbolda da olduğu gibi paranın olduğu her yerde olmaya çalışıyorlardı. Bu yapıya yakın futbolcuların transferleri, iş adamları vs ile farklı şekilde bir yapı oluşturdular. Fenerbahçe şike davasına hepimiz şahit olduk. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, ‘ne şikesi, bu memleket meselesi’ demişti. Zamanla bunun gerçek olduğu ve örgütün bu süreçte parmağının olduğu ortaya çıktı” şeklinde konuştu. Biz Gençlerimize Güveniyoruz Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde 2000’e yakın kişinin ihraç edildiği bilgisini veren İl Müdürü Murat Eskici, konuşmasında gençliğe olan inancının tam olduğunu vurguladı. Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici, “Biz gençliğimize güveniyoruz. Gençlerimiz Y kuşağı, Z kuşağı diye sınıflandırılıyor, olumsuz olarak eleştiriliyor. Ben bu görüşlerin hiçbirine katılmıyorum. Öyle inançlı kendine güvenen bir gençlik geliyor ki onlara güvenimiz sonsuz. O gece gençlerimizin ülkesine, milletine sahip çıkmak için sokaklara nasıl döküldüğüne hepimiz şahit olduk” diye konuştu. Önce Eğitim Ardından Emniyet ve Askeriye İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne ise örgüt yapılanmasının çocuklardan başladığını kaydettiği konuşmasında elebaşı Gülen’in simgesel bir figür olduğunu, üst akıl tarafından örgütün yıllarca tüm kurumlara sızdığını aktardı. “Bu örgüte küresel olarak bakmazsak, basit bir dini yapı olarak bakarsak bu yapıyı doğru okuyamayız” diyen İl Emniyet Müdürü Şahne, “Emperyalist güçler, İslam dünyasının yeniden ayağa kalkmasını sağlayacak son kale olan Türkiye’yi yıkmak için bu örgütü kurmuşlardır. İzmir’de örgütlenmesine başlayan bu yapının üzerinde bir üst akıl var. Elebaşı olan şahıs sadece simgesel bir görünüm. Örgüt üst aklı devlet mekanizmasını çözümleyerek ilk olarak eğitim ardından ilk adımını polis ve asker tarafına atmış. Çocukların aile yapılarını tespit ederek o kadar sinsice çocuklarımızın ruhlarına girdiler ki anne ve babalarının önüne bir set çektiler. Okul süreçlerinde başladıkları yapılanmayı mezun olduktan sonra da bırakmadılar. Her yere sızdılar. KPSS, üniversite sınavları sonuçlarına baktığımızda bunların okulları, dersaneleri en başarılı okullar gibi gösterilerek bir algı yönetimi yapıldı. Sonra anladık ki soruları çalılarmış” dedi. Özel Harekât Binamıza Atılan Bomba Türkiye’de İlk 15 Temmuz gecesi Özel Harekât Binası başta olmak üzere Meclis’e ve Külliye’ye yapılan saldırıların alçakça olduğunu vurgulayan İl Emniyet Müdürü Şahne, birçok meslektaşının şehit olmasının acısının yüreklerinde olduğunu ve o gece yaşananların hiçbir zamanda unutulmayacağını vurguladı. 7 Şubat MİT operasyonunun ve 17-25 Aralık süreçlerinin planlı olarak yürütülen algı operasyonları olduğuna dikkat çeken İl Emniyet Müdürü Şahne, Örgütün 15 Temmuz’a kadar ki emniyetteki yapılanması çok etkili olduğu için birçok arkadaşımızı sahte operasyonlarla ihraç ettiler. Örgüt devleti ele geçirme noktasına geldiklerini düşününce devletin mahremlerine karşı harekete geçti. MİT’ e operasyon yapmaya kalktılar. 17-25 Aralık süreçlerinde sahte operasyonlar yaptılar. Biz bunları anlatamazsak da bu milletin irfanı bunları hissetti. Halkımız demokratik tepkilerini seçimlerde iktidara olan desteği ile gösterdi. Bu tepkiyi fark eden örgüt, üst düzey yöneticilerini yurt dışına gönderdi. 15 Temmuz’da PKK’nın bütün unsurları Suriye ve Irak sınırında Türkiye’ye girip doğu ve güneydoğuyu işgal etmek için bekliyordu. Özel Harekât Binamıza atılan bomba Türkiye’de ilk ke kullanılan bir bomba. Rahmetli olan kardeşlerimizin cesetleri yoktu, boş tabutları defnettik. Meclisimizi, Ankara Emniyet Müdürlüğümüzü, Külliye’yi bombaladılar. Bu kadar acımasız ve zalimler. O geceyi hayatım boyunca unutamam, hayatımın en uzun gecesiydi. Özel harekât binamızın bombalandığını duyunca büyük keder yaşadık. O duygular can yakıcıydı. Allah bir daha göstermesin” diye konuştu. Türkiye Tarihini En Büyük İhaneti Örgütün PKK ile yandaş olarak faaliyet gösterdiğini aktaran İl Emniyet Müdürü Şahne, 15 Temmuz’da Türkiye tarihinin en büyük ihanetinin yaşandığını belirtti. MİT operasyonları ile PKK’ya yapılacak çok büyük bir operasyonun engellediğini kaydeden İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, “MİT operasyonlarında yaptıkları algı yönetimiyle devletin içinde ihanet edenler varmış da onlardan temizleniyormuş gibi bir algı oluşturdular. Bu sırada PKK’ya yapılacak büyük bir operasyonun önüne geçtiler. Çözüm sürecinde PKK’nın şehirlere sızmasına imkân sağladılar. O zamanlar şehit olan çocuklarımızla dağdaki teröristleri aynı safa koyan FETÖ’cü bir emniyet müdürü vardı. Allah o günleri bir daha yaşatmasın. Bu yaşadıklarımızı belki de çok çabuk unutuyoruz. Ama bu ihanet Türkiye tarihini en büyük ihanetidir. İki neslimizi yok ettiler. Çocuklarımızı çaldılar, dini duygularımızı çaldılar” dedi. İzmir’de FETÖ’ye Darbe Üstüne Darbe İzmir’de bugüne kadar yürütülen FETÖ operasyonları ile ilgili rakamlar da aktaran İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, yapının yeni yapılar peşinde faaliyetlerine devam ettirmeye çalıştığına dikkat çekti. İl Emniyet Müdürü Şahne, “İzmir’de 21683 kişiye, emniyet yapılanması içinde 1263 personele operasyon yapıldı. Hala bu operasyonlarımız devam ediyor. 11340 kişiye Bylock ile ilgili işlem yapılırken; 2050 örgüt mensubu pişmanlıktan faydalanmak istemiş. Ama yapılan tüm operasyonlara rağmen bu örgüt faaliyetlerinden vazgeçmiş değil. Bu sıcak operasyonlardan sonra yeni yapılanmaya dair 38 operasyon yapıldı. 92 sahte kimlik, 632 bin dolar, 74 bin Euro, 1 milyon 570 bin TL para ele geçirilmiş. 650 şahıs ise yakalanmıştır” dedi. 15 Temmuz’un dünya demokrasi tarihini şerefli bir direnişi olduğunu söyleyen İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, “Bu cennet vatanın kahraman evlatları bütün terör örgütlerine karşı mücadelesini her daim sürdürecektir” şeklinde konuşmasını tamamladı. Konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Köse, panele katılan protokol üyelerine hediye takdiminde bulundu. -
02.07.2022
İKÇÜ’de TÜBİTAK SOBAG Projeleri Eğitimi
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Proje Genel Koordinatörlüğü, Proje Destek Ofisi tarafından organize edilen "Sosyal ve Beşeri Bilimler Alanında TÜBİTAK Projesi Yazma Eğitimi" katılım sertifikalarının takdimi ile tamamlandı. TÜBİTAK projelerinde deneyimli eğitmenler Proje Destek Ofisinden Öğr. Gör. Dr. Sümeyye Sınır, Teknoloji Transfer Ofisinden Öğr. Gör. Dr. Tuğbanur Özen Balaban ile İstatistik, Danışmanlık, Ölçme ve Değerlendirme Uygulama ve Araştırma Merkezinden (İSMER) Öğr. Gör. Dr. Berhan Çoban tarafından verilen eğitimde, proje ön hazırlık proje formu hazırlama süreçleri, proje yönetimi, proje değerlendirme ve etik gibi proje yönetiminden bütçelemeye, değerlendirme ölçütlerinden ekip oluşturmaya kadar tüm aşamalar anlatıldı. Eğitimlerin açılış ve kapanış oturumlarına katılarak araştırmacılarla görüş alışverişinde bulunan Proje Genel Koordinatörü, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut, sosyal ve beşeri bilimlerin diğer alanlarla entegrasyonuna önem verilmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Akbulut, bilim ve teknoloji alanındaki yeniliklerin eş zamanlı olarak toplumu ve kültürü etkilediğini ve bu sebeple yeni teknolojilerin geliştirilmesinde sosyal ve beşeri bilimlerin temel araştırma bileşeni olarak sürece dahil edilmesinin şart olduğunu kaydetti. Özgün değer, yapılabirlik, yöntem, yaygın etki gibi başlıkların projelerin olmazsa olmazı olduğunu aktaran Prof. Dr. Akbulut, proje geliştirmenin sabır gerektiren bir süreç olduğuna dikkat çekerek; “Birincide yaparsın olmaz, ikincisinde yaparsın olmaz. Sabırlı olup pes etmezseniz, amacınıza ulaşırsınız.” diyerek sözlerini noktaladı. Eğitimler, sağlık alanındaki araştırmacıların katılımı ile "Sağlık Bilimler Alanında TÜBİTAK Projesi Yazma Eğitimi" ile sona erdi.Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut tarafından kursiyerlere katılım sertifikaları takdim edildi. -
02.07.2022
İKÇÜ TÖMER’de Duygulu Veda
Meksika’dan Gana’ya, Zimbabve’den Endonezya’ya dünyanın farkı coğrafyalarından Türkiye’ye gelerek Türkçe öğrenmek için İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni (TÖMER) tercih eden uluslararası öğrencilerin mezuniyet heyecanı yaşandı. A1 seviyesi ile başlayıp İKÇÜ TÖMER’de aldıkları ileri düzey Türkçe eğitimi ile C1 seviyesine yükselen 86 uluslararası öğrenci için mezuniyet programı yapıldı. İKÇÜ TÖMER Müdürü Doç. Dr. Ali Osman Abdurrezzak’ın ev sahipliğinde yapılan törene, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Sosyal ve Beşerî Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Gökçe, Türkiyat Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Şaban Doğan, İzmir Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çevik, Merkez Müdür Yardımcıları Öğr. Gör. Yasemin Kocabaş, Öğr. Gör. Nuşin Sunar, merkezin akademik kadrosu ile çok sayıda misafir öğrenci katıldı. İKÇÜ Ailesinin Birer Üyesi Olduğunuzu Unutmayın Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş yaptığı tebrik konuşmasında tüm öğrencilere başarılı bir eğitim hayatı temennisini iletti. Dünyanın tüm coğrafyalarından gelen öğrencilerin İKÇÜ’ye çok özel bir değer kattığını ifade eden Prof. Dr. Muhsin Akbaş, merkezlerinin dil öğretmenin yanı sıra Türk kültürünü öğretmek için de önemli çalışmalar yaptığını vurguladı. Prof. Dr. Muhsin Akbaş, “İKÇÜ olarak mezunlarımız arasında sizler gibi pırıl pırıl gençler kattığımız için gurur duyuyoruz. Siz İKÇÜ’yü çok sevdiniz, biz de sizi çok sevdik. Şimdi artık seçtiğiniz bölümlerde eğitim hayatınıza devam edeceksiniz. Mezun olsanız da sizin de artık İKÇÜ ailesinin birer üyesi olduğunuzu unutmayın. TÖMER’in kapıları sizlere daima açık” dedi. Hocalarımız Öğrencilerimizle Ailelerinin Bir Ferdi Gibi İlgilendi Mezunların bundan sonraki Türkiye hayatlarında İKÇÜ TÖMER’den aldıkları eğitimin farkını yaşayacaklarından emin olduklarını belirten Prof. Dr. Muhsin Akbaş, “Biliyorum ki tüm hocalarımız öğrencilerimizle kendi çocukları gibi ailelerinin bir ferdi gibi ilgilendiler. Bundan sonraki eğitim-öğretim hayatınızda, günlük hayatınızda iş hayatlarınızda burada aldığınız öğretimin farkını göreceksiniz. Merkezimizde çok değerli katkıları olan Prof. Dr. Turan Gökçe başta olmak üzere; Prof. Dr. Şaban Doğan Hocama ve yeni müdürümüz Doç. Dr. Ali Osman Abdurrezzak’a şükranlarımızı sunuyorum. Değerli ailelerinizi de İKÇÜ’de ağırlamak isterdik. Burada olamasalar da kendilerine gönül dolusu sevgilerimizi selamlarımızı iletiyoruz. Yolunuz açık oldun. Başarılarınız daim olsun” şeklinde konuştu. Türkiye’nin Sayılı Merkezlerinden Biri Olma Gayesiyle Bayrağı Devraldık İKÇÜ TÖMER Müdürü Doç. Dr. Ali Osman Abdurrezzak, başarılı dil öğrenme eğitimlerinin yanı sıra uyguladıkları sosyal ve kültürel programlarla da Türkiye’nin tarihî ve kültürel zenginliklerinin doğru tanıtılmasına katkı sunduklarını kaydetti. 2014-2015 öğretim yılı güz döneminde Prof. Dr. Turan Gökçe yönetiminde öğrenci kabulüne başlayan merkezlerinin 2020 yılı itibariyle Prof. Dr. Şaban Doğan’ın müdürlüğüyle çalışmalarına devam ettiğini hatırlatan İKÇÜ TÖMER Müdürü Doç. Dr. Abdurrezzak, alanlarında yetkin akademik kadroları ile Türkiye’nin sayılı Türkçe merkezlerinden olma gayesiyle bayrağı devraldıklarını belirtti. Doç. Dr. Abdurrezzak, “Bu merkezin kuruluşunda desteğini esirgemeyen rektörümüz Sayın Prof. Dr. Saffet Köse başta olmak üzere emeği geçen tüm hocalarımıza şükranlarımı sunuyorum. Bugün burada Türkçe öğretim programı kapsamında Al seviyesi ile başlayıp C1 seviyesine yükselen ve teşekkür belgesi almaya hak kazanan öğrencilerimizin mezuniyet töreni için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Öğrencilerimize bundan sonraki hayatlarında sağlık, mutluluk ve başarı diliyorum. Bu anlamlı günde bizlerle olan kıymetli hocalarıma, mesai arkadaşlarıma, TÖMER’imizin akademik ve idari kadrosuna en içten teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu. Bugünleri Çok Özleyeceğiz Mezun öğrenciler adına konuşan Kazakistan’dan Kamila Gabdullına, kendileri için yeni bir sayfa açıldığını, başlayacak oldukları üniversite hayatında İKÇÜ TÖMER’in yerinin her zaman farklı kalacağını söyledi. Ailelerinden uzakta geçirdikleri ilk yıllarında İKÇÜ’den aldıkları içten, sıcak ev sahipliğiyle adaptasyon sürecini hızlı şekilde atlattıklarını söyleyen Gabdullına, “Desteğiniz sayesinde kendimize olan öz güvenimiz arttı. Her birimize hep inandınız. Bizlere her konuda destek oldunuz. Sadece Türkçeyi değil, Türk kültür ve geleneklerini de öğrettiniz. Tüm hocalarımıza çok minnettarız. Bugünleri çok özleyeceğiz” şeklinde duygularını paylaştı. Konuşmaların ardından izlenen, İKÇÜ’de geçirdikleri zamanı çektikleri video ve fotoğraflarla ölümsüzleştiren merkez öğrencilerden Amirreza’nın hazırladığı klip büyük beğeni aldı. Başarı belgelerini protokol ve hocalarının elinden alan İKÇÜ’nün uluslararası öğrencileri törenin sonunda bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi. -
02.07.2022
İKÇÜ’nün Başarılı İnşaatçılarına Rektör Köse’den Tebrik
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, geleceğin inşaat mühendislerinin deprem bilinciyle yetişmesini hedefleyen Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması’nda İKÇÜ’yü başarıyla temsil ederek ikinciliği kazanan İnşaat Mühendisliği Bölümü öğrencilerini ağırladı. İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri ve öğrencilerini tebrik eden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Prof. Dr. Mehmet Sorgun’un koordinatörlüğünde, Dr. Öğr. Üyesi Oğuzhan Toğay ve Arş. Gör. Ali Alper Saylan danışmanlığında yarışmaya katılan İKÇÜ’nün başarılı genç mühendis adayları Ercan Kurkut, Gökhan Köse, Batuhan Samsun, Ayşe Betül Yılmaz’a başarı belgesi takdim etti. 21 takım arasından gelen başarının ödüllendirildiği buluşmada, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Prof. Dr. Yasin Bulduklu ile Genel Sekreter Nurettin Memur da gençleri tebrik etti. Üniversite–Toplum Etkileşimini Arttıran Projeler Peşindeyiz İKÇÜ’nün üniversite-şehir, üniversite–toplum etkileşimini daha ileri noktalara taşıyacak toplumun ihtiyaçlarına duyarlı akademik çalışmalara imza attığını kaydeden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, bu kapsamda tüm öğretim üyesi ve öğrencilere daima destek verdiklerini kaydetti. Depreme Dayanıklı Bina Bilincini Oluşturmalıyız “Depremleri önlemek mümkün değil ancak tedbir almak mümkün” diyerek özelikle inşaat mühendisliği alanına önemli görevler düştüğünü vurgulayan Rektör Prof. Dr. Köse, İzmir’in bu noktada ekstra önlemler alması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Köse, “Bölgemiz deprem kuşağında. İzmir olarak bunu 30 Ekim 2020'de yaşadığımız büyük deprem ile çok acı bir şekilde tecrübe ettik. Devletimiz depremin yaralarını hızlı bir şekilde sardı. Ama artık yeni binaların depreme dayanıklı olarak yapılması zaruret teşkil ediyor. Depremden sonra en az düzeyde hasar alan can güvenliğini sağlayacak şekilde binaların yapılması mühendislerimizin sorumluluğunda. Bu noktada deprem ile depreme dayanıklı bina bilincini oluşturmak açısından bu tarz yarışmalara gençlerimizin iştirakine büyük önem vermekteyiz. Genç inşaat mühendisi adaylarımız üniversite boyunca edindiği teorik bilgileri de bu yarışmalar sayesinde pratiğe dönüştürmektedir. Başta başarılarıyla İKÇÜ’yü gururlandıran sevgili öğrencilerimizi ve bilgileriyle öğrencilerimizi yönlendiren emeği geçen tüm hocalarımızı tebrik ediyorum” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından gençler, başarı belgelerini Rektör Köse’nin elinden aldı. -
27.06.2022
İKÇÜ’de Görünmezlikten Görünürlüğe Psikiyatri Hemşireliği Sempozyumu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı tarafından düzenlenen İzmir Psikiyatri Hemşireliği Sempozyumunun ikincisi, açılış oturumlarıyla başladı. Görünmezlikten Görünürlüğe Psikiyatri Hemşireliği, "AMATEM'de Hemşire Olmak” temalı, Çiğli Belediyesi, Psikiyatri Hemşireliği Derneği (PHD), Türk Psikiyatri Derneği (TPD) İzmir Şubesi, İKÇÜ Bağımlılıkla Mücadele Teknik Kurulu, Ege Üniversitesi Bağımlılık Merkezi (EGEBAM) ve İKÇÜ Hemşirelik Bilim, Kültür ve Sanat Topluluğu iş birlikleriyle İKÇÜ ev sahipliğinde düzenlenen sempozyuma çok sayıda konuk üniversiteden gelen akademisyen ve sağlık profesyoneli katıldı. Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda başlayan sempozyumun açılışına, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Dönmez, İKÇÜ Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yasemin Tokem, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği ABD Başkanı, Bağımlılıkla Mücadele Teknik Kurul Başkanı Prof. Dr. Leyla Baysan Arabacı, Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürü Orhan Kaykaç, Adli Bilimciler Derneği Başkanı İKÇÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Hamit Hancı İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde görevli emniyet personeli katıldı. Çok Paydaşlı Olarak Üstlenilmesi Gereken Bir Mücadele Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu konuşmasının başında, İKÇÜ Ailesi olarak İslami İlimler Fakültesi Dekanı merhum Prof. Dr. Sıddık Korkmaz’ın vefatından duydukları derin acıyı paylaştı. Geçtiğimiz haftalarda Prof. Dr. Sıddık Korkmaz’ın da katıldığı yurt dışı ziyaretinde bağımlılıkla mücadele konusunda daha aktif olarak neler yapılabileceği ile ilgili fikir alışverişinde bulunduklarını ifade eden Prof. Dr. Bulduklu, “Avrupa’nın bu konuda Hollanda modelini benimseyerek serbestliği yaygınlaştırmaya yönelik bir çalışma içinde olduğunu gördük. İKÇÜ olarak özellikle Çiğli’de kullanım oranlarının arttığını ortaya koyan verilerin önüne nasıl geçebilirize yönelik çözüm yolları bulma gayretindeyiz. Geçen yıl Çiğli Belediyesi ile birlikte Çiğli’de Bağımlılıkla Mücadele Çalıştayını yapmıştık. Bu anlamda Çiğli Belediyesi’nin bu çalıştaydan çıkan sonuçları can başla takip ettiğini gördüm. Bu mücadele çok paydaşlı olarak üstlenilmesi gereken bir mücadeledir. Aynı hedefe yoğunlaşılarak birlikte mücadele ile başarı gelir” şeklinde konuştu. Çiğli Belediyesi Olarak Topyekün Mücadeleye Devam Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü de konuşmasına İslami İlimler Fakültesi Dekanı merhum Prof. Dr. Sıddık Korkmaz’ın vefatından duyduğu üzüntüyü paylaşarak ailesine ve tüm İKÇÜ ailesine baş sağlığı dileyerek başladı. Bağımlık konusunda ülkemizin ve tüm dünyanın verdiği mücadeleye dikkat çeken Başkan Gümrükçü, belediye olarak sempozyuma katkı sunmaktan duydukları memnuniyeti paylaştı. Başkan Gümrükçü, “Sempozyumda bu mücadelenin önemli unsuru olan hemşirelerin sorunları, daha aktif nasıl katkıda bulunacakları ve vatandaşlarımızın bağımlıklardan nasıl kurtulacağı konularında önemli bilimsel paylaşımlar olacaktır. Çiğli Belediyesi olarak bu mücadeleyi oldukça önemsiyoruz. Geçtiğimiz yıl İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Bağımlılıkla Mücadele Teknik Kurulu iş birliğinde, Çiğli’de Bağımlılıkla Mücadele Çalıştayı’nı yapmıştık. Özellikle gençlerimizin etkilendiği ve giderek yaygınlaşan bu konuda tüm kurumlarımızla birlikte üzerimize düşen tüm görevleri yapmaya devam edeceğiz. Bağımlılıklarla mücadele konusunda sempozyumda çıkan sonuçları yerel yönetim düzeyinde hayata geçireceğimizin altını çizmek istiyorum” diye konuştu. Bağımlılık Oto Kontrolün Yitirilmesi Demektir İKÇÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Özer Kaya, insanoğlunun doğumunda anneye olan bağımlılığı ile başlayan yaşam yolculuğunda tüm bağımlılıkların olumsuzlukla sonuçlandığını kaydetti. Dekanı Prof. Dr. Kaya, “Çocuk doğduğunda temel ihtiyaçlarıyla anneye bağımlıdır. Sonrasında sağlıklı bir aile içinde birey olarak kendi ayakları üzerinde durarak bağımsızlaşır. Fiziksel engeli olan bireylerin rehabilitasyonunda en önemli unsur başkasına olan bağımlılıklarını en aza indirgemektir. Kişinin bir maddeye, bir kişiye, bir davranışa olan bağımlıkları oto kontrolünün yitirilmesi demektir. Bağımlılığın tedavisi zorlu bir süreçtir ve bu amaca yönelik düzenlenen bağımlılığın önlenmesi ve tedavi sürecinde ekip çalışması çok önemlidir. Hastanın izlenmesinden gerekli tedavi ve bakımın uygulanmasına kadar hemşirelik hizmetleri önemli yer tutar” dedi. Bilinç Düzeyine Katkı Sunan Önemli Akademisyenlere Sahibiz Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Bşk. Prof. Dr. Yasemin Tokem de hasta bilgilerinin kaydedildiği formlarda madde bağımlılığı sorularının yurt dışında kolay yanıt bulduğunu, ülkemizde ise hastanın çeşitli kaygılarla bu durumunu sağlık çalışanlarından gizleyebildiğine işaret etti. Yeşilay’ın ülkemizde üstlendiği önemli misyonu vurgulayan Prof. Dr. Tokem, “Bağımlılığa sebep olabilecek konuların farkında olmak sağlıklı nesiller yetiştirmek adına çok önemli. Özellikle masum bir bağımlılık olarak görülen dijital bağımlılığın üç yaşına kadar inmesi durumun ciddiyetini göstermektedir. Biz hemşireler olarak tüm bağımlıklara karşı toplumun bilinç düzeyini arttırmak adına önemli sorumluluklarımız var. Fakülte olarak bu alanda çalışmalar yapan hem öğrencileri ile hem de toplumsal faaliyetlerde bilgilerini paylaşan, eğitimlerle toplumdaki bilinç düzeyini arttıran önemli bir kadroya sahibiz” şeklinde konuştu. AMATEM’de Hemşire Olmak… Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Leyla Baysan Arabacı, özellikle son yıllarda pandemiyle birlikte dünyada teknoloji alanında yaşanan hızlı değişimin bir soncu olarak evrilen bağımlılık sorununu ve bağımlı bireylerin tedavi, bakım ve rehabilitasyonunu ele almayı amaç edindiklerini vurguladı. Alanında uzman klinisyen, akademisyen hekim ve hemşirelerin yanı sıra farklı disiplinlerden uzmanların katıldığı 8 panel içeriğine sahip sempozyumla ilgili konuşan Prof. Dr. Arabacı, “Ülkemizde madde bağımlılığını önleme çalışmaları farklı disiplinler tarafından birçok elden yürütülmektedir. Bu doğrultuda, sempozyumumuzda da, bağımlılıkla mücadelede sunulacak sağlık hizmetlerinde ekip iş birliğinin ve teorik ile uygulamanın entegrasyonunun önemine çekilmiştir. Bugüne değin belki de çok da üzerinde düşünmediğimiz, ama aslında 2011 yılında mevzuatta tanımlanmış olan AMATEM’de Hemşire olmayı konuşacağız. Zorlukların, tereddütlerin, bilinmezliklerin, damgalanmanın, önyargıların, ötekileştirmenin ve hepsinden ötesi varolamamanın nedenlerine ışık tutacağız Kelebek etkisi yaratabilmek için daha görünür olmak gerektiğine inanıyor ve “Görünmezlikten Görünürlüğe: Bağımlılık Hemşireliği” diyoruz” dedi. Konuşmaların ardından sempozyumda açılış oturumuna geçildi. -
27.06.2022
Sıddık Hoca Ebediyete Uğurlandı
Ordu Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen "27’nci İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar Konseyi Toplantısı”na katılmak üzere Ordu'da bulunduğu sırada hayatını kaybeden İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz, son yolcuğuna uğurlandı. Ordu'da gerçekleştirilen konsey sonrası akademisyenler ve ailelerini taşıyan midibüsün devrilmesi sonucu hayatını kaybeden İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz'ın cenazesi, memleketi Aksaray'da toprağa verildi. Kazadan sonra Ordu Gölköy Devlet Hastanesi morgundan alınarak kara yolu ile Aksaray Somuncu Baba Cami ve Külliyesi'ne getirilen Prof. Dr. Kormaz'ın cenazesi İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse'nin kıldırdığı cenaze namazının ardından Ervah Mezarlığı'na defnedildi. Cenaze törenine Korkmaz'ın ailesi ve yakınlarının yanı sıra Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu, Belediye Başkanı Evren Dinçer, Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Şahin, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Akdoğan, öğrenciler, değişik üniversitelerden akademisyenler ve İKÇÜ'den çok sayıda mesai arkadaşı katıldı. Cenaze töreninden sonra bir açıklama yapana Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Aksaray'ın yetiştirdiği önemli bir bilim adamını kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi. "İlim yolunda olan Allah yolundadır" Prof. Dr. Sıddık Korkmaz ile 1995'ten beri yakın arkadaş olduklarını söyleyen Rektör Köse, 2019 yılında İKÇÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanlığı görevine geldikten sonra da Sıddık Hocanın üniversiteye önemli katkılarda bulunduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Sıddık Korkmaz'ın geride hoş bir sada bıraktığın söyleyen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse " Sıddık Hocam, her yıl mutat olarak yapılan ve bu yıl Ordu Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen İlahiyat-İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar toplantısına katılmak üzere gittiği Ordu’da takdire boyun eğdi ve Rabbine kavuşmak üzere yola çıktı. Hz. Peygamber (s.a.s.), “ilim yolunda olan Allah yolundadır” buyurur ve Allah yolunda ölen de şehit hükmündedir, biz Sıddık hocamızın bu paye ile Rabbine kavuştuğuna inanıyoruz. Çünkü ülkemizin yetiştirdiği değerli bir bilim adamı olarak hep ilim yolunda oldu, alanına değerli katkılar sağladı, öğrenciler yetiştirdi, eserler yayımladı. Bulunduğu yerde bilimsel konuları tartıştı ve ömrü de yine ilim uğruna gittiği ve İlahiyat-İslami İlimler Fakültelerinin amaçlarını daha verimli şekilde gerçekleştirebilmelerinin önünü açacak görüşmelerde nihayete erdi. İnsan olarak bizim hayatımızın iki gerçeği var: Birincisi, bu dünyanın fani olduğu ve can taşıyan bütün varlıkların ölümü tadacağı gerçeği! Kim olursak olalım ölüm ile bir gün mutlaka yüzleşeceğiz. Önemli olan nasıl öldüğümüz ve geride bıraktıklarımız! İkinci gerçeklik de ölümün bir yok oluş değil bizi yoktan var eden Yüce Rabbimize kavuşma anı, ölümün de onun giriş kapısı oluşudur. Bu iki gerçekliği de dikkate alarak şunu söylemek isterim ki bu dünyadan giderken eli boş gitmemek, yaratılış gayesine uygun hareket edip Rabbimizin huzuruna alnımız açık şekilde varabilmek, insanlar için faydalı işlere imza atabilmek, hoş bir sada bırakabilmektir" dedi. "Geride itibar bıraktı" Değişik şehir ve üniversitelerden cenaze merasimine katılanların Sıddık Hocanın ne kadar sevildiğinin delili olduğunu belirten Rektör Köse "Ben değerli kardeşim Sıddık Korkmaz’ın ardında itibar bıraktığını düşünüyorum. Ülkemizin muhtelif şehirlerinden cenazesine gelen birçok insan, okunan dualar, hatimler, binlerce taziyeler bunun şahididir. Ayrıca Hocamız arkasında alanı ile ilgili değerli eserler bıraktı. Bu çalışmalarının Hz. Peygamber’in (s.a.s.) hadis-i şeriflerinde ifade buyurduğu üzere sadaka-i cariye olarak amel defterinin açık kalmasını sağlayacak değerde olduğuna inanıyorum. En önemlisi de geride tertemiz bir aile bıraktı. Vefat haberini vermeye gittiğimizde eşi, Çiğli Gençlik Merkezi’nde insanımızın sorunları ile meşgul bulunuyordu. Hocamız ardında Ümmete hizmetkâr olacak üç evlat bıraktı. Kendilerine sabr-ı cemil ve hayırlı, bereketli, istikamet üzere bir ömür diliyorum. Bu vesile ile Sıddık Korkmaz kardeşimize tekrar rahmet diliyorum. Mekânı cennet, makamı âli olsun. Allah taksiratını affetsin" diyerek konuşmasını sonlandırdı. -
24.06.2022
Hack4Karşıyaka Tamamlandı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ), Yaşar Üniversitesi, Karşıyaka Belediyesi Kolektif Girişimcilik Merkezi, Eldor Türkiye, İnci Holding ve Kuzey İzmir Tekmer paydaşlığında düzenlenen, "Hack4Karşıyaka" hackathonu ödül töreni ile sona erdi. Girişimcilik ruhuna sahip üniversite öğrencilerini, “İklim ve Enerji Sorunlarına; Kent için, Akıllı ve Sürdürülebilir Çözümler” geliştirmek için bir araya getiren Hack4Karşıyaka Hackathonu, üniversite öğrencilerinin hazırladığı projelerin uzman kişiler tarafından değerlendirilmesi ve dereceye girenlere ödüllerinin verilmesiyle tamamlandı. "Hack4Karşıyaka" hackathonunda; enerji ve iklim sorunlarını odağa alan, Karşıyaka’yı yaşamak için daha akıllı bir kent haline getirecek 12 proje yer aldı. Üniversite öğrencileri; iklim, çevre, mobilite ve daha yaşanılabilir kent ile ilgili projelerini, uzman jüri üyelerine sundular. Sunumun ardından jüri tarafından projelerin değerlendirmesi yapıldı. Değerlendirmenin sonunda ödül töreni gerçekleştirildi. Katılımcı gruplara, mentorlara, kolaylaştırıcı ekibe ve uzmanlara katılım sertifikası verildi. Dereceye Giren Projeler Hack4Karşıyaka’nın birincisi tuzlu su bataryaları projesiyle SALTY, ikincisi içten yanmalı motoru olan arabaları elektrikli arabaya dönüştürme projesiyle IENERGY, üçüncüsü ise neme duyarlı otomatik sulama sistemi ile EXTERNAL oldu. Dereceye girenlere ödüllerini; Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut ve Yaşar Üniversitesi BTTO Müdürü YUTECH Bilgi ve Teknoloji Yönetim Tasarım ve Danışmanlık A.Ş. Genel Müdürü Necip Özbey verdi.
Toplam 175
Okunma Sayısına Göre Haberler :::
-
1674 kez okundu
İKÇÜ’de Özlenen Manzara
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinin (İKÇÜ) bir buçuk yıl aradan sonra ilk öğrencilerini Çiğli Kampüsünde ağırladı. 2019 yılının sonlarında başlayan ve 2020 yılının ilk aylarına damgasını vuran COVID-19 küresel salgını ile geçtiğimiz yılın mart ayı itibariyle tam kapanma uygulamaları çerçevesinde yüz yüze eğitime ara verilmiş, eğitimlere uzaktan olarak devam edilmişti. Geçen üç dönemin ardından kampüse ilk gelen öğrenciler, yüz yüze yapılan muafiyet sınavına giren hazırlık sınıfı öğrencileri oldu. Yabancı Diller Yüksekokulu tarafından düzenlenen ve üç güne bölünen sınavların ilk gününde öğrenciler, çoktan seçmeli (gramer, dinleme, kelime ve okuduğunu anlama), yazma ve konuşma bölümlerinden oluşan sınavda ter döktü. Uzun bir aranın ardından öğrencisine kavuşan İKÇÜ dersliklerinde ve YDY kantininde görülen manzara memnuniyet yarattı. Yükseköğretim Kurulu’nun 2021-2022 eğitim ve öğretim yılı güz döneminden itibaren üniversitelerde örgün programlarda yüz yüze eğitime geçilmesi kararına uygun olarak çalışmalarını tamamlayan İKÇÜ, son olarak aldığı senato kararıyla da bazı tedbirlerin altını çizmişti. Salgını kontrol altında tutmak amacıyla akademik ve idari personel ile tüm öğrencilerin kampüs alanına girişlerinde, HES kodu ile eşleştirilmiş akıllı kartların okutulması zorunlu tutuldu. HES kodu ile eşleştirilip riskli gruptaki akademik ve idari personel ile öğrencilerin girişlerine izin verilmemesi, dersliklerde maske kuralına uyulması, ders sürelerinin en az 30 en fazla 45 dakika olması ve blok olarak yapılmaması gibi önlemler tüm dönem boyunca geçerli olacak. 2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı 20 Eylül Pazartesi günü yüz yüze başlayacak derslerle birlikte İKÇÜ, tüm öğrencilerine kavuşmuş olacak. -
1211 kez okundu
Bakan Kurum'a 'Fahri Doktor' Unvanı Verildi
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Senatosu tarafından alınan kararla Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a “Fahri Doktor" ünvanı verildi. İzmir Depreminde gösterdiği gayretler, başarılı afet yönetimi ve yıkılan alanların yeniden yapılandırılmasındaki çabaları ve İKÇÜ’ye yaptığı büyük katkıları sebebiyle; İKÇÜ Senatosunun kararı ile “İnşaat Mühendisliği” alanında Fahri Doktora unvanı verildi. İKÇÜ Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu'nda Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin ev sahipliğinde yapılan törene, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Fatma Varank, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, İzmir Demokrasi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper, İzmir Bakırçay Üniversitesi Rektör V. Prof.Dr. Tuncer Asunakutlu, Çiğli Kaymakamı Adnan Çakıroğlu, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, Çiğli İlçe Milli Eğitim Müdürü Mesut Uğurlu, AK Parti İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, MHP İl Başkanı Veysel Şahin, İŞKUR İl Müdürü Kadri Kabak, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ömer Albayrak, İller Bankası Bölge Müdürü Enver Çelebi, Tapu ve Kadastro 3. Bölge Müdürü Yusuf Meşhur, Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici, AFAD İl Müdürü Kartal Muhcı, ASKOM Derneği İzmir Şube Başkanı Şerafettin Gücü, MÜSİAD İzmir Şube Başkanı Bilal Saygılı, İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği Başkanı Haydar Özkan, bakanlığa bağlı genel müdürler, STK temsilcileri, İKÇÜ’lü akademisyenler ve öğrenciler katıldı. “İzmir’imize yaptığı katkılar bizim için çok değerli.” İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse törende yaptığı konuşmada, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a fahri doktora tevdi kararını 15 Haziran'da aldıklarını dile getirerek, yaşanan sel felaketi, orman yangınları ve müsilaj sorunu gibi gelişmeler nedeniyle törenin ertelendiğini belirtti. Rektör Prof. Dr. Köse, Bakan Kurum’un İKÇÜ’ye, tüm bilimsel çalışmalara gösterdiği ilgi ve desteği her zaman hissettiklerini vurgulayarak; “Sayın Bakanımızın samimi çabalarına ve milletimize hizmet aşkına biz şahittik. Yıl dönümüne yaklaştığımız, 30 Ekim 2020 tarihinde yaşadığımız ve 117 canımızı kaybettiğimiz bin 53 vatandaşımızın yaralandığı İzmir depreminde bu çabalara herkes şahit oldu. Depremin ilk anında hızlı bir biçimde olay yerine bizzat gelen, çalışmaların koordinasyonunu gece gündüz demeden yöneten, yıkılan her binaya, her enkaza ulaşma gayreti gösteren, devletin kurumlar ile sivil toplumun ve vatandaşların çabalarını karmaşa oluşturmayacak biçimde kumanda eden örnek bir kriz yönetimini sergilemişlerdir. Böyle durumlarda en çok ifade edilen sorunun karmaşa ve kaos olduğu düşünüldüğünde etkili bir liderliğin gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Kendileri gösterdikleri yönetim ile iş ve işlemlerin sorunsuz biçimde yürütülmesini sağlamışlardır. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” felsefesiyle sürekli afet alanının her noktasında bulunan Sayın Bakanımız, devletimizin kudretinin ve şefkat elinin temsilcisi olmuşlardır. Kendileri deprem sonrası aşamada da yaraların sarılması için büyük özveri göstermişlerdir. Çabalar sayesinde geçen 1 yıl gibi kısa bir süre içerisinde önemli mesafe kat edilmiş, hiç kimsenin mağdur olmaması için deprem konutları bildiğimiz ve takip ettiğimiz kadarıyla teslim edilecek aşamaya getirilmiştir. İKÇÜ olarak “marifetin iltifata tabi olduğu” gerçeğinden hareketle takdirlerimizi arz etmek istedik. Bu çerçevede senatomuzun onayıyla kendilerine bu belgeyi takdim etme kararı aldık. Kendilerine hem gösterdiği çabalar hem de davetimize icabetleri için şükranlarımı sunuyor, fahri doktor unvanının hayırlı olmasını temenni ediyoruz.” dedi. “İzmir Halkı Adına Şükranlarımı Sunuyorum.” İzmir Valisi Sayın Yavuz Selim Köşger ise İKÇÜ’de, İzmir için önemli hizmetlerde bulunan Bakan Kurum için düzenlenen anlamlı törende bulunmaktan duyduğu memnuniyeti paylaştı. Vali Köşger, “Kentimizin güzide eğitim kurumlarından İzmir Kâtip Çelebi Üniversitemizde, bu anlamlı programda sizlerle bir arada olmaktan mutluluk duyuyorum. Geçtiğimiz yıl 30 Ekim’de kentimiz büyük bir deprem felaketi yaşadı. Devletimiz, tüm gücü ve imkânlarıyla, depremi takip eden ilk saatlerde İzmir’imizde varlığını hissettirdi, kısa sürede yaraları sarmaya başladı ve bunu ziyadesiyle de başardı. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, hükümet üyelerimizin gerek İzmir depreminde gerekse ülkemizin farklı bölgelerinde yaşanan sel ve yangın felaketlerinde ortaya koydukları gayret ve özveri, kadirşinas milletimizin takdirlerine mazhar olmuştur. Bugün de İzmir Kâtip Çelebi Üniversitemizde, Sayın Bakanımıza fahri doktora tevdii edilerek hem zatıallerinin ilimize hizmetlerine hem de üniversitemize katkılarına, bir anlamda teşekkür edilmiş olacak. Bu anlamda ben de Sayın Rektörümüze bu güzel jestleri için teşekkür ediyorum. O gün depremi takip eden saatlerde ilimize gelerek AFAD Koordinasyon Merkezimizde duruma vaziyet eden ve örnek bir kriz yönetimi sergileyen, 10 gün gibi kısa zaman diliminde hasar tespit çalışmalarını tamamlatan ve depremin üzerinden 4 ay geçmeden, deprem konutlarının temelinin atılmasında büyük gayret ve emekleri bulunan Sayın Bakanımıza, bu şehrin valisi olarak, şahsım ve İzmir halkı adına huzurlarınızda bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle, hepimizin canını yakan o acı günde yitirdiğimiz 117 cana da Yüce Allah’tan bir kez daha rahmet, ailelerine sabır, depremden yaralı kurtulan vatandaşlarımıza ise kalan ömürlerinde esenlik temenni ediyorum.” diye konuştu. “Bizden Ne Destek İsteniyorsa İzmir'e Vermeye Hazırız.” Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da İzmir Depreminin yaklaşan yıl dönümünde, depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlara Allah’tan rahmet, yakınlarına da bir kez daha başsağlığı dileyerek başladığı konuşmasında, gelinen aşamayı özetledi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “İzmir’de yaşanan depremin ilk anından bugüne kadar İzmirli kardeşlerimizin, depremzede kardeşlerimizin yaralarını sarmak için gayret gösterdik. Uzun süre kardeşlerimizle birlikte olduk. Aradan bir yıl geçmiş olmasına rağmen bir ayağım hep İzmir'de oldu. Bugün hamdolsun, İzmir tarihinin en büyük dönüşümünü gerçekleştiriyoruz. İzmir'de kasım ayı içerisinde depremin 1. yıl dönümünde Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle; Bayraklı'da 7 proje alanında 1701 bağımsız bölümden 749'unu depremzede kardeşlerimize teslim edeceğiz. Rezerv alanda ve Bayraklı'daki diğer projemizin etaplar halinde teslimlerini gerçekleştireceğiz. Biz istiyoruz ki; bunları unutmayalım. Sadece 5 bin konut değil İzmir'de, daha dönüşmesi gereken birçok konut var, yapı var. Deprem değil, bina öldürüyor. Riskli binaları bir an önce dönüştürmek hepimizin görevidir. Vatandaşımızın da bizim de belediyelerimizin de görevidir. Bu mesele siyaset üstü bir meseledir. Bizden ne destek isteniyorsa İzmir'e vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum” dedi. “İKÇÜ Ailesine Teşekkürlerimi İletiyorum.” Fahri Doktora ünvanının, İzmir'in yarasını sarmak adına seferberlik şuuruyla çalışan tüm arkadaşları adına ve devletin sahadaki gayretinin bir nişanesi olarak gördüğünü ifade eden Bakan Kurum, İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse nezdinden tüm İKÇÜ ailesine teşekkürlerini iletti. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Bugün, benim için çok özel, çok anlamlı bir gün. Ülkemizin güzide üniversitelerinden İzmir Kâtip Çelebi Üniversitemiz; depremden sonra devletimizin verdiği vazifeler çerçevesinde yapılan çalışmalar vesilesiyle bize fahri doktora unvanını vermeyi uygun gördüler. Ben de bu fahri doktora unvanını şahsım adına değil; İzmir’in yarasını sarmak adına seferberlik şuuruyla çalışan tüm arkadaşlarımızın ve devletimizin sahadaki gayretinin bir nişanesi olarak görüyorum. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitemize, Rektör hocamıza, tüm öğretim üyelerimize, yönetimine ve hocalarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu. Bakan Kurum’dan İKÇÜ’lü Gençlere Özel Tavsiyeler… İKÇÜ’lü gençlere de seslenerek başarının anahtarının gençlerde olduğunu vurgulayan Bakan Murat Kurum, Üniversitemize ismini veren Kâtip Çelebi, “Kitaptan ve ilimden güzel dost yoktur.” der. Sizler; kitabın ve ilmin ışığında Türkiye’nin geleceğine yön vereceksiniz. Ne diyor Yunus Emre’miz. “İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen bu nice okumaktır.” Aslında Yunus Emre, bu sözüyle bizlere eğitimin asıl gayesinin, kendini geliştirmek, kendini keşfetmek olduğunu söylüyor. Bu anlamda sizden; kendi hayatınız, aileleriniz, milletimiz için, ülkemizin geleceği için; başarılı bir gelecek ve uzmanlaşma bekliyoruz. Sizlerin de azim ve gayretle çalışacağına da yürekten inanıyoruz. Biz istiyoruz ki gençlerimiz her daim kendini tanısın, ilmin yanında olduğu gibi Hakk’ın ve adaletin de yanında olsun. Türkiye’nin güçlü şehirlerini gençlerimiz inşa ediyor, çevremizi ve doğamızı genç arkadaşlarımız koruyor. Türkiye’nin büyümesinin anahtarı sizlersiniz. İnsanlığın umudu sizlersiniz. Sizlerin gayretleri ve çalışmalarıyla üniversitelerimizde başarılı bir eğitim-öğretim dönemini geride bırakacağımıza yürekten inanıyorum. Ben, bu duygularla İzmir Kâtip Çelebi Üniversitemize teşekkür ediyorum. Yeni akademik yılın hepimiz için hayırlar getirmesini diliyorum. Öğrenci kardeşlerimize Rabbimden başarılar diliyorum. Sizleri sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum.” diye konuştu. Törende, İKÇÜ Medya Merkezi tarafından hazırlanan İzmir Depremi konulu sinevizyon gösterimi ilgiyle takip edilirken; Adnan Menderes Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuarından; Prof.Dr. Ömer Özden, İKÇÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümünden, Doç.Dr. Serkan Çelik, Dr.Öğr.Üyesi Cem Çırak ile Öğr. Gör. Mücahit Yalçın Öztüfekçi’nin sunduğu Klasik Türk Müziği dinletisi beğeni kazandı. Konuşmaların ardından Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a, fahri doktora payesi ve fahri doktora belgesi takdimi edildi, İzmir Valisi Köşger ile Rektör Köse tarafından cübbesi giydirildi. -
1093 kez okundu
Ödül Yağmuru Devam Ediyor
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Medya ve İletişim Bölümü öğrencileri, bu yıl yedincisi düzenlenen “TRT Geleceğin İletişimcileri” yarışmasında bir başarıya daha imza attı. İKÇÜ Medya ve İletişim Bölümü 2021 mezunlarından Zeynep Sena Başak ve Gülistan Akdoğan, Medya ve İletişim Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Nazım Ankaralıgil danışmanlığında çekilen ‘Bir Gün Bir Fotoğrafçı’ adlı kısa film ile “Kısa Film Dalı”nda üçüncülük ödülü aldı. TRT İstanbul Stüdyolarında COVID-19 tedbirleri kapsamında canlı olarak gerçekleşen ödül töreninde ekip adına törene katılan Zeynep Sena Başak, ödülü TRT 2 Kanal Koordinatör Yardımcısı Hüseyin Özcan’ın elinden aldı. Ödüle layık görülen ‘Bir Gün Bir Fotoğrafçı’ adlı kısa film, sanatsal yaratım sürecini komedi unsurlarıyla ele alıyor ve gerçeküstü anlatım tarzı ile öne çıkıyor. Film ayrıca siyah-beyaz ve sessiz olması ile de göze çarpıyor. Filmin yapım sürecinin kendilerine çok büyük bir tecrübe kazandırdığını söyleyen Zeynep Sena Başak ve Gülistan Akdoğan, Medya ve İletişim Bölümü öğrencilerine de uygulamalı çalışmalarını mümkün olduğunca arttırmaları tavsiyesinde bulunuyor. TRT Geleceğin İletişimcileri yarışmasında 2018 yılında en iyi televizyon programı ödülünü kazanan projenin de danışmanlığını yapan Doç. Dr. Nazım Ankaralıgil ise İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Medya ve İletişim Bölümü öğrencilerinin, Türkiye’deki tüm üniversitelerin ve Türkiye ile işbirliği içerisinde olan ülkelerdeki üniversitelerde eğitim gören ön lisans ve lisans öğrencilerinin katıldığı yarışmada dördüncü kez ödüle layık görüldüğünü belirtti. Yüz ellinin üzerinde İletişim Fakültesi ve Güzel Sanatlar Fakültesinin, ayrıca farklı fakültelerdeki ilgili bölümlerin öğrencilerinin yarışabildiği bir ortamda dördüncü kez ödül alma başarısını göstermelerinin Medya ve İletişim Bölümü olarak kendilerini onurlandırdığını söyleyen Ankaralıgil, bu başarının öğrencilerinin gayretinden ve disiplinli çalışmalarından kaynaklandığını ifade etti. Geleceğin İletişimcileri yarışmasının yanı sıra birçok farklı ve prestijli yarışmada öğrencilerinin ödüller kazandığını belirten Ankaralıgil, tüm öğrencilerini bu gayret ve çalışmanın içinde görmek istediklerini söyledi. -
1084 kez okundu
Şahsen İKÇÜ’lü Oldular
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde (İKÇÜ) yeni akademik yılın şahsen kayıt işlemleri, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Eczacılık Fakültesi ile başladı. e-Devlet üzerinden ‘elektronik kayıt’ yerine ‘üniversitede kayıt’ seçeneğini tercih eden ve zorunlu nedenlerle elektronik kaydı yapılamayan yeni İKÇÜ’lüler, yeni tip Koronavirüs (COVID-19) salgını nedeniyle alınan tedbirlerin uygulandığı Balatçık Yerleşkesi Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu’na geldi. Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’nın koordinasyonuyla oluşturulan fakültelerin öğrenci işleri personelinin yer aldığı masalarda kayıtları alınan gençlerin heyecanını dışarda bekleyen aileleri de paylaştı. Kayıt alanını ziyaret eden ve gençlere hayırlı olsun dileklerini ileten Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Turan Gökçe, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi’ne ilk kaydolan öğrencinin işlemini gerçekleştirdi ve gençlerin merak ettiği sorulara da yanıt verdi. Kayıt süreci ile ilgili duygularını paylaşan Prof. Dr. Gökçe: “Türkiye’nin dört bir yanından öğrencilerimizin artık ailemizin birer ferdi olduğunu görmek bizleri çok mutlu ediyor. Kayıtlanacak öğrencilerimizle birlikte öğrenci sayımız da yirmi bini geçiyor. Ailemiz yeni İKÇÜ’lülerimizle daha da güçleniyor. Üniversitemize kayıt yaptırmaya hak kazanan tüm öğrencilerimiz ve ailelerini tebrik ederim Etkin ve verimli bir eğitim ve öğretim yılı temenni ediyorum” şeklinde konuştu. Yüz yüze kayıtlar İslami İlimler Fakültesi, Turizm Fakültesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Tıp Fakültesi ile devam ederek; 10 Eylül’de Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi ve Orman Fakültesi ile son bulacak. e-Kayıt yaptırmak isteyen adaylar için son süre 08 Eylül 2021. Gençler, YÖK'ün e-Devlet üzerinden sunduğu birçok hizmetin yer aldığı sayfada bulunan "Üniversite e-Kayıt" uygulamasını tıklayarak, "https://www.turkiye.gov.tr/yok-universite-ekayit" adresi üzerinden belirlenen tarihlerde kayıt işlemini tamamlayabilecek. -
1083 kez okundu
İKÇÜ'de Festival Zamanı
İki yıl aranın ardından öğrencilerin sabırsızlıkla beklediği İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) bahar şenliği İKÇÜFEST’22, düzenlenen coşkulu kampüs yürüyüşüyle başladı. Festivalin açılış yürüyüşü öncesi öğrenciler, İKÇÜ Öğrenci Konseyi üyeleri ve öğrenci toplulukları merkez kütüphane önünde toplandı. Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığınca organize edilen alanda kortej oluşturuldu. Türkiye'nin en büyük sivil mehteran bölüğü olan Karşıyaka Halk Eğitimi Merkezi, 2071 Mehteran Bölüğü eşliğinde Rektörlük Binasına yürüyüşe geçen şenlik kortejine burada Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Genel Sekreter Nurettin Memur, dekanlar, enstitü müdürleri, senato üyeleri ile akademik ve idari personel de dâhil oldu. Öğrencilerden Rektör Köse’ye Teşekkür İKÇÜFEST’22 coşkusunu paylaşan kortej, şenlik alanına ulaşarak etkinliklerin açılışını yaptı. Öğrenci Konseyi Başkanı Berkay Sırakaya, pandemi nedeniyle yapılamayan şenliklerin tekrar başlamasından duyduğu memnuniyeti paylaştı. Başkan Sırakaya, “İKÇÜFEST'22’yi festival komisyonu, öğrenci konseyi ve öğrenci toplulukları olarak sizler için hazırladık. Bu bizler için önemli bir başlangıç ve sizlerin de katkılarıyla kalıcı hale getirmeyi amaçlıyoruz. Üniversitemizin her türlü imkânını bizlere sunarak destek olan, her zaman öğrencinin yanında olan Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Saffet Köse’ye ve emeği geçen herkese öğrenci arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum” dedi. Sizlerin Dönüşüyle Kampüsümüz Canlandı Şehir dışı bilimsel bir programı nedeniyle katılamadığı şenlikte, Rektör Köse’nin gençlere selamlarını ileten Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, öğrencilere gönüllerince bir üç gün geçirmeleri temennisini paylaştı. Pandemi zorunlu şartlarının aşamalı olarak geride bırakılması sürecinde, İKÇÜ’nün öğrencisine kavuşmasını dört gözle beklediğini hatırlatan Prof. Dr. Muhsin Akbaş, “Kıştan sonra baharın gelişiyle yeryüzünün yeniden canlandığı gibi pandemiden sonra sizlerin dönüşüyle de kampüsümüz canlandı, coşkuyla doldu. Sevgili öğrenciler iyi ki varsınız. Bu dönem başından itibaren sizleri tekrar kampüste görmek, sizlerle yüz yüze ders yapmak, çeşitli etkinliklerde bulunmak bizleri ziyadesiyle mutlu etti. Bu nedenle bu bahar şenlikleri her zamankinden daha çok anlam ifade etmektedir” diye konuştu. İKÇÜ Gençliği En Güzelini Hak Ediyor "Farkında ve Farklı" olan İKÇÜ’lü gençlerin tüm imkânların en iyisini hak ettiğini belirten Prof. Dr. Muhsin Akbaş, “Milletimizin geleceği, ebeveynlerin umudu, görev ve sorumluluklarını beklendiği gibi yerine getiren siz İKÇÜ öğrencilerinin İKÇÜFEST'22’de eğlenmesi hakkıdır. 27 Mayıs'a kadar çeşitli etkinliklerle sürecek İKÇÜFEST’22’nin yorgunluğunuzu atmanızın; gelecek yıllarınızın, derslerinizin, görev ve sorumluluklarınızın da güzel olmasının habercisi olmasını dilerim. Bu etkinliklerin hazırlanmasında katkısı olan başta öğrenci topluluklarımız, kıymetli hocalarımız ve idari personelimiz olmak üzere herkese teşekkür ederim. Sevgili öğrenciler, ömrünüz bahar, baharınız ömür olsun” şeklinde sözlerini tamamladı. İlk Günün Yıldızı “Varsa Yoksa” Kortej yürüyüşüyle coşkuyla başlayan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) bahar şenliği İKÇÜFEST’22’de ilk gün programı gençlerin yoğun ilgisiyle tamamlandı. #İKÇÜFEST22 hastagh ile birbirinden renkli görüntülerin paylaşıldığı sosyal medyada etkinlikler etiket yağmuruna tutuldu. Resmi açılışın ardından Dj Ferdi Kocatepe’nin iki farklı bölümde sergilediği performans gençleri coştururken; İKÇÜ Dans Topluluğu’nun şenlik için özel olarak hazırladığı Halk Oyunları, Latin Dansları, Hip-Hop, Lindy Hop dans performansları büyük beğeni kazandı. Tiyatro Festivalde… Prof. Dr. Fuat Sezgın Konferans Salonunda ise Tiyatro Topluluğunca sergilenen Haldun Dormen'in yazdığı, müzikal tiyatro tarihinin en önemli eseri ‘Hisseli Harikalar Kumpanyası’ müzikalinin temsili vardı. İKÇÜ’lü başarılı tiyatrocular dönemin üçüncü oyunlarını başarıyla sahneledi. Colorfest ile rengârenk… Şenlik alanının en renkli etkinliği olan Color Game’de ilk günden yoğun ilgi gördü. İKÇÜ festivallerinin vazgeçilmez etkinliği haline gelen, boyaların havaya saçıldığı Color Game alanında renk cümbüşü oluştu. Alana özel beyaz t-shirt’leriyle gelen gençler, sınav stresini eğlenceli müziklere eşlik eden boyalarla attı. Sahne Senin… Şenlikte, İKÇÜ’lü öğrencilerden oluşan müzik grupları da sahneleriyle göz doldurdu. “Açık Mikrofon, Sahne Senin” performanslarının ilk gün sahnesini alan Grup Sector başarılı bir konsere imza attı. İlk Günün Yıldızı “Varsa Yoksa” Gecenin finalini ise elektronik rock sahnesinin yetenekli ekiplerinden Varsa Yoksa Grubu yaptı. Gitarda Onur Kopuz ve vokalde Burak Demirkesen’in olduğu grup kendi şarkılarının yanında rock müziğin sevilen şarkılarını seslendiği konseriyle İKÇÜ’lü gençlerin beğenisini kazandı. -
1053 kez okundu
Sıddık Hoca Ebediyete Uğurlandı
Ordu Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen "27’nci İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar Konseyi Toplantısı”na katılmak üzere Ordu'da bulunduğu sırada hayatını kaybeden İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz, son yolcuğuna uğurlandı. Ordu'da gerçekleştirilen konsey sonrası akademisyenler ve ailelerini taşıyan midibüsün devrilmesi sonucu hayatını kaybeden İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz'ın cenazesi, memleketi Aksaray'da toprağa verildi. Kazadan sonra Ordu Gölköy Devlet Hastanesi morgundan alınarak kara yolu ile Aksaray Somuncu Baba Cami ve Külliyesi'ne getirilen Prof. Dr. Kormaz'ın cenazesi İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse'nin kıldırdığı cenaze namazının ardından Ervah Mezarlığı'na defnedildi. Cenaze törenine Korkmaz'ın ailesi ve yakınlarının yanı sıra Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu, Belediye Başkanı Evren Dinçer, Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Şahin, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Akdoğan, öğrenciler, değişik üniversitelerden akademisyenler ve İKÇÜ'den çok sayıda mesai arkadaşı katıldı. Cenaze töreninden sonra bir açıklama yapana Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Aksaray'ın yetiştirdiği önemli bir bilim adamını kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi. "İlim yolunda olan Allah yolundadır" Prof. Dr. Sıddık Korkmaz ile 1995'ten beri yakın arkadaş olduklarını söyleyen Rektör Köse, 2019 yılında İKÇÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanlığı görevine geldikten sonra da Sıddık Hocanın üniversiteye önemli katkılarda bulunduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Sıddık Korkmaz'ın geride hoş bir sada bıraktığın söyleyen Rektör Prof. Dr. Saffet Köse " Sıddık Hocam, her yıl mutat olarak yapılan ve bu yıl Ordu Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen İlahiyat-İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar toplantısına katılmak üzere gittiği Ordu’da takdire boyun eğdi ve Rabbine kavuşmak üzere yola çıktı. Hz. Peygamber (s.a.s.), “ilim yolunda olan Allah yolundadır” buyurur ve Allah yolunda ölen de şehit hükmündedir, biz Sıddık hocamızın bu paye ile Rabbine kavuştuğuna inanıyoruz. Çünkü ülkemizin yetiştirdiği değerli bir bilim adamı olarak hep ilim yolunda oldu, alanına değerli katkılar sağladı, öğrenciler yetiştirdi, eserler yayımladı. Bulunduğu yerde bilimsel konuları tartıştı ve ömrü de yine ilim uğruna gittiği ve İlahiyat-İslami İlimler Fakültelerinin amaçlarını daha verimli şekilde gerçekleştirebilmelerinin önünü açacak görüşmelerde nihayete erdi. İnsan olarak bizim hayatımızın iki gerçeği var: Birincisi, bu dünyanın fani olduğu ve can taşıyan bütün varlıkların ölümü tadacağı gerçeği! Kim olursak olalım ölüm ile bir gün mutlaka yüzleşeceğiz. Önemli olan nasıl öldüğümüz ve geride bıraktıklarımız! İkinci gerçeklik de ölümün bir yok oluş değil bizi yoktan var eden Yüce Rabbimize kavuşma anı, ölümün de onun giriş kapısı oluşudur. Bu iki gerçekliği de dikkate alarak şunu söylemek isterim ki bu dünyadan giderken eli boş gitmemek, yaratılış gayesine uygun hareket edip Rabbimizin huzuruna alnımız açık şekilde varabilmek, insanlar için faydalı işlere imza atabilmek, hoş bir sada bırakabilmektir" dedi. "Geride itibar bıraktı" Değişik şehir ve üniversitelerden cenaze merasimine katılanların Sıddık Hocanın ne kadar sevildiğinin delili olduğunu belirten Rektör Köse "Ben değerli kardeşim Sıddık Korkmaz’ın ardında itibar bıraktığını düşünüyorum. Ülkemizin muhtelif şehirlerinden cenazesine gelen birçok insan, okunan dualar, hatimler, binlerce taziyeler bunun şahididir. Ayrıca Hocamız arkasında alanı ile ilgili değerli eserler bıraktı. Bu çalışmalarının Hz. Peygamber’in (s.a.s.) hadis-i şeriflerinde ifade buyurduğu üzere sadaka-i cariye olarak amel defterinin açık kalmasını sağlayacak değerde olduğuna inanıyorum. En önemlisi de geride tertemiz bir aile bıraktı. Vefat haberini vermeye gittiğimizde eşi, Çiğli Gençlik Merkezi’nde insanımızın sorunları ile meşgul bulunuyordu. Hocamız ardında Ümmete hizmetkâr olacak üç evlat bıraktı. Kendilerine sabr-ı cemil ve hayırlı, bereketli, istikamet üzere bir ömür diliyorum. Bu vesile ile Sıddık Korkmaz kardeşimize tekrar rahmet diliyorum. Mekânı cennet, makamı âli olsun. Allah taksiratını affetsin" diyerek konuşmasını sonlandırdı. -
1049 kez okundu
İKÇÜ Birincisini Ödüllendirdi
Ulusal Hasta Bilgilendirme Yarışmasından (UHBY) birinci olarak dönen İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencisi Buse Nur Koca, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin katıldığı törenle ödüllendirildi. Ankara Eczacı Odası Gençlik Komisyonu tarafından bu yıl 18.si düzenlenen yarışmada İKÇÜ Eczacılık Fakültesi Öğrencisi Buse Nur Koca, ülke çapından dördüncü ve beşinci sınıf eczacılık fakültesi öğrencilerinin katıldığı yarışmada “bilim, sanat ve sevgi” aşamalarında rakiplerini en yüksek puan ile geride bırakarak birinci olmuştu. İKÇÜ Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mutlu Aytemir’in ev sahipliğinde yapılan ödül törenine, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin yanı sıra; Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hande Gürer Orhan, İKÇÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz, Genel Sekreter Nurettin Memur, Kurumsal İletişim Koordinatörü Doç. Dr. Yasin Bulduklu, öğretim üyeleri ile çok sayıda öğrenci katıldı. Sıra Dışı Bir Başarının Arkasında Sıra Dışı Bir Özveri Var Yarışmada Koca’nın sevgi aşamasında gösterdiği başarılı performansı içeren videonun gösterimiyle başlayan törende konuşan Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Kemal Buharalıoğlu, Buse Nur Koca’nın yarışmaya hazırlanmasında emeği geçen tüm öğretim elemanları adına teşekkür etti. “Henüz mezun vermedik ama birinci olduk” diyen Prof. Dr. Buharalıoğlu, bu noktada fakülte olarak son derece mutlu olduklarını söyledi. Prof. Dr. Buharalıoğlu, “Bir hocanın en büyük mutluluğu öğrencisinin başarılarını görmek. Bu başarı bir tesadüf değildi. Arkasında teknik bilgi ve özveri vardı. Emeği olan tüm hocalarımıza teşekkür ediyorum. Bölüm olarak zor bir alan. Ama bu başarı bize çalışırsak her şeyi başarırızı gösteriyor. Sıra dışı bir başarının arkasında sıra dışı bir özveri de var. Sayın Dekan Hocamız Prof. Dr. Mutlu Aytemir’in öğrencilerimizin Ankara’ya varışından itibaren her süreçte yanlarındaydı. Buna bizzat şahit olduk. Önümüzdeki yıllarda da bu başarıyı tekrar etme temennisiyle emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Dört Gün Boyunca Hop Oturdum, Hop Kalktım İKÇÜ Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mutlu Aytemir de yaptığı konuşmada oldukça duygulandığını ifade ederek; Buse Nur’un kazandığı başarı ile oldukça gururlandığını ifade etti. “Dört gün boyunca hop oturdum, hop kalktım. O içerde yarışmada ben de dışarda aynı heyecanı paylaştık. O heyecanı hissetmek çok farklı bir deneyimdi. Üç aşamanın jürisi de farklıydı. Eczanesi olan eczacılardan oluşan bir heyet vardı. Yarışma daha neticelenmeden bazı jüri mensupları gelip beni tebrik etti. Ne kadar başarılı bir öğrenci yetiştirdiğimizi ifade eden övgüleri duymak gurur vericiydi. En zor reçeteyi başarıyla sunan, bize bu mutluluğu yaşattan Buse Nur’a teşekkür ediyorum” diye konuştu. Pandemide Fark Yarattık Prof. Dr. Mutlu Aytemir bu başarıda Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin de emekleri olduğuna dikkat çekerek eğitim-öğretim de diğer fakültelerin önüne geçerek özellikle pandemide fark yarattıklarını vurguladı. Dekan Prof. Dr. Mutlu Aytemir, “Açıldığımız günden bugüne her türlü laboratuvar şartlarını oluşturan, yeni kurulan bir fakülte olmamıza rağmen imkânlarımızı en iyi fakültelerin seviyesine en hızlı şekilde çıkarılmasını sağlayan Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Saffet Köse’ye şükranlarımızı arz ediyoruz. Pandemide fakültemizin açılmasına destek verdiği için kendilerine ayrıca teşekkür ediyorum. Çünkü pratik olmadan bir başarı gelemezdi. Diğer teşekkürüm sevgili ailesine olacak. Allah herkese böyle başarılı evlatlar nasip etsin. Siz değerli öğrencilerimin hepsinin ayrı ayrı başarılar kazanacağına inancım tam. Bu mesleğe ne kadar hâkim olduğunuza şahidiz. Sizlere bu değerli mesleği özveriyle sevgiyle sunan tüm hocalarımıza da ayrı ayrı teşekkür ediyorum ” şeklinde konuştu. Pandemide Eğitimde Gösterilen Çaba Her Türlü Takdirin Üstünde “Arkanızda güçlü bir aile desteğiniz varsa başarılar peşi sıra gelir” diyen Rektör Prof. Dr. Köse de bu anlamda başarının en büyük itici gücünün başında aile ve huzurun geldiğini kaydetti. Rektör Köse, “Buse Nur’un ailesinin de burda bu başarıyı paylaştıklarını görüyorum ki bu çok önemli. Çalışmada disiplin, hedef, gaye ve bunları destekleyecek bir yetenek de varsa başarının gelmesi kolaydır. Diğer önemli nokta da kişinin bulunduğu ortamdır. Bir ibadet ruhuyla kurumunu benimsemiş bir dekan görüyoruz karşımızda. Gece gündüz demeden çalışan tüm hocalarımıza Prof. Dr. Mutlu Aytemir’in nezdinde teşekkür ediyorum. Tabii biz imkânlarımızı gençlerimize sunuyoruz ama bu imkânları bize veren devletimizdir. Bu noktada milletimize hizmet etme gayemize destek olan, bizleri güçlendiren devletimize milletimize minnet borçluyuz. Genç bir üniversite ve fakülte olarak bu başarıların yaşamak çalışmalarımıza daha çok şevk katıyor. Herkesin birbirinden kaçtığı pandemi döneminde eczacılık fakültemizin açık kalması öğrencisinden çalışanına gösterdiği çaba her türlü takdirin üstündedir.” dedi. Birincilikte Üniversitemin Adını Görmek Mutluluk Vericiydi 27 fakülte arasından İKÇÜ’ye birincilik başarısı getiren Buse Nur Koca ise yarışmanın her aşamasında daima yanında olarak kendisini yalnız bırakmayan İKÇÜ Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mutlu Aytemir’ teşekkür ederek başladığı konuşmasında tüm süreci özetledi: “Birinci açıklanırken kendi adımı ve üniversitemizin adını ekranda görmek mutluluk vericiydi. Daha mezunu olmayan bir fakülte olarak gelen başarı fakültemizin fark edilir olmasını da sağladı. Çünkü ilk kez katılım sağlanan bir yarışmada yeni bir fakültenin başarılı olması herkesin dikkatini çekti. Emeklerimizin karşılığını almak çok güzel bir his. Sunumumun hemen arkasından gelen jürilerden gelen tebrikler benim için gurur vericiydi. Tüm hocalarıma, tüm arkadaşlarıma ve aileme verdikleri destek için ayrı ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından törene katılan protokol tarafından Buse Nur Koca’ya hediyeleri takdim edildi. -
1048 kez okundu
“Kurtuluşun ve Kuruluşun Sembol Şehri” İzmir
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ), Türk Tarih Kurumu iş birliğiyle düzenlenen “Şehir Kültür Medeniyet: Çaka Bey’den Günümüze İzmir” Sempozyumu İzmir protokolünün de katıldığı resmi törenle başladı. Uluslararası 128 bildirinin yer aldığı sempozyumun açılış törenine İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Çiğli Kaymakamı Adnan Çakıroğlu, İzmir Milletvekili Hamza Dağ, İKÇÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Turan Gökçe, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin, Ege Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Ersan, Bakırçay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Berktaş, İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Hüseyin Hilmi Atabay, Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Serkan Tezel, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, AK Parti İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, MHP İl Başkanı Veysel Şahin, İl Müftüsü Salih Sezik, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adnan Kaya, Dekanlar, STK Temsilcileri, kurum ve kuruluşlardan gelen yöneticiler ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Program İKÇÜ Sanat ve Tasarım Fakültesinden Öğr. Gör. Mücahit Yalçın Öztüfekçi’nin solistliğinde, Prof. Dr. Ömer Özden, Doç. Dr. Serkan Çelik, Dr. Öğr. Üyesi Cem Çırak ve Ege Üniversitesi Devlet Klasik Türk Musikisi Konservatuvarından Öğr. Gör. Kâşif Demirözü, EÜ Türk Müziği Konservatuvar öğrencisi Ahmet Can Yakar’ın eşliğinde İzmir için bestelenen eserlerin seslendirildiği müzik dinletisiyle başladı. Sempozyuma telgraf yollayan İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir’in kurtuluşunun 100. yılı etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen sempozyumun açılışından duyduğu memnuniyeti paylaştı ve başarılar diledi. “Kurtuluşun ve Kuruluşun Sembol Şehri” İzmir Sempozyum düzenleme kurulu adına konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Turan Gökçe, 15 Mayıs 1919’da işgal edilen İzmir’in 9 Eylül 1922’de kazandığı istiklâlinin 100’ncü yılı vesilesiyle düzenledikleri üç gün sürecek sempozyumun değerli bilgilerin paylaşılacağı bir bilim şöleni olacağını kaydetti. İKÇÜ’nün kurulduğu günden bugüne toplumun “şehir, kültür, medeniyet” perspektifinden “tarih” bilincini canlı tutmak için üzerine düşeni yapmaya gayret gösterdiğini vurgulayan Prof. Dr. Gökçe, “Açılışını yapmak üzere bizleri onurlandırdığınız sempozyum da bu gayretin ortaya koyduğu sonuçlardan biridir. 705 yıl boyunca İzmir, bünyesinde barındırdığı farklılıkları zenginlik sayan, onları bir arada tutan hoşgörü ortamını ideal ölçülerde yaşatan gerçek anlamda bir şehir oldu. Bu hasletlere sahip olan Güzel İzmir, aynı zamanda 19 ve 20. yüzyıllarda asırlardır yaşadıkları topraklardan koparılarak sığınabilecekleri güvenli bir liman arayan muhacirlere kucak açan vefakâr ve fedakâr bir yerleşim oldu.Anadolu’nun Akdeniz’e açılan penceresi konumunda bulunan İzmir, 17. yüzyıldan itibaren yoğunlaşan iktisadi ve ticari faaliyetlerle elde edilen zenginlikle aynı zamanda edebiyat, kültür ve sanat faaliyetlerinin yoğunlaştığı bir merkez oldu. Bunda, daha 15. yüzyıldan itibaren kendisini besleyen Tire, Birgi, Ayasuluğ ve Bergama gibi merkezlerden yayılan bilim, kültür, sanat faaliyetlerinin büyük etkisi oldu” dedi. Uluslararası Katılımlarla Toplam 128 Bildiri Sempozyumun içeriği hakkında bilgi veren Prof. Dr. Gökçe, “Programda, 1081-1402 yılları arasında 321 yıl devam eden fetih sürecinden başlayarak, yakın zamanlarda etrafımızdaki dünyada yaşanan karışıklıklardan kaçarak ülkemize sığınan ve İzmir’de yaşayan göçmenlerle ilgili sorunlara kadar uzanan farklı konuların ele alındığı toplam 128 bildiri yer aldı. Uluslararası katılımların da bulunduğu 128 bildiri, üç gün boyunca üç salonda, olabildiğince tematik hale getirilmiş olan 30 oturumda sunularak müzakere edilecektir. Türkiye için “kurtuluşun ve kuruluşun sembol şehri” İzmir Sempozyumu programı kapsamında fuaye alanında gezilebilecek olan Osmanlı Arşiv Belgelerinde İzmir”, “Eski-Yeni İzmir Fotoğraf Sergisi” ile “İşgalden İstiklâle İzmir Resim/Fotoğraf Sergisi”.başlıklarında üç tematik sergi düzenledik. Sempozyumumuzu Tire-Birgi gezisi ile tamamlamış olacağız. Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Saffet Köse Hocamızın teşvik ve destekleriyle yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda hazırlanan böyle bir programla huzurlarınıza çıkmamızı sağlayan, katkı yapan herkese müteşekkiriz. Davetimize icabet ederek açılış programımızı teşrif eden kıymetli konuklarımıza şükranlarımı arz ediyorum. Yaşadığımız güzel İzmir’i bizlere kazandıranların öncüsü olan Çaka Bey’i; Türk hâkimiyetini daimi hale getiren Aydınoğlu Mehmet Bey’i; Gazi unvanını Aşağı İzmir’in fethi ile elde eden, iki İzmir’i Türk hâkimiyetinde birleştirme yolunda şehadet mertebesine eren Umur Bey’i; Osmanlı ile mücadelesi bir yana, 58 yıl sonra Liman Kalesi’ni ele geçirerek ikiliğe son veren Emir Timur’u ve İzmir’i Yunan işgalinden sonra, esaretten kurtuluşun ve kuruluşun sembolü, müstesna bir şehir konumunda değerlendiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü sonsuz saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz” diye konuştu. İzmir Üzerinde Çok Çalışılması Gereken Bir Şehir İzmir’in Osmanlı dönemi tarihiyle ilgili önemli çalışmalara imza atan, İzmir tarihine çok değerli katkıları bulunan kendisi de İzmirli olan Prof.Dr. Mübahat Kütükoğlu, programa video mesajıyla katıldı. Prof.Dr. Mübahat Kütükoğlu, “İzmir gerçekten üzerinde çok çalışılması, İzmir’in sosyal ve iktisadi hayatının çok iyi incelenmesi gerekir. Ama arşiv kaynakları konusunda İzmir’in şanslı olduğunu söyleyemeyeceğim. Şehirde sık sık yaşanan depremlerde ve yangınlarda birçok belge ve kayıt yok olmuştur” diye konuştu. Genç tarihçi meslektaşlarının İzmir alanında başarılı çalışmalar yapacağından emin olduğunu belirten Prof.Dr. Kütükoğlu sempozyuma başarı dileklerini gönderdi. Kentlerin Tarihlerine Sahip Çıkması Önemli Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin, kurum olarak İzmir ile ilgili yapılan tüm çalışmalarda her zaman destekçi olduklarını kaydetti. “Ben de bir iktisat tarihçisi olarak İzmir’in tarihi önemini biliyorum” diyen Prof. Dr. Birol Çetin, “Sempozyumumuzda şehir özelinde son derece önemli başlıklar değerli tarihçi meslektaşlarım tarafından paylaşılacak. Değerli bilgilerin yer alacağı kitap haline dönüştürülecek bir sempozyum düzenlendi. Şehir tarihi, kurumları ve müesseseleriyle birlikte çalışılması gerekir. İnsanların kendi yaşadığı şehre, değerlerine sahip çıkması oldukça önemlidir. Yoğun bir katılımın sağlandığı bu programdan duyduğumuz memnuniyeti paylaşıyor, tüm değerli katılımcılarımıza teşekkürlerimiz iletiyoruz”diye konuştu. İKÇÜ’ye Teşekkür TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker ise İzmir’in tarihsel önemine vurgu yaparak sempozyuma paydaş olarak katılan tüm akademisyenlere teşekkür etti. İKÇÜ’ye de teşekkürlerini ileten Prof. Dr. Şeker, “ Şehrin kültürüne ve tarihine verdikleri önem sebebiyle değerli üniversitemize, yöneticilerine şükranlarımı arz ediyorum. İzmir çocukluğumuzun şehri. Şehirler gelişiyor ve değişiyor. Tarihi, kültürel değerlerini korumaya çalışsalar da zaman içerisinde erozyona uğruyor. Sadece binalar, fiziki yapı ve demografi olarak değişmiyor, kültürün içerisinde her öge de değişiyor. İzmir Türkiye’nin her yerinden göç alan ender şehirlerimizden. Bu noktada sempozyumun başlıklarından önemli çıktılar olacağı temennisiyle; verimli, başarılı toplantılar diliyorum ve tüm paydaşlarımıza teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. Milli Mücadelemizin de Bayraktarlığını Yapan Bir Şehir İzmir Milletvekili Hamza Dağ, İzmir’in her dönemde farklı din ve kültürlerin bir arada yaşadığı örnek şehir olduğunu belirterek milli mücadelemizin de bayraktarlığını yapan önemli bir kent olduğunu söyledi. İzmir Milletvekili Hamza Dağ, “Malazgirt Zaferinden on yıl sonra atalarımız Ege sahillerine ulaştı; Çaka Bey İzmir'i fethetti. İstanbul’un fethinden yüzyıllar öncesinden başlayan tarihi bir süreç söz konusu. Zaman zaman Haçlıların ele geçirdiği 1400’lü yıllarda da Osmanlı hâkimiyetine giren, her dönemde eski tarihini muhafaza eden, her kültürden, dinden insanın bir arada yaşadığı ticari bir şehir İzmir. Milli mücadelemizin de bayraktarlığını yapan bir şehir İzmir. İlk kurşun da İzmir’den atılıyor, düşmanın vatanımızdan tamamen kovulması da İzmir’den oluyor. Milli mücadelemizin sona erdiği şehir de İzmir oluyor. İzmir, 705 yıl önce Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından fethedilmiş olduğu 1317’den itibaren, fiziki yapısı ve sosyal dokusu ile tipik bir Türk İslam şehri görünümündedir. Bu şehir 1080’den bu yana Müslüman ve Türk kimliğindedir. İzmir tarihine çok boyutlu kazanımlar sağlayacak bu sempozyumu oldukça kıymetli buluyor, öncü bir hareket olarak nitelendiriyorum. Sonuçlarıyla değerli hocalarımızın bilgileriyle İzmir'e çok önemli bir dokuman kazandırılacaktır. Genç kardeşlerimiz de İzmir’in tarihi kimliğini daha çok anlayacaklardır. Hazırlanmasında, planlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum “diye konuştu. Ağaç, Kökleri Üzerinden Büyür İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger de İzmir’in 1081’den bu yana Türk-İslam yurdu olduğunu belirterek başladığı konuşmasında, bunun altını dolduracak çalışmaların oldukça önemli olduğunu söyledi. İzmir Valisi Köşger, “Bugün İKÇÜ’de başlayan sempozyum bunun içini dolduracak değerli bir çalışmadır. Endülüs’ten aldıkları umutla bunların hesapları devam ediyor. 15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkarmaları da yeni bir Endülüs Devleti yapma çalışmalarıydı. Bunların vatanımızla ilgili hesapları, kitapları bitmiyor. Fiziken yapamadılar, zihnen yapmaya çalışıyorlar. O yüzden tarihimizi bilmemiz gerekiyor gençler. Bu sempozyumun her bir başlığı çok önemli. Biz tarihimizi bilmezsek başkaları gelir doldurur. Geçmişini bilmeyen geleceğine hâkim olamaz. Ağaç kökleri üzerinden büyür. Bizim tarihimiz iftihar tablolarıyla dolu. Kimsenin bize insanlık dersi vermeye ne hakkı ne haddi var. Biz hâkimiyetimize aldığımız kimseye zulmetmemişiz, tüm kültürlerin barış içinde kardeşlik içinde bir arada yaşamasını temin etmişiz. Bizim medeniyetimiz nereye gittiyse bunu temin etmiştir. Bu sempozyumun öneminin bilinciyle emeği geçen tüm değerli katılımcılarına şükranlarımı sunuyorum” şeklinde konuştu. Protokol konuşmalarının ardından Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin’in moderatörlüğünde, Prof. Dr. Feridun Emecen ile Prof. Dr. Haluk Selvi’nin sunumlarıyla sempozyum oturumları başladı. -
1009 kez okundu
İKÇÜ Diş Hekimliği Fakültesi'nde Mezuniyet Sevinci
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Diş Hekimliği Fakültesi, 2021-2022 eğitim öğretim yılı mezunlarını düzenlenen coşkulu törenle hekimlik hayatına uğurladı. Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülten Kavak’ın ev sahipliğinde düzenlenen törende, 120 mezun, hekimlik hayatına merhaba dedi. Törende, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Genel Sekreter Nurettin Memur, İzmir Diş Hekimleri Oda Başkanı Diş Hekimi Yaman Yamangil ile mezunlar kadar heyecanlı olan aileleri İKÇÜ’nün başarılı hekimlerinin mezuniyet mutluluğuna ortak oldu. 10 Yılda Gelen Uluslararası Başarı Gençlerin başarılı bir eğitim sürecini tamamlamasında en büyük payın ailelerde olduğuna dikkat çeken Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, diş hekimliğini klinik öncesi ve sonrası uygulamaları, laboratuvar çalışmaları ile çok fazla gayret gerektiren bir eğitim sürecini kapsadığını kaydetti. 2012 yılında eğitim hayatına başlayan genç bir fakülte olarak Diş Hekimliği Uzmanlık Sınavında (DUS) gelen birinciliğin oldukça önemli bir başarı göstergesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bulduklu, “İKÇÜ Diş Hekimliğinin sayıları her geçen yıl artan uluslararası öğrencilerimiz ile alanında yetkin akademik kadromuzla uluslararası standartlarda verilen eğitimle, üniversitemizin adını dünyada duyurmaya devam edeceğinden eminiz. 10 yılda önemli başarılara imza atan fakültemizin tüm akademik ve idari personeline teşekkürlerimizi sunuyoruz. Pandemide Diş Hekimliği Hastanemizin hizmet vermeye devam etmesi sizleri zorlasa da biliyoruz ki; bu tecrübe sizin meslek hayatınıza önemli kazanımlar sağladı. Kuşkusuz diş hekimliğinde eğitim, hiçbir zaman bitmemektedir. Fakültemizde verilen kaliteli teorik ve pratik eğitimin ardından gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında Diş Hekimliği mesleğini en iyi şekilde icra edeceğinize canı gönülden inanıyoruz. Yolunuz ve bahtınız açık olsun” dedi. 2021 Uzmanlık Sınavının Birincisi İKÇÜ’den Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülten Kavak da ulusal ve uluslararası alanlarda birçok başarıya imza atan fakültelerinin genç mezunlarıyla her geçen daha da güçlendiğini ifade etti. Dekan Prof. Dr. Gülten Kavak, “Uluslararası sıralamada İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi olarak, birçok üniversiteyi geride bırakarak üst sıralarda yer almıştır. Bu bağlamda Üniversitemiz ve fakültemiz adına gurur duyduğumuz 2021 yılı diş hekimliği uzmanlık sınavında birinci olan öğrencimiz Batuhan Tümen'i kutluyor, başarılarının devamını diliyorum” diye konuştu. İKÇÜ Sizin Yuvanız Diş hekimliği lisans programının oldukça zahmetli ve özveri gerektiren bir eğitimi kapsadığına dikkat çeken Prof. Dr. Kavak, özellikle pandemi sürecinde çok çalışarak başarıyla deneyimleyen tüm mezunlarını tebrik etti. Dekan Prof. Dr. Kavak, “Çağdaş bilimi ve bilgiyi yakından takip ederken ülkesine ve insanlığa hizmet etmeyi benimsemiş, mesleğini uygularken karşılaşacağı zorluklardan yılmayan, diş hekimliği öğrencilerinin eğitiminde emeği olan öğretim üyelerimize teşekkür ederim. Öğrencilerimizin eğitimi süresince anne şefkati ile her türlü problemleri yılmadan çözen tüm idari personelimize teşekkür ederim. En büyük teşekkürü de sevgili ailelerimiz hak ediyor. Çocuklarınızla ne kadar gurur duysanız azdır. Biz de sizlerle birlikte aynı gururu yaşıyoruz. Değerli öğrencilerimiz artık kutsal bu mesleğin birer üyesi oldular. Onları İKÇÜ’den birer hekim olarak uğurlarken fakültelerini birer yuva olarak kabul etmelerini temenni ediyorum. Bu sıcak yuvanın kapıları gurur duyduğumuz öğrencilerimize hep açık” şeklinde konuştu. Dört Dörtlük Bir Eğitim Aldık Mezun arkadaşları adına duygusal bir konuşma yapan fakülte birincisi Berker Alpöz, beyaz önlüklerinin giydikleri ilk günden bu yana hayatları boyunca unutulmayacak anılar biriktirdiklerini söyledi. İKÇÜ’den aldıkları gerek klinik öncesi gerek klinik eğitimlerle dört dörtlük bir lisans programı tamamladıklarını belirten Alpöz, “Bu beş yıl bizim için çok zorluydu. Stajlarımız, yetiştirmeye çalıştığımız klinik ödevlerimiz, hiç bitmeyen sınavlarımız vardı. Bu zorlu maratonu başarılı bir şekilde tamamladık. Bizler artık kendi ayaklarımız üzerinde duran bireyler olarak mezun olduk. Çok değerli ailelerimiz ve bizlere her konuda destek olan eşsiz hocalarımıza minnet duyuyoruz.” dedi. İzmir Diş Hekimleri Odası Başkanı Diş Hekimi Yaman Yamangil de genç hekimlere meslek birliklerinin kapılarının sonuna kadar açık olduğunu vurgulayarak; “Diş hekimliği eğitimi bir yönüyle usta-çırak ilişkisidir. Bizlerin sizlere, sizlerin de bizlere ihtiyacı var Mesleğinizin etik ilkelerine sahip çıkan başarılı hekimler olacağınıza yürekten inanıyorum.” şeklinde sözlerini tamamladı. Konuşmaların ardından %100 İngilizce Lisans Programında dereceye giren Berker Alpöz, Arya Kürkcü, Aylar Teke ile Türkçe lisans programında dereceye giren Zeynep Hayta Ceren Palalı ve Simge Burgucu’ya törene katılan protokol tarafından plaket takdim edildi. Fakülte birincisi Berker Alpöz mezuniyet kütüğüne plaket çakarken; Doç. Dr. Süleyman Agüloğlu eşliğinde Diş Hekimliği Andı içen hekimler kep atarak mezuniyetlerini kutladı. -
998 kez okundu
Mühendisler Kep Attı
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Mühendislik ve Mimarlık Fakültesinde mezuniyet coşkusu yaşandı. Biyomedikal Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Elektrik Elektronik Mühendisliği, Harita Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Malzeme Bilimi ve Mühendisliği, Mekatronik Mühendisliği Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği bölümlerinden mezun olan İKÇÜ’lü mühendisler kep atarak sektöre uğurlandı. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydoğan Savran’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen törene katılan aileleri de en az mezunlar kadar heyecanlıydı. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Genel Sekreter Nurettin Memur, dekanlar, fakülte öğretim üyeleri ve salonu dolduran ebeveynler, gençlerin mezuniyet gururunda yanlarında oldu. Eğitim Kalitesi Yüksek Bir Fakülteden Mezunsunuz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Akbulut konuşmasına törene katılamayan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin selam ve sevgilerini ileterek başladığı konuşmasında, İKÇÜ’nün özellikle İzmir özelinde yakaladığı başarıya dikkat çekti. Prof. Dr. Akbulut, “Son yıllardaki akademik performansımızla İzmir’deki üniversiteler arasında birinci sırada yer almayı başararak farkımızı göstermiş bulunuyoruz. Dolayısıyla genç mühendislerimiz, eğitim kalitesi böylesine yüksek bir üniversiteden, uzun bir emek sonrası çok donanımlı bir şekilde mezun oluyor. Akademik ve idari kadromuzun özverili çalışmaları ile mezunlarımızın hem kamu hem de özel sektörde ihtiyaç duyacakları bilgi ve donanıma sahip olarak yarınlara hazırlandığına inancımız tam. Mühendislik çok saygın ve ülkemizin geleceği için çok önemli bir meslek. Ülkemizin gelişmiş ülkeler arasına girebilmesi, yüksek teknolojiler üretebilmesi ve kendi kendine yetebilmesi için analitik düşünen, çalışan ve katma değeri yüksek fikirler ve teknolojiler geliştirecek gençlere her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Dürüst, ülkesini seven, kendine inanan ve güvenen meslek sahibi gençler olarak kendiniz, aileniz ve ülkeniz için çok önemli işler yapabilecek kapasiteye sahip olduğunuzu bilmelisiniz” şeklinde konuştu. Başarılarınızla Gururlanacağız Aldıkları eğitim sayesinde başarılarıyla İKÇÜ adını yayacak mezunları sektörlerine uğurladıklarını kaydeden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Akbulut, “Üniversite olarak her zaman yanınızda olmaya devam edeceğimizi ve başarının daima sizlerle olması dilek ve temennilerini iletmek isterim. Bu özel günde önce anne ve babalarınızı kutluyor, hepinizin yolunun ve bahtının açık olmasını diliyorum” şeklinde sözlerini tamamladı. Kazanmak Kadar Mezun Olmak da Büyük Bir Başarı Fakültenin 8 bölümünden, 335 genç meslektaşını uğurlamaktan duyduğu heyecanı paylaşan Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydoğan Savran, üniversitelerin en zor bölümlerinin başında gelen mühendislik bölümlerini kazanmak kadar mezun olmanın da büyük bir başarı olduğunu söyledi. Tüm bölümlerde yüzde yüz İngilizce eğitim verdiklerinin altını çizen Prof. Dr. Savran, “Eğitim hayatınızda en çok siz çalışmak zorunda kaldınız ve çok zorlu bir eğitim sürecini başarı ile tamamladınız. Öğrencilerimizi hayata, bilimi, ahlakı, meslek sevgisini, memleket sevdasını, ülkemizin büyük ideallerini, kuşanmış olarak uğurluyoruz. Fakültemizde 9 bölümde %100 İngilizce olarak lisans eğitimi verilmektedir. Bu yıl itibari ile öğrenci sayımız 2873’e ulaşmıştır ve bunların 97’sini uluslararası öğrenciler oluşturmaktadır. Bu yıl iki bölümümüz için akreditasyon başvurusu yapmış bulunmaktayız. Kısa sürede tüm bölümlerimiz için akreditasyon çalışmalarımızı tamamlayarak, standartlarımızı daha da yükseklere taşıyacağız” dedi. Sizden Beklentimiz Yüksek İKÇÜ’lü mezunların ülkemizin Yerli Otomobil gibi, Milli Muharip Uçak gibi pek çok alanda büyük projeleri ve hedeflerine katkı sunacağından emin olduğunu dile getiren Dekan Prof. Dr. Savran, “Günümüzde, Ar-Ge, inovasyon ve girişimcilik tüm dünyada en çok gündemde olan konulardandır. Yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli üretim ancak iyi yetişmiş ve kendini iyi yetiştirmiş mühendisler sayesinde gerçekleşebilmektedir. Bunun en güzel örneğini savunma sanayi alanında görüyoruz. Şuan savunma sanayimizdeki yerlilik ve millîlik oranımız yüzde 70’lerin üzerine çıkmış durumdadır. İnsansız hava araçları alanında Dünyada ilk 3’teyiz. Hiç kuşkusuz, bu başarılarda en büyük pay sahibi mühendislerdir. Son yıllarda, ülkemizden 4 adet unicorn (turcorn) yani 1 milyar doların üstünde değere sahip girişim, 2 adette decacorn yani 10 milyar doların üzerinde değere sahip girişim çıkmıştır. Devletimizin, KOSGEB, TÜBİTAK gibi kurumları girişimciler için önemli destekler sağlamaktadır. Bu destekleri de kullanarak yakın zamanda sizlerden de unicorn seviyesinde girişimler beklemekteyiz” diye konuştu. Mühendislik Harikası Eserler Üretmeliyiz Mezuniyet kütüğüne isim plaketini çakarak duygularını paylaşan fakülte birincisi Petrol ve Doğalgaz Mühendisi Ali Yaman, meslektaşlarıyla birlikte insanlığın geleceği için çok önemli misyonlar edindiklerinin bilincinde olduklarını söyledi. Yaman, “Sonraki kuşaklar için; dünyayı daha yaşanılabilir hale getirmek, çevremizi/doğamızı daha sürdürebilir ve biyoçeşitliliği korumak, daha adil ve mutlu bir toplum yaratmak, bilim ve teknoloji de ilerlemek, daha sağlam, hoş, ve güzel mimarlık ve mühendislik harikası eserler yaratmak, biz tüm mezunlarının görevi olduğunu düşünüyorum. Tüm mezun arkadaşlarımın ailelerine, ülkemize ve insanlığa faydalı olacaklarına olan inancım tamdır. Üzerimizde emekleri olan ve bundan sonra bizlere yeni imkanların sunulmasında katkısı olacak olan güzel okulumuza, değerli hocalarımıza ve sevgili ailelerimize tüm mezun arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum” şeklinde duygularını paylaştı. Müzik dinletisi Mühendislik Öğrencilerinden Sanat ve Tasarım Fakültesinden Öğr. Gör. Dr. Mücahit Yalçın Öztüfekçi’nin yönetiminde; kemanda Harita Mühendisliği Bölümünden Merve Güneş ve Nazlıcan Temizkan, gitarda Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümünden Ali Çeki ile Harita Mühendisliği Bölümünden Şevket Buldu, vokalde, Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümünden Ali Çeki ve Batuhan Kayhan, Harita Mühendisliği Bölümünden Mehmet Derda Türk’ün sunduğu mini konser büyük beğeni aldı. Törende, fakülte birincisi Petrol ve Doğalgaz Mühendisi Ali Yaman, fakülte ikincisi Petrol ve Doğalgaz Mühendisi Gabriel Kabesa Mwape, fakülte üçüncüsü Mekatronik Mühendisi Kubilay Duman ile bölüm birincilerine plaketleri protokol tarafından takdim edildi. Meslek andını hep bir ağızdan okuyan İKÇÜ’nün başarılı genç mühendisleri kep atarak mezuniyetlerini coşkuyla kutladı. -
946 kez okundu
İKÇÜ’de Yeni e-Sınav Merkezi Açılacak
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM)’nin İzmir’de gerçekleştirmekte olduğu elektronik sınav merkezlerine bir yenisi daha eklendi. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün ve İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin imzaladığı protokol ile İzmir ve çevre illerdeki adayların faydalanabileceği e-sınav merkezi İKÇÜ Ana Yerleşkesinde açılacak. 5 bin metrekarelik alanda kurulacak ve 1000 kişi kapasiteli sınav merkezi için düzenlenen protokol imza töreninde konuşan İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Köse, ÖSYM’nin son yıllarda sınav sistemlerini yenilediğini ve aday odaklı anlayışı ile hizmetlerinin niteliğinin artırdığını söyledi. Prof. Dr. Saffet Köse, “Üniversitemiz açısından tarihi günlerden birisi. ÖSYM Başkanlığımız ile İzmir’deki sınav merkezlerinden birini daha kampüsümüze taşıyoruz. Ülkemizde fırsat eşitliğini ve adaletin en önemli kurumlarından birisi kuşkusuz ÖSYM’dir ve bugün ÖSYM’nin adaylar arasından yaptığı adil seçimler geleceğimizi şekillendirmeye başarılı bir şekilde devam ediyor. Biz de üzerimize düşen katkıyı ÖSYM’ye vermekten son derece mutluyuz. İzmir ve bölgesine hizmet verecek olan e-sınav merkezimizin hayırlara vesile olmasını diliyor, başta Başkanımız olmak üzere ekibine şükranlarımı sunuyorum” dedi. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün de geçtiğimiz aylarda Adana’da Çukurova Üniversitesi e-Sınav Merkezi’nin açılmasıyla birlikte 6 bin kişiye ulaşan e-sınav kapasitesinin, İKÇÜ içerisinde açılacak olan e-sınav merkeziyle birlikte 7 bin kişiye ulaşacağını ifade etti. Başkan Prof. Dr. Halis Aygün, “Ayda en az bir olmak üzere yılda ortalama 15 adet gerçekleştirdiğimiz e-sınavlara 50 binin üzerinde aday katılmaktadır. Yaptığı sınav sayısı ve hizmet verdiği aday kitlesinin büyüklüğü bakımından dünya çapında önemli bir kurum olan ÖSYM, elektronik yabancı dil sınavı uygulamalarına İngilizce ‘nin yanı sıra Almanca, Arapça, Bulgarca, Farsça, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Rusça ve Yunanca dâhil olmak üzere 10 farklı dilde devam etmektedir. ÖSYM Başkanlığı olarak teknolojik gelişmeleri sınav süreçlerine yansıtarak çalışmaya ve yeniliklere devam ediyoruz. Herkes için her yerde olma ilkemiz gereği adaylarımızın sınavlara erişimini kolaylaştırıyoruz. Bu doğrultuda var olan e-sınav merkezlerimizin kapasitelerini artırıyoruz ve bölgesel olarak elektronik sınav merkezlerimize yenilerini eklemeyi hedefliyoruz. Bu protokol ile İzmir’deki e-sınav merkezimizin kapasitesini arttırmak için İKÇÜ’nün bu güzel yerleşkesinde yaklaşık 1000 kapasiteli bir e-sınav merkezi oluşturacağız. Hem İzmirli adaylar hem de çevre illerdeki adaylar e-sınav merkezinde hizmet alabilecekler. Katkıları ve destekleri için İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse başta olmak üzere İKÇÜ Ailesinin tüm mensuplarına ÖSYM ve şahsım adına şükranlarımı sunuyorum. Hem ÖSYM hem İKÇÜ ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu. -
938 kez okundu
İKÇÜ Mühendislikte Mezuniyet Coşkusu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Mühendislik ve Mimarlık Fakültesinde (MMF) mezuniyet coşkusu yaşandı. Pandemi sebebiyle geçen yıl tören yapılamadığından 2019-2020 mezunlarının da yer aldığı törende, 8 bölümden 427 genç mühendis sahaya uğurlandı. Biyomedikal Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Elektrik Elektronik Mühendisliği, Harita Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Malzeme Bilimi ve Mühendisliği, Mekatronik Mühendisliği, Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği bölümlerinden mezun gençler için İKÇÜ Kamelya Alanında tören yapıldı. İKÇÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydoğan Savran’ın ev sahipliğinde yapılan törende gençlerin mutluluğuna, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Turan Gökçe, Prof. Dr. Adnan Kaya, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Yasin Bulduklu, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emre Güler İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz, Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikri Salman, Genel Sekreter Nurettin Memur, fakülte öğretim üyeleri ile aileleri de ortak oldu. “Endüstri, Uçak Mühendisliği ile Mimarlık Sırada” İKÇÜ MMF’de tüm bölümlerde yüzde yüz İngilizce eğitimi verildiğini, alanında uluslararası standartlarda akademisyenlerin özverili çalışmaları ile mezunların meslek hayatına en iyi şekilde hazırlandığını kaydeden Dekan Prof. Dr. Aydoğan Savran, yeni bölümlerde öğrenci alınacağının müjdesini de verdi: “Bu yıl Bilgisayar Mühendisliği bölümümüz ilk öğrencilerini alarak eğitime başlamıştır. Kısa süre içinde Endüstri Mühendisliği, Uçak Mühendisliği, Mimarlık gibi bölümlerde de eğitime başlayacağız. Bu yıl itibariyle öğrenci sayımız 3203’e ulaşmıştır ve bunların 112’sini uluslararası öğrenciler oluşturmaktadır.” diye konuştu. “Mühendislerimiz Savunma Sanayimizi Uçurdu” Ülkelerin gelişmişlik seviyesi ile mühendislerinin seviyesinin birebir ilişkili olduğunu belirten Prof. Dr. Aydoğan Savran, yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli üretimin ancak iyi yetişmiş ve kendini iyi yetiştirmiş mühendisler sayesinde gerçekleşebildiğini söyledi. Prof. Dr. Aydoğan Savran, Savunma Sanayinde yaşanan yükselişte mühendislerin başarılarının önemli katkısının olduğunu vurgulayarak; “Şu an savunma sanayimizdeki yerlilik ve millîlik oranımız yüzde 70’lerin üzerine çıkmış durumda. İnsansız hava araçları alanında dünyada ilk 3’teyiz. Hiç kuşkusuz, bu başarılarda en büyük pay sahibi mühendislerdir. Ülkemizin yerli otomobil, milli muharip uçak gibi pek çok alanda büyük projeleri vardır. Burada aldığınız eğitim ile sizlerin bu projelerin ve hedeflerin gerçekleşmesine çok önemli katkılar sağlayacağınıza inancımız sonsuzdur” dedi. “Başarılılarımızın Hepsinin İçinde Mühendislik Bölümlerimiz Var” Rektör Prof. Dr. Saffet Köse ise İKÇÜ’nün en başarılı olduğu alanlarının başında mühendislik fakültesinin bulunduğuna dikkat çekerek; mühendisliğin üniversitenin lokomotifi olduğunu söyledi. Rektör Prof. Dr. Köse, “İKÇÜ olarak 2010 yılından sonra kurulan üniversiteler arasında yayın sıralamasında hep ilk üçte yer aldık. Tüm devlet üniversiteleri arasında özellikle mühendislik kategorisinde ilk 30 üniversite içerisinde yer alıyoruz. Başarılı sonuçların hepsinin içinde Mühendislik bölümlerimiz var ve bununla gurur duyuyoruz. Bunlar elbette daha iyi olmalı ve olması için yoğun bir çabanın içerisindeyiz. Bundan sonraki başarıda her birinizin katkılarının olmasını arzu ediyoruz” diye konuştu. “Yerli ve Milli Teknolojide İKÇÜ’lü Mühendislerin İmzası Olacak” İKÇÜ mühendislerinin Türkiye’nin gelişmişlik seviyesine yapacağı katkılardan emin olduklarını kaydeden Rektör Köse, “Ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak ve devletimizin koyduğu hedeflere erişmek için mühendislik alanının çok önemli olduğunun altını çizmek isterim. Mühendislik alanında yerli ve milli teknoloji hamlesini çok önemsiyoruz. Sizlerin her birinizin yerli ve milli teknoloji hamlesinde önemli aktörler olacağınıza eminim. Okulumuzda aldığınız eğitimle ülkemizi dışa bağımlılıktan tümüyle kurtaracağınızdan teknoloji ithal eden değil ihraç eden bir devlet olacağımızdan hiç şüphem yok. “dedi. “İKÇÜ’nün Efe’leri Artacak” Dünyanın en büyük teknoloji festivali olan TEKNOFEST’ de İKÇÜ’nün Efe’sini de yer almasından duyduğu memnuniyeti de paylaşan Rektör Köse, “Bu bir deneyimdi ve daha büyük başarıların habercisi olarak gördüğümü ifade etmek istiyorum. Elektrikli araç imalatı ve bu yarışmada çeşitli adımları geçmiş olması başlangıç için önemli ama geliştirmemiz gereken bir husustu. Orada bizi temsil eden tüm öğrencilerimizi, emek veren danışman hocalarımızı kutluyor ve sponsorlarımıza da şükranlarımı sunuyorum. Tüm çalışmalarımızda hedeflerimize katkı veren mesai arkadaşlarıma en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Mezuniyetinizin hayırlı hizmetlere vesile olmasını diliyorum. “şeklinde konuştu. Tören, 2019 - 2020 fakülte birincisi Biyomedikal Mühendisliğinden Gülşah Sunal, 2020-2021 eğitim ve öğretim yılı fakülte birincisi Biyomedikal Mühendisliği öğrencisi Duygu Değirmenci, geçtiğimiz ve bu yılın fakülte ikincileri Biyomedikal Mühendisliği Bölümünden Büşra Sirek, Elektrik Elektronik Mühendisliğinden Buse Gültekin ile fakülte üçüncüleri Mekatronik Mühendisliği bölümünden Berke Oğulcan Parlak, Elektrik Elektronik Mühendisliğnden Ege Alp Türkyener’e başarı plaketlerinin takdimi ile devam etti. Hep bir ağızdan Mühendislik Yemini eden genç mühendisler, sektöre kep atarak mutlu bir başlangıç yaptı. -
913 kez okundu
Kep Atma Coşkusu İslami İlimler Fakültesi’nde
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İslami İlimler Fakültesi’nde 2021-2022 eğitim öğretim yılı mezuniyet coşkusu yaşandı. İKÇÜ İslami İlimler Fakültesinde beş yıllık eğitimlerini başarıyla tamamlayarak diploma almaya hak kazanan gençlerin açılışta salonu dolduran konukları selamlama kortejiyle başlayan tören, fakülte son sınıf öğrencilerinden Uğur Ayvaz'ın okuduğu Kur’ân-ı Kerîm tilâveti ile devam etti. İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz’ın ev sahipliğinde yapılan töreni, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut, Genel Sekreter Nurettin Memur, dekanlar, fakülte öğretim üyeleri ile salonu dolduran öğrencilerin aileleri izledi. Kalanlara Selam Olsun Törenin başında öğrenci arkadaşları adına veda konuşması yapan fakülte birinciliğini paylaşan Şeyma Turan, Muhammed Talha Akın, Senem Aydın, İKÇÜ’den mezun olmanın kendileri için ayrı bir gurur olduğunu ifade ettiler. Yunus Emre’nin ‘Biz bu diyardan gider olduk, Kalanlara selam olsun’ dizeleriyle duygularını paylaşan başarılı gençler, “Yolumuz daima açık olsun. Önümüzdeki yolu, başımız dik bir şekilde yürüyeceğiz. Çünkü bizler birer İKÇÜ’lü olarak farkındayız farklıyız! ”şeklinde konuşmalarını tamamladı. Rektör Köse’ye Teşekkür Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş da kurucu dekan olan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin çalışmalarıyla 2014-2015 akademik yılında eğitim öğretime başlayan fakültenin geldiği başarılı noktaya dikkat çekti. Prof. Dr. Akbaş, “Prof. Dr. Saffet Köse hocamızın gayretleri ile fakültemiz kısa zamanda birbirinden kıymetli öğretim elemanlarıyla akademisyen kadrosunu büyük oranda şekillendirmiştir. Fakültemiz hocalarının yaptığı alanında önemli ulusal ve uluslararası yayınlar, yer aldıkları seminerler, paneller, çalıştaylar, konferanslar, geçen yıl yapılan Kâtip Çelebi Sempozyumu, çıkarılan uluslararası Fakülte Dergisi, stratejik öneme sahip Kuzey Afrika ve Endülüs Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile kısa zamanda akademik çalışmaların odağı haline gelmiştir. Fakültemiz hocalarının yaptığı alanında önemli ulusal ve uluslararası yayınlar, yer aldıkları seminerler, paneller, çalıştaylar, konferanslar, geçen yıl yapılan Kâtip Çelebi Sempozyumu, çıkarılan uluslararası Fakülte Dergisi, stratejik öneme sahip Kuzey Afrika ve Endülüs Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile kısa zamanda akademik çalışmaların odağı haline gelmiştir. Her biri birer ümit ışığı öğrencilerimizi yetiştiren, bilgi, beceri ve tecrübeleriyle olgunlaştıran öğretim elemanı arkadaşlarımı üniversitem adına tebrik ediyor; kendilerine bütün güzel çalışmaları için teşekkür ediyorum” dedi. İnsanların En Hayırlısı Onlara En Faydalı Olandır Mezunların oldukça insanlık için oldukça ulvi bir mesleği icra edeceğine dikkat çeken Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş,bu güçle sorumluluklarının arttığına dikkat çekti. Prof. Dr. Akbaş, “Lisans öğreniminiz boyunca edindiğiniz doğru ve önemli bilgi ve beceriler ile “ilahiyatçı” kimliğinizle yetişmiş birer nitelikli insan olarak milletimizin her zaman yanında olmaya, doğru dini bilgi, ibadet ve davranışları insanımızla paylaşmaya hazırsınız. Münevver birer ilahiyatçı olarak hayat boyu kendinizi geliştirmeye devam edin. Dünyada bilgi hiç olmadığı kadar hızlı gelişmeye ve akmaya başladı. Yerinde sayanın, kendisini güncellemeyenin sözünün etkisi azalmaktadır. Bunun için de mezun olduktan sonra da buradaki eğitiminizde edindiğiniz çalışma disiplinini koruyarak çok ve sıkı çalışmaya devam etmeniz yararınıza olacaktır. Maide Suresi ikinci ayette Cenabı Hakk’ın buyurduğu gibi “…İyilik ve takvada yardımlaşın. Günah işlemekte ve düşmanlık yapmakta yardımlaşmayın.” Yakınınızdakilerden başlayarak insanların iyiliğine çalıştığınızdan insanlar emin olursa büyük bir iyilikle işe başlamışsınız demektir. Hz. Peygamber’in buyurduğu gibi “insanların en hayırlısı onlara en faydalı olandır” şeklinde konuştu. Artık Meslektaşımız Oldunuz İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz, mezuniyeti hak eden öğrencilerinin bu gururlu gününe ortak olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade ederek pandeminin ardından mezuniyet töreni yapabilmeleri sayesinde hem aileler hem de öğrencilerin coşkusuna ortak olabilmelerinin kendileri için oldukça önemli olduğunu kaydetti. Dekan Prof. Dr. Sıddık Korkmaz, “Akademik ve idari personelimiz olumsuz şartlara rağmen işlerini sürdürdüler ve eğitim ve öğretim faaliyetini devam ettirdiler. Bu günlere gelmemizde onların katkısını unutmuyoruz. Sonra öğrencilerimize rehberlik eden hocalarımıza teşekkür etmek istiyorum. Saygıdeğer hocalarımız kimi zaman ağır fedakârlıklarda bulunarak çocuklarımıza rehberlik etmeye gayret ettiniz, onlara birikimlerinizi aktarmaya çalıştınız. Allah’a hamd olsun onlar da emeklerinizi boşa çıkarmadılar işte şimdi mezun oldular ve artık meslektaşımız oldular” dedi. Yıkan Değil Yapan, Bölen Değil Birleştiren Olunuz Gençlere önemli tavsiyelerde bulunan Dekan Prof. Dr. Korkmaz, artık gençlerin bir bayrak değişimi ile yeni nesillere bilgi aktarımında bulunacaklarını kaydetti. Prof. Dr. Korkmaz, “Bayrağı bizlerden devralıp yeni nesillere aktarmak üzere artık öğrencimiz değil birer meslektaşımız olarak sahaya iniyorsunuz. Sevgili öğrencilerimize yaşamları boyunca kulaklarına küpe olacak bir ayet-i kerimeyi hatırlatmak istiyorum. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: “Sonra onların arkasından gelenler şöyle derler "Ey rabbimiz, Bizi ve bizden önceki iman etmiş kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde iman edenlere karşı kötü bir düşünce ve duyguya yer bırakma. Rabbimiz! Kuşkusuz sen çok şefkatlisin, çok merhametlisin."(59. Haşr. 10) Bu Ayet-i Kerime’nin bizlere anlattığı mesaj, çalışmak için gittiğiniz her yerde veya bulunduğumuz her ortamda Müslüman olan herkese karşı kin ve nefretle değil sevgi ve rahmetle yaklaşınız. Her zaman, yıkan değil yapan olunuz, bölen değil birleştiren olunuz. Kendisinden iyilik gördüğünüz kimselere karşı vefalı olmayı elden bırakmayınız. . Hepinizi tek tek yeniden kutluyor, bundan sonraki hayatınızda başarılar, sağlık, sıhhat ve afiyetler diliyorum. Yolunuz açık, bahtınız şen olsun, hepiniz Allah’a emanet olunuz” şeklinde konuştu. Konuşmalarla birlikte fakülte birincileri Şeyma Turan, Muhammed Talha Akın, Senem Aydın’a, ikincisi Ahmet Kaya’ya, üçüncülükle tamamlayan Gülşan Ocak’a plaketleri takdim edilirken; fakültelerinin gururu olan birinciler mezuniyet kütüğüne plaket çaktılar. Törende, mezuniyet belgelerini hocalarının elinden alan mezunlar hatıra fotoğrafı çektirdi ve başarılarını kep atarak kutladı. -
906 kez okundu
İKÇÜ’lü Gençlerin TÜBİTAK Başarısı
‘TÜBİTAK 2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı’ kapsamında 2021/1. Dönemi için İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi öğrencileri tarafından yapılan 41 proje başvurusundan 37’si kabul edilerek büyük bir başarıya imza atıldı. Başvuru başarı sıralamasında İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi öğrencileri, İzmir’de birinci, başvuru yapan 136 üniversite arasında da desteklenen proje sayısı ile beşinci sırada yer aldı. Projesi başarılı bulunan öğrencileri ağırlayan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, yaşadıkları gururu öğrencilerle paylaşarak; hepsini ayrı ayrı tebrik etti. İzmir’de Birinci Sırada Yer Aldık Yakalanan başarıyla ilgili bilgi veren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adnan Kaya, TÜBİTAK’ın teknolojik dönüşümün sağlanması ve değer zincirinde istenilen seviyelere ulaşılması için alanlarında başarılı öğrencileri desteklemeye devam ettiğini kaydetti. Bu kapsamda üniversite-sanayi iş birliğini geliştirmek ve yeni teknolojilere öğrencilerin erişimini sağlamak amacıyla çağrıya çıkılan TÜBİTAK 2209-B Üniversite Öğrencileri Sanayiye Yönelik Araştırma Projeleri Destekleme Programı’ndan destek alan proje rakamı ile İzmir’de ilk sırada yer aldıklarını belirten Prof. Dr. Kaya, “2021 yılı 1. döneminde 10 tane proje başvurusundan 9 proje kabul edildi. Bu sonuçla üniversitemiz İzmir’de 1. sırada yer almaktadır.” dedi. Ayrıca başvuru yapan 55 üniversite arasında da desteklenen proje sayısı ile 3.sırada yer aldıklarını kaydeden Prof. Dr. Kaya, 2021 yılı 2. döneminde ise 5 tane proje başvurusu yapılmış ve 3 tane proje kabul edilmiştir. Bu sonuçla da üniversitemiz İzmir’de 2. sırada yer almaktadır. Ayrıca başvuru yapan 40 üniversite arasında da desteklenen proje sayısı ile 5.sırada yer almıştır. 2209-B Üniversite Öğrencileri Sanayine Yönelik Araştırma Projeleri Destekleme Programı kapsamında üniversitemiz mühendislik fakültesi öğrencilerinin 2021 yılın için toplam 12 tane sanayine yönelik araştırma projesi TÜBİTAK tarafından desteklenmeye hak kazanmıştır.” diye konuştu. Dünya Mühendislik Bilimleri Açısından Oldukça Değerlisiniz “Öğrenci odaklı” eğitim-öğretim anlayışıyla çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerinin altını çizen İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ’lü gençlerin yakaladıkları başarının sadece kendileri için değil Türkiye için de oldukça değerli olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Köse, “ Adımızı duyurdunuz, üniversitemizi başarıyla temsil ettiniz. Yaptığınız çalışmaların sadece bizim açımızdan değil ülkemiz ve dünya mühendislik bilimleri açısından oldukça değerli olduğunu düşünüyorum. Dünyada bir yer edinmek istiyorsak bunun genç neslin modern dünyanın gittiği yöndeki teknolojiyi çok iyi kullanarak; aynı zamanda katkılar yaparak ve bu arada ülkemizi de yerli üretimle donatarak olabileceğini düşünüyoruz.” dedi. Genç beyinlerin Türkiye’nin sermayesi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Köse, gençlerin dünya bilimi açısından da değerli olduklarını kaydetti. Türkiye’deki Üniversiteler Sıralamasında Beşincilik Büyük Başarı Prof. Dr. Köse, “Türkiye’deki üniversiteler sıralamasında beşincilik gibi bir dereceyi elde etmek büyük bir başarı diye düşünüyorum. Ege Bölgesindeki üniversiteler içerisinde de birinci olmak ayrıca değerli. O yüzden sizi tebrik ediyoruz. Üniversitemiz adına bilim adına ve hocalarımız adına sizleri yetiştiren ailelilerinize, öğretmenlerinize, üniversiteye geldikten sonraki süreçteki öğretim üyelerimize teşekkür ediyorum. Bu yolda daha güçlü bir şekilde devam edeceğinize inanıyor ve her zaman yanınızda olduğumuzu bilmenizi istiyoruz” diye konuştu. -
891 kez okundu
Hazine Kütüphanede Çıktı
58. Kütüphane Haftası İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesinde (İKÇÜ) renkli etkinliklerle kutlandı. Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı’nca hazırlanan ve iki güne yayılan etkinliklerin sonuncusunda öğrenciler, hazineyi bulmak için yarıştılar. Hayallerini Uçurdular Kütüphane personelinin de katıldığı “Kitabını Al Beraber Okuyalım” sloganıyla ilk gün düzenlenen etkinlikte okumanın yeri ve zamanın önemli olmadığı vurgulandı. Ardından “Kâğıttan Uçak Uçurma" etkinliğine katılan öğrenciler" hayallerini yazdıkları renkli kâğıtları uçak yaparak İKÇÜ’nün semalarına fırlattı. “Senin Gözünden İKÇÜ Kütüphane” Okuma kültürünün gelişimine, farkındalığına dikkat çekmek için “Senin Gözünden İKÇÜ Kütüphane” temasıyla düzenlenen ödüllü fotoğraf yarışmasına katılım oldukça yoğun oldu. Yarışmada kullanıcılardan bir mekân olarak kütüphaneyi ve kütüphanedeki ilginç anları fotoğraflamaları istendi. "Hazineyi Bul" Etkinliklerin ikinci gününde yapılan “Ödüllü Hazineyi Bul” yarışmasına katılan öğrencilerin başlangıç noktası kütüphane binasıydı. Hazırlanan soru zarflarını bularak işe başlayan gençler, sorulan kitap ismini çözerek katalog tarama sisteminden raftaki yerini tespit etti. Raflara koşan öğrenciler önce kitapları buldu, sonra da içinden çıkan haritadaki konumu keşfederek Rektörlük Binasına koştu. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin kişisel kütüphanesinde saklanan hazineyi bulan öğrenciler ödüllerini Prof. Dr. Köse’nin elinden aldı. Kitaplar En Değerli Hazinemiz Rektör Köse’yi karşılarında gören öğrenciler heyecanlarını gizleyemezken; yarışmayı oldukça anlamlı bulduğunu belirten Prof. Dr. Köse ise “Öğrencilerimiz oldukça heyecanlandı, vize haftasında onlara güzel bir sürpriz oldu. İKÇÜ çok güzel ve renkli etkinliklerle kütüphane haftasını kutladı. Kitap ile hazineyi bir araya getiren son yarışma ile bu etkinliklerin sonuna geldik. Ben kitap ve hazine ifadelerini yan yana getiren bu yarışmayı düşünenleri ve hayata geçirenleri ayrıca tebrik ediyorum. Gerçekten kitaplar bizim en değerli hazinemiz. Gençlerimize önerim, gittiğiniz her yerde elinizde, cebinizde, çantanızda, yanı başınızda her zaman bir kitabınız olsun” diye konuştu. Öğrencilerin Rektörlük maratonunun ardından Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Serhat Dikmen, Kullanıcı Hizmetleri Şube Müdürü Servet Kankaya ile idari personelin katılımıyla; yarışmalarda ödül alan öğrencilere hediyeleri Prof.Dr. Saffet Köse tarafından takdim edildi. En çok Kitap Okuyan Uluslararası İlişkiler Bölümünden İKÇÜ Merkez Kütüphane kayıtlarına göre yıl içinde 50 kitap ile en çok kitap okuyan öğrenci Uluslararası İlişkiler Bölümünden Selda Cumur olurken; Bilgi ve Belge Yönetimi bölümünden 31 kitap ile Zehra Çavaş ikincilik ödülü kazandı. “Senin Gözünden İKÇÜ Kütüphane”fotoğraf yarışmasının birincisi de Uluslararası Ticaret ve Pazarlama bölümü öğrencisi Burcu Ersoy oldu. Ersoy’u Elektrik - Elektronik Mühendisliği bölümünden Bekir Koç ile Medya ve İletişim bölümünden Sabiha Elik takip etti. “Hazineyi Bul” yarışmasının birincisi İslami İlimler Fakültesinden Amine Nur Yıldırım olurken; ikincisi Tıp Fakültesinden Yusuf Altundaş, üçüncüsü de yine İslami İlimler Fakültesinden Harun Yakar oldu. İslami İlimler Fakültesinden Rabia Poyraz, Hediye Karabulut, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Biyokompozit bölümünden Kübra Durmuş, Elektrik Elektronik bölümünden Bekir Koç da dereceye giren diğer hazine avcıları oldu. -
881 kez okundu
Ekip Ruhu ile Çalışmaya Devam
Ekip Ruhu ile Çalışmaya Devam İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) tarafından 2020 yılı akademik teşvik değerlendirmesinde fakültelerinin ilk üç sırasında yer alan akademisyenler için bilimsel ödül belgesi takdim töreni düzenlendi. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’nin elinden belgelerini alan akademisyenler, İKÇÜ adına aldıkları başarılı sonuçlar için duydukları gururu paylaştı. Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü tarafından her fakülte için ayrı yapılan programlarda, değerlendirmelerde bulunan Rektör Prof. Dr. Köse tüm akademisyenleri tebrik ederek başarılarının devamını diledi. Bu başarılı sonuçların yeni çalışmalarda en güçlü motivasyon kaynağı olacağını kaydeden Prof. Dr. Köse, “Mutluluk paylaşıldığında, başarı ise takdir edildiğinde artar. Bu çerçevede biz, akademisyenlerimize bir motivasyon olması düşüncesiyle bilimsel ödüllerimizi bu yıl da takdim ettik. Tüm fakültelerimizin ekip ruhu içinde çalışmaya devam etmeleri için gerekli iklimi oluşturma gayreti içindeyiz. Üniversitemizin ürettiği bilgi ve akademisyenlerimizin özverili çalışmaları, ülkemizin geleceği olan gençlerimizin daha iyi yetişmesi yanında güçlü Türkiye’nin de inşasına katkıda bulunacaktır. Akademisyenlerimiz gerek ulusal düzeyde gerekse uluslararası düzeyde pek çok projeye, yeniliğe imzalarını atmaya devam ediyor. Bilimsel araştırma ve uluslararası yayınlarıyla ülkemizin 2023 ve 2071 hedeflerine bilimsel katkı sunan, üniversitemiz bilim çıtasının yükselmesinde emeği bulunan tüm akademisyenlerimizin hepsini ayrı ayrı tebrik ediyor, sevinçlerini paylaşıyor, başarılarının devamını diliyorum. İKÇÜ olarak bu güzel vatana ve aziz milletimize daha iyi hizmet etmek için ekip ruhu ile çalışmaya devam edeceğiz” dedi. Kimler bilimsel ödül belgesi aldı? Eczacılık Fakültesinden Doç. Dr. Seda Nur Topkaya Dr. Öğr. Üyesi Seda Rençber Dr. Öğr. Üyesi Gülşah Erel Akbaba İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden Prof. Dr. Serhat Burmaoğlu Prof. Dr. Nezih Metin Özmutaf Dr. Öğr. Üyesi İsmail Erkan İslami İlimler Fakültesinden Rektör Prof. Dr. Saffet Köse Prof. Dr. Cahit Külekçi Doç. Dr. Raşit Çavuşoğlu Mühendislik ve Mimarlık Fakültesinden Prof. Dr. Mehmet Özgür Seydibeyoğlu, Doç. Dr. Savaş Şahin Doç. Dr. Levent Aydın Orman Fakültesinden Doç. Dr. Ayhan Akyol Doç. Dr. Bülent Toprak Dr. Öğr. Üyesi Vedat Çavuş, Sağlık Bilimleri Fakültesinden Prof. Dr. Derya Özer Kaya Prof. Dr. Leyla Baysan Arabacı Doç. Dr. Melike Tunç Tekindal Sanat ve Tasarım Fakültesinden Prof. Dr. Fikri Salman Prof. Dr. Oğuz Dilmaç Doç. Dr. Sehran Dilmaç Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesinden Prof. Dr. Ömür Ceylan Doç. Dr. Yasin Bulduklu Doç. Dr. Mehmet Ali Akkaya Doç. Dr. Sinan Güzel Doç. Dr. Fatih Kahraman Doç. Dr. Bülent Akın Dr. Öğr. Üyesi Muhittin Sağnak Su Ürünleri Fakültesinden Doç. Dr. Hakkı Dereli Doç. Dr. Fikret Öndes Dr. Öğr. Üyesi Saniye Türk Çulha, Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Meltem Kuruş, Prof. Dr. Ayşe Berna Anıl, Doç. Dr. Mümin Alper Erdoğan Turizm Fakültesinden Prof. Dr. Mehmet Emre Güler Prof. Dr. Atilla Akbaba Prof. Dr. Volkan Altıntaş Doç. Dr. Aytuğ Arslan -
872 kez okundu
İİBF’de Mezuniyet Heyecanı
İktisat, İşletme, Maliye, Sağlık Yönetimi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, Uluslararası İlişkiler bölümlerinde lisans eğitimlerini tamamlayan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunları meslek hayatına uğurlandı. Mezun yakınlarının alkışları eşliğinde kortej yürüyüşü ile salona giren İİBF’nin başarılı mezunları için yapılan törene, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal ev sahipliği yaptı. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muhsin Akbaş, Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Prof. Dr. Süleyman Akbulut ve öğretim elemanları gençlerin mezuniyet coşkusuna ortak oldu. Başarı Severek Yapılan Her İşin Sonucunda Gelecektir Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Akbaş, kendi alanlarında yaptıkları önemli ulusal ve uluslararası yayınlar, yer aldıkları seminerler, paneller, çalıştaylar, konferanslar, uygulama ve araştırma merkezlerindeki, sivil toplum kuruluşlarındaki faaliyetler ile İKÇÜ İİBF’nin her biri çok değerli akademisyenleri bünyesinde barındırdığına dikkat çekti. Başarılı bir eğitim sürecini dolu dolu tamamlayan mezunları tebrik eden Prof. Dr. Akbaş, “Lisans öğreniminiz boyunca edindiğiniz bilgi ve beceriler ile “iktisatçı”, “İşletmeci”, “Maliyeci”, “Sağlık Yöneticisi”, Siyaset Bilimci”, “Kamu Yöneticisi”, “uluslararası ilişkiler uzmanı”, “uluslararası ticaret işletmecisi” kimliğinizle yetişmiş birer nitelikli insan olarak milletimizin her zaman yanında olacağınıza güvenimiz tam. Aslında meslek arasında bir üstünlük sıralaması yapmak pek doğru olmasa gerek. Asıl önemli olan kişinin ne olursa olsun mesleğini severek yapmasıdır. Başarı severek yapılan her işin sonucunda gelecektir. Alanınızda başarılı ve verimli olmak için üniversitenizdeki eğitiminizde edindiğiniz çalışma disiplinini koruyarak çok ve sıkı çalışmaya devam etmeniz yararınıza olacaktır. Gençlerimizin başarılarında en büyük payı olan ailelerini, daha sonra da çok değerli hocalarımızı tebrik ediyorum. Zorlu süreçleri aşarak bölümlerini başarıyla tamamlayan ve mezun olan öğrencilerimizi canı gönülden kutluyorum” diye konuştu. Gençler İçin Hayallerimiz ve Beklentilerimizin Sınırı Yok İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevtap Ünal, 2016-2017 eğitim öğretim döneminde ilk mezunlarını verdikleri heyecanla aynı mutluluğu ve gururu yaşadıklarını söyledi. 800’den fazla İKÇÜ’lüyü sektöre uğurladıklarını ifade eden Dekan Prof. Dr. Sevtap Ünal, “Geleceğimizin teminatı ve aydınlık yarınlarımızın mimarı gençlerimizi yeni başlangıçlara uğurlamanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz. Ekonomiye yön veren girişimciler, ulusal ve uluslararası arenada yer alacak rekabetçi bireyler yetiştirmeyi hedefleyen vizyonumuz doğrultusunda çağın gereklerine uygun bilgi, beceri ve yetkinlikler ile donatılmanız için akademik ve idari kadromuz ile seferber olduk. Güzel günlerimiz kadar COVİD-19 pandemisi gibi zorluklarla sınandığımız günlerimiz de oldu. Sizleri dış dünyaya hazırlamak için öğretim içeriklerimizi ve ölçüm yöntemlerimizi güncelledik. Sertifika programları, staj ve işbaşı uygulamalı eğitim, yurtdışı eğitim fırsatlarından yararlanmanız için adımlar attık, atmaya devam edeceğiz. Geleceğimiz olan siz gençler için hayallerimiz ve beklentilerimizin sınırı yok. Başta ülkemiz olmak üzere insanlığın ve dünyamızın size ihtiyacı var” dedi. Vatanınıza ve İnsanlığa Faydalı Bireyler Olun Mezun takip sistemiyle her daim gençlerin yanında yer almaya devam edeceklerini belirten Dekan Prof. Dr. Ünal, “Üniversiteniz bundan sonraki hayatınızda da yanınızda olacak, en büyük destekçiniz olacaktır, bunu sakın unutmayın. Mezun takip sistemimiz vasıtasıyla sizlere ulaşmaya ve sizlerin yeni nesillere ulaşmasını mümkün kılacağız. Vatanınıza ve insanlığa faydalı bireyler olun. Aileniz başta olmak üzere hepimizin gurur kaynağı olun. Her ayrılıkta olduğu gibi duygu yüklü anlar yaşadığımız bu anlamlı günde, bizlere katıldığınız ve sevincimize ortak olduğunuz için şahsım ve tüm Kâtip Çelebi Ailesi adına herkese teşekkür ediyor, hepinizi en içten duygularımla selamlıyorum. Yolunuz ve bahtınız açık olsun” şeklinde konuştu. Sıralarda ve Amfilerde Geçirdiğimiz Zamanları Unutmayacağız Fakülte kütüğüne plaket çakarak, duygularını paylaşan fakülte birincisi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Mustafa Anıl Kayı, İKÇÜ’de edindikleri dostlukları unutmayacaklarını ifade ederek; bölümünden beklentilerinin çok ötesinde bir donanımla mezun olduğunu söyledi. Kayı, “Bölümüm bana beklentilerimin ötesinde bir fikir havuzu sunmakla kalmayıp, dünyaya bakışımı da daha derin ve daha anlamlı hale getirdi. Bu süreçte bana katkı sağlayan tüm uluslararası ilişkiler bölümü hocalarıma ve ders veren diğer bölümlerden hocalarıma çok teşekkür ederim. Sıralarda ve amfilerde değerli hocalarımızla geçirdiğimiz zamanı unutmayacağız” şeklinde duygularını paylaştı. Fakülte İlk Üçü Uluslararası İlişkiler Bölümünden Fakültenin en yüksek derecelerini alan Mustafa Anıl Kayı, ikinci Ahmad Faisal Safi ile üçüncü sırada yer alan Melihcan Özdoğan başarı mutluluğunu, Uluslararası İlişkiler bölümü hocalarının elinden aldıkları plaketlerle paylaştı. Dereceye giren öğrencilere ve mezunlara belgeleri bölüm hocaları tarafından takdim edilen törende, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunları hep birden keplerini havaya atarak İKÇÜ’ye veda etti. -
867 kez okundu
İKÇÜ'de Profesörler, Beratlarını Aldılar
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Kurumsal İletişim Koordinatörlüğünce ilk kez gerçekleştirilen bir organizasyonla, kuruluşundan bu yana profesörlük kadrosunda yer alan ve profesör kadrosuna İKÇÜ’ de atanarak bilimsel hayatına devam eden tüm akademisyenler için ‘Profesörlük Berat Takdim Töreni' düzenlendi COVID-19 pandemisi koşullarına uygun olarak Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda yapılan törenin ev sahipliğini Rektör Prof. Dr. Saffet Köse yaptı. Törende İKÇÜ kadrosunda bulunan toplam 176 akademisyen profesörlük cübbesi giydi. Etkinliğin açılışında kısa bir selamlama konuşması yapan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, “Rütbelerin en yücesi ilim rütbesidir. İlim rütbesinin de en tepesinde profesörlük yer alır.” diyerek; akademik yükselişini profesörlükle taçlandıran tüm öğretim üyeleri için bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti paylaştı. Profesörlüğe yükselmek için yapılan özverili çalışmaların altını çizen Prof. Dr. Köse, “Bildiğiniz gibi bazı hocalarımız üniversitemize bu unvana sahip olarak gelmişti. Pek çok hocamız da üniversitemizde profesör oldu. Biz burada almış olsun ya da olmasın tüm profesör hocalarımıza üniversitemizin adının yer aldığı bir beratı vermenin daha doğru olacağını uzun süre önce düşünmüştük ve bu töreni aslında daha önceki yıllarda planlamıştık. Geçtiğimiz yıl ise pandemi nedeniyle ertelemek zorunda kaldık. Kısmet bugüneymiş ve geldiğimiz noktada üniversitemizde önemli sayıda profesörün burada olmasından büyük memnuniyet duyduğumu ifade etmek isterim.” diye konuştu. Akademik kadroda yer alan tüm akademisyenlerin İKÇÜ’yü Türkiye’de ve dünyada saygın üniversiteler arasında daha üst sıralara taşımak için var gücüyle çalıştığını vurgulayan Rektör Prof. Dr. Köse, “Pandemi sürecinde gösterdiğiniz çabalar için her birinize en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Bu süreçte eğitim ve öğretimi sizlerin katkıları ve özverisiyle en başarılı yöneten üniversite olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Sistemi öyle etkin kullandınız ki diğer üniversiteler planlama aşamasını bile geçememişken bir hafta içinde uzaktan eğitime adapte oldunuz. Bu konuda çeşitli kurumlardan tarafımıza çok sayıda tebrik ve takdirin ulaştığını huzurlarınızda açıklamak istiyorum. 2021 yılında yaptığımız değerlendirmeler, senatomuzun öngörüsü ve yönetimimizin kararlılığıyla hiçbir üniversite karar verememişken 25 Ağustos 2020 tarihinde takvimimizi ve eğitim sistemimizi kamuoyuna açıkladık. Bu kararların etkililiğinde ve uygulamanın başarısında tüm akademik kadromuzun yetkinliği olduğunun altını çizmek isterim. ” dedi. Rektör Prof. Dr. Köse, kurucu Rektör Prof. Dr. Galip Akhan’dan sonra kurumsallığın sağlanması, kurumsal kültürün doğru oluşturulması adına atılan tüm adımların birlik, beraberlik içinde devam ettirildiğini vurgulayarak; “Aynı beraberlik ruhu ile aynı amaç etrafında birleştiğimizde büyük başarılara ulaşacağımızı biliyorum.” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Köse, “ Her bir hocamızı çok kıymetli görüyorum ve şuna emin olun hiçbir aile üyemizle kişisel bir sorunumuz yok. Biz hep huzur ve barış içinde yönetim anlayışını sergilemeye çalıştık. Hiçbir arkadaşımızın özlük hakkına müdahale etmedik, pazarlık konusu yapmadık. Çünkü birlikte olduğumuzda güçlü olacağımızın farkındayız. Aynı gemide olan bizlerin beraber ve omuz omuza duruşu, güçlü bir üniversite anlamına gelecektir. Her birimizin işini en iyi biçimde yapması, elinin taşın altına koyması ve en önemlisi sürekli üretmesi, arzu ettiğimiz durumdur. Huzur ve barışın hâkim olduğu ortamlar ise etkililiğin ve verimliliğin temel koşuludur. Gerilimin, ötekileştirmenin, küçük hesaplar peşinde koşmanın ve en önemlisi dünü kan davası gibi görmenin kimseye yararının olmadığı açıktır” dedi. Hazreti Mevlâna’nın, “Dünle gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım” vecizesini hatırlatan Rektör Köse, tüm akademik birimlerde geçmişten günümüze gelen iklimi dönüştürme çağrısı yaptı. Prof. Dr. Köse, “Gelin yarından itibaren yeni şeyler söyleyelim. Bu çağrım, sadece yönetimi bağlayıcı çerçevede değil tüm bölümlerimizin kendi içindeki iklimi de dönüştürmeye yönelik bir davettir. Samimi bir çağırıdır; şahsım adına söylüyorum; eğer bir şeyden şikâyetiniz varsa benimle ilgili ya da yönetimle ilgili sorun görüyorsanız gelin birlikte düzeltelim. İçerde samimi olmayan bir yapı varsa bunun emin olun kimseye faydası yok. Bizler, koyduğumuz hedeflere tüm karşı girişimlere rağmen sizlerin de desteğiyle ve arkamızda hissettiğimiz güçle yürümeye devam edeceğiz. Enerjimizi hep birlikte sinerjiye dönüştürdüğümüzde üstesinden gelemeyeceğimiz konu ya da sorun yok. Üniversitemizin bugüne kadarki yolculuğunda tüm aile üyelerimizin yakın desteğini hep yanımızda hissettik. Bu vesile ile yanımızda olmaya devam eden siz aile üyelerimize en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Profesörlük belgeleri için hepinizi tebrik ediyor, saygıyla selamlıyorum.” şeklinde sözlerini sonlandırdı. Törende, hanendeler Muhammed Emin Ayaz, Mustafa İşbilen, sazendeler Ömer Özden, Cem Çırak, Serkan Çelik’in sunduğu müzik dinletisi beğeniyle takip edildi. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse ile Kurucu Rektör Prof. Dr. Galip Akhan birbirlerine profesörlük belgesi takdim ettiler. Tören fakültelerdeki profesörlerin her birine dekanlarının berat takdimi ile sona erdi. -
837 kez okundu
İKÇÜ Ailesi İftarda Buluştu
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, akademik ve idari personelle iftar yemeğinde bir araya geldi. Merkez kampüs içerisinde yer alan personel yemekhanesinde yapılan iftar yemeğine, üniversite personeli ile aileleri davetli olarak katıldı. İslami İlimler Fakültesi’nden Arş. Gör. İhsan Sütşurup’un Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda, Dekan Prof. Dr. Sıddık Korkmaz tarafından yapılan iftar duasıyla oruçlar açıldı. İftar Sofralarında Manevi Köprülerimizi Pekiştiriyoruz İftar yemeğinde bir konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Saffet Köse, İKÇÜ ailesi olarak her geçen gün büyüyen güçlü bir aile olduklarını belirterek; “Huzur, birlik, beraberlik ve dayanışma atmosferini paylaştığımız İKÇÜ ailemiz ile bu gibi müstesna günlerin vesilesiyle bir arada olmaktan son derece mutluluk duyuyorum. İftar sofralarında pekiştirdiğimiz manevi köprülerle, kavuştuğumuz nimetlerin şükrünü ve hamdını idrak ediyoruz. Birbirimize, çevremize, yetimlere, kimsesizlere, ihtiyaç sahibi her bir yüreğe karşı sorumluluklarımızın farkına varıyoruz. Bu anlamlı vesileyle aynı sofranın etrafında bir araya geldiğimiz tüm çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. İnşallah Cenab-ı Allah, tuttuğumuz oruçları ve yaptığımız duaları kabul eder ve üzerimizden ihsanını, mağfiretini ve himmetini esirgemez”dedi. İkinci Dönemde Daha Büyük Hedeflere Hep Birlikte Yürüyeceğiz Rektör olarak ikinci kez atanmasıyla ilgili süreçle ilgili de konuşan Prof. Dr. Saffet Köse, “ Bildiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın tensipleriyle ikinci rektörlük görevi tarafıma tevdi edildi. Yeni dönemde daha büyük işleri hep birlikte huzur ortamında yapacağız. Kurumsallık önceliğimiz. Kişilerin öznel değerlendirmelerinden bağımsız bir sistemi tümüyle hayata geçireceğiz. Geçen dönem yönetim anlamında birlikte yol aldığımız her arkadaşıma en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum. Bu noktada Sayın Prof. Dr. Turan Gökçe Hocama ve Sayın Prof. Dr. Adnan Kaya Hocama hususi şükranlarımı sizlerin huzurunda sunmak istiyorum. Her iki hocamızda kendi rızalara doğrultusunda yeni dönemde akademik çalışmalara daha fazla zaman ayırma taleplerini bize ilettiler. Biz de anlayışla karşıladık. Hocalarım yine bizim yanımızda olmaya ve dışardan bizi desteklemeye devam edecekler. Yeni bir ruh ile rektörlüğümüzün ikinci döneminde daha büyük hedeflere hep birlikte yürüyeceğiz. Her bir arkadaşımızın katkılarını önemli buluyorum” dedi. -
834 kez okundu
İslami İlimler Fakültesinde Çifte Mezuniyet
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) İslami İlimler Fakültesi 2019-2020 ve 2020-2021 eğitim-öğretim yılı mezunlarını meslek hayatına uğurladı. Geçen yıl mezun olanların da yer aldığı tören, İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz’ın ev sahipliğinde pandemi kurallarına uygun olarak Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonunda yapıldı. Genç mezunların heyecanına Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Turan Gökçe, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Yasin Bulduklu, Genel Sekreter Nurettin Memur, fakülte öğretim üyeleri ile aileleri de ortak oldu. Rektör Prof. Dr. Saffet Köse il dışında olması nedeniyle katılamadığı mezuniyet töreni için hazırladığı video ile öğrencilere tebriklerini iletti. Kuran’ı Kerim Tilaveti ile başlayan mezuniyet töreni, 2019- 2020 eğitim öğretim yılı okul birincisi Hatice Acar ile 2020- 2021 eğitim öğretim dönemi okul birincisi Gülsüm Kayaalp Türköz’ün konuşmalarıyla devam etti. “Gönül Verdiğimiz Başlangıçlara Doğru Yola Çıktık” Bugünün kendileri için bir bitiş değil yeni başlangıçlara yol almanın ifadesi olduğunu kaydeden başarılı mezunlar, “Karanlıklara fener tutmaya çıktığımız yolculuğumuzu, gönül verdiğimiz başlangıçları kutlamak için burada toplandık. Beş yıl önce başladığımız bu ilim yolculuğunun lisans sürecini tamamlamış olmaktayız. Biliyoruz ki tüm ilimler gibi İslami ilimler de öğrenme yolculuğumuzun hiç bitmeyeceği uçsuz bucaksız bir denizdir ve öğretmeye talip olmakla aslında daimi öğrenciliğe talip olduk.” diyerek kendilerinin her daim destekçisi olan ailelere, birer yol gösterici olarak eşsiz deneyimlerinden faydalandıkları tüm öğretim üyelerine teşekkür ettiler. İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sıddık Korkmaz ise pandemide oluşan tüm olumsuz şartlara rağmen akademik ve idari personelin özverileri ile eğitimleri aksatmadan sürdürdüklerini belirterek bu süreçte verilen emeklere başarı ile karşılık veren tüm öğrencilere ve tüm personele teşekkür etti. “Artık Öğrencimiz Değil Birer Meslektaşımız Olarak Sahaya İniyorsunuz” Dekan Prof. Dr. Sıddık Korkmaz, “ Neşe, umut ve gayretimizden hiç bir şey eksiltmeden yeni öğrencilerimize hizmet etmek için buradayız. Hocalarımızın rehberliğinde azim, sabır ve kararlılıkla eğitim ve öğretiminizi tamamladınız. Bir bayrak yarışı olan eğitim sürecinde bayrağı bizlerden devralıp yeni nesillere aktarmak üzere artık öğrencimiz değil birer meslektaşımız olarak sahaya iniyorsunuz. Çalışma hayatında karşınıza çeşitli güçlükler çıkacaktır. Meyveli ağacın taşlandığı gibi sizleri de yoracak bazı durumlarla karşılaşmanız mümkün olacaktır. Böylesi durumlar için Mehmet Akif’in şu sözleri kulağınızın küpesi olsun isterim: Allah’a dayan, saye sarıl, hikmete ram ol. Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol…” Yolunuz ve bahtınız açık olsun.” diye konuştu. “Sağlıklı Dini Bilgiye İhtiyaç Var” Rektör Prof. Dr. Saffet Köse de konuşmasında tüm İKÇÜ İslami İlimler Fakültesi mezunlarının topluma doğru şekilde yön verecek ilmi bilgiyle sahaya indiğini vurguladı. Rektör Prof. Dr. Köse, “Coğrafyamızda, ülkemizde belki de en fazla ihtiyaç duyduğumuz konulardan bir tanesi sağlıklı dini bilgiye olan ihtiyaçtır. Sizin bu ihtiyacı karşılayabilecek donanımda ve birikimde olduğunuzu özellikle ifade etmek istiyorum. Bize düşen önemli görev İslam'ı temsil etmek ve insanlara güzel örnek olmaktır. Kur’an-ı Kerim’in bize yüklediği misyon budur. Cenâb-ı Hak (c.c.) Kur'an-ı Kerim'de buyuruyor ki: ‘ Siz Peygamberinizi model alarak bütün insanlara model olmalısınız.! İşte Kur’an-ı Kerim’in bize gösterdiği bu hedef doğrultusunda bundan sonraki hayatımızda İslam'ı temsil edeceğimize olan inancımı ifade etmek istiyorum.” dedi. Rektör Köse’den öğrencilere önemli beş tavsiye… Öğrencilere mezuniyet sonrası hayatlarında tavsiyelerde buluna Rektör Prof. Dr. Köse, “ Dünya ve ahirette başarılı ve mutlu olmak istiyorsanız şu beş şey mutlaka sizde olmalıdır. Birincisi bulunduğunuz yerde Allah’ı unutmamalısınız. İkincisi ana-baba duası almalısınız. Üçüncüsü ailenizde huzur olmalı. Dördüncüsü çalışmalarınızda disiplinli olmalısınız. Beşincisi ise her gün ama her gün bir iyilik yapmalısınız. Bu duygularla hepinize selamlarımı iletiyorum ve bundan sonraki hayatınızda başarılar diliyorum.” diye konuştu. Fakülte başarı sıralamasında dereceye giren öğrencilere hediyeleri takdim edildiği tören, öğrencilerin büyük emek vererek hak ettikleri diplomalarının protokol üyelerince takdimiyle sona erdi.